Fenerbahçe Beko, Türkiye Basketbolu için büyük bir lokomotif.

Aynı zamanda en basiretsiz takımı.

Obradovic döneminde inşa edilen bir marka, bir kültür halinden şimdiye kadar

Şanssızlık mı dersiniz, kısmet mi veya düşünce dünyanıza göre başka bir tanım mı yaparsınız bilmiyorum…

Fakat bu takımda var olan bir virüs bir lanet var

“SAKATLIK”

Karl Marx’ın meşhur sözünü şöyle revize edeceğim;

“Bir heyula dolaşıyor, sakatlık heyulası!”

Fenerbahçe’de sakatlık heyulası(hayalet) dolaşıyor.

La Monica ve Javor’un, Berlin’de CSKA Moskova finalinde katlettiği, 2015-2016 sezonunda yaşanan Jan Vesely'nin aşil tendonu sakatlığıyla bu heyulayı tanıdık.

Play-off'ta Real Madrid serisini kaçırmıştı.

2016-2017

Şampiyonluk sezonuna gelelim, Bogdan Bogdanovic, Nikola Kalinic, Kostas Sloukas'ın sakatlık dönemleri oldu.

Play-off ve Final Four'da tam kadro olabildi.

2017-2018 sezonuna Bobby Dixon ve Kalinic'in sakatlıkları, sezonun ilk bölümünün büyük bir kısmında yoklardı.

Ve 2018-2019'a gelelim...

Fenerbahçe'nin normal sezonu adeta domine ederek bir dönem 16 maçlık galibiyet serisi aldığı yıl.

Sezonu 25 galibiyet 5 mağlubiyet ile lider bitirmişti Sarı lacivertliler.

NBA'den getirilen Tyler Ennis'in sezonun henüz başında sakatlanmasıyla başlayan, sakatlık heyhulasının devrimi yaşandı.

Jan Vesely, Ahmet Düverlioğlu, Joffrey Lauvergne, Nikola Kalinic, Gigi Datome ve Eric Green, sakatlıklar yaşadı.

Adeta 'Gaziler Kulübü'ne dönmüş bir Fenerbahçe vardı.

Sonuç, EuroLeague Final Four maçında süper yıldız Larkin'in Anadolu Efes'ine 93-72 yenildi.

3'lük maçında Real Madrid'e 94-75 yenildi, maçta Eric Green sakatlık yaşadı.

Ligi 4-3 ile Efes'e kaybetti.

Covid sezonundan sonra, takımın başına Igor Kokoskov geldi.

Fenerbahçe bütçede küçülmeye gitti.

Heyhula peşini bırakmadı, yanında Covid-19 da eklendi.

Danilo Barthel'in ve Vesely'nin yaşadığı sakatlıklar.

Vesely, CSKA play-off serisinin son maçına kadar takımdan uzak kaldı.

Covid hayaleti de bu seride koç Kokoskov ve De Colo dahil birçok kişiyi vurmuştu.

Sezon sonunda Guduric'in sakatlığı tuz biber oldu.

2021-2022 sezonu

Takımın başında Djordevic, hayalet hala Sarı lacivertlilerin ensesinde.

Jan Vesely ve Nando De Colo'nun sezonun en kritik bölümünde sakatlanması.

Ardından Pierria Henry'nin sakatlığı. Sezon sonunda Dyshawn Pierre'in sakatlığı...

Fenerbahçe Türkiye Ligi şampiyonluğu ile bu amansız rakine karşı galip geldi.

2022-2023

Takımın başına gelen Dimitris Itoudis,

EuroLeague'e 9'da 1 ile giren Fenerbahçe, hem Avrupa'da hem Efes ile oynadığı Türkiye Ligi play-off yarı final etabına kadar sakatlıklardan çekti.

Büyük umutlarla gelen Nemanja Bjelica(Profesör), Sırbistan Milli Takımı ile EuroBasket'e gidiş süresinde sakatlandı.

Sezonun son bölümüne kadar takımdan uzak kaldı. Ne şans ama!

Sakatlık dönüşü toparlayamadı ve rotasyonda kendine pek fazla yer bulamadı.

Sezon başında Motley, Pierre ve Wilbekin'in sakatlıkları.

Ardından Jekiri'nin sakatlanması derken, sezon sonunda Wilbekin bir kez daha sakatlık yaşadı.

Devin Booker ve Metecan Birsen de bu heyulanın etkisine girdi.

Efes ile oynanan ve 3-1 kaybedilen yarı final serisinde Guduric'in sakat sakat oynadığını da belirteyim...

Bu heyhulanın mücadelesi kısaca böyleydi.

Bjelica'nın sakatlığından bahsetmiştim 3-4 paragraf önce.

Aynısını yeni transfer Raul Neto, Brezilya ile İran arasında oynanan Dünya Kupası grup maçında yaşadı.

Hızlı hücüma çıkarken saçma bir pozisyonda 'zeminin kayması'na bağlı olarak düştü, sakatlandı ve oyundan çıktı.

Brezilya Basketbol Federasyonu, Neto'nun sağ diz tendonu koptuğunu duyurdu.

Nasıl bir operasyon geçireceği ve ne zaman sahalara dönüş yapacağı meçhul.

Gitti gül gibi oyun kurucu, daha koklamadan!

Yönetimin Calathes ile yolları ayırıp Neto'nun sakatlığını unutturacak bir 1 numara çekmeli.

EuroLeage pazarından olmasa bile mutlaka çekmesi lazım.

Ama ondan önce ilk zaferini yıllardır peşini bırakmayan, SAKATLIK VE BASİRETSİZLİK heyulasına karşı vermeli.

Bir sonraki sohbetimizde görüşmek üzere...