Soruşturma dosyasının kapatılmasına 'Talihsizlik' yorumu

Soruşturma dosyasının kapatılmasına 'Talihsizlik' yorumu
Elazığ’daki Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara, Nur cemaatine bağlı bir yurtta yaşadığı sıkıntılar, gelecek kaygısı ve ailesinin baskıları nedeniyle yaşamına son vermişti. CNN Türk'te Hafta Sonu programına katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Yargıtay'ın Enes Kara dosyasını kapatmasını değerlendirdi.

SORUŞTURMA DOSYASININ KAPATILMASINA 'TALİHSİZLİK' YORUMU

Yanık, "Bizim suçta ve cezada kanunilik ilkemiz vardır. Bir fiilin suç olması için bir takım davranış biçimlerinin, kasıt olacak, sebep-sonuç ilişkisi olacak, somut bir fiilinin olması lazım. Enes Kara intihar eden bir kardeşimiz. Orada bir sorumlunun olması için intihara yönlendiren birinin olması lazım. Ortada bir suçun olmaması bir meselemizin olmadığı anlamına gelmiyor. Bir soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verilebilir. Öbür taraftan bu çocukların kendi sosyal çevreleriyle, aileleriyle olan iletişimleri, alınacak tutum, bunların hepsi hepimizin ortak meselesi. Enes Kara noktasında da maalesef böyle bir talihsizliğin olduğunu biliyoruz" diye konuştu.
 
"GÖZ YUMULMAKTADIR"
 
HKP Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak, Bakan Yanık''ın açıklamasını Cumhuriyet''e değerlendirdi. Çolak şu ifadelere yer verdi:
 
"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık; hukuka takla attırıyor. Ya da cahilliğinden böyle konuşuyor. Çünkü mesleği avukatlık olan birisi, Enes Kara’nın intihar etmezden önce çektiği videodaki anlattıklarını yok sayamaz. Bakan sözde ''kanunilik ilkesi''nden hareketle, ''somut bir fiil'' ve ''kasıt unsuru'' gibi laf kalabalığı yaparak suçluları aklama telaşı içine girmektedir. Bir kere Enes Kara’yı intihar etmeye yönlendiren ilişkilerin yaşandığı, onu yaşamdan bezdirir hale getiren ve yasadışı olarak faaliyet gösteren bu cemaat evlerinin denetlenmemesi, o ilin en büyük mülki amirlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur.
 
Bizzat görgü tanıklarının anlattığına göre 15 yıldır bir site içinde yaşa dışı olarak faaliyet gösteren tarikat evlerinin Elazığ Valiliği ve Emniyeti tarafından bilinmemesi mümkün değildir. Sıradan bir özel yurdun bile kısa günde kırk kere denetlendiği, özel yönetmeliklerin çıkartıldığı bir alanda Tarikatların-Cemaatlarin bu yılan yuvalarına göz yumulmaktadır. Dolayısıyla mülki amirlerin bu somut fiilleri TCK m. 257’de tanımlanan ''Görevi Kötüye Kullanma'' suçunu oluşturduğu çok açıktır. Ama devletin ''hukukçu bakanı'' suçluları aklama telaşındadır."
 
"HUKUKÇUYA YAKIŞAN TAVIR DEĞİLDİR"
 
"Enes Kara; cemaat evindeki gayri insanı ve bilim dışı uygulamalarla intihara yönlendirilmiştir" diyen Çolak, "Bu suçun karşılığı da TCK m. 84’de tanımlanmıştır. Maddede; ''intihara azmettirme, intihara teşvik etme, başkalarını alenen intihara teşvik etme, başkasının intihar kararını kuvvetlendirme, intihara yardım etme'' intihara yönlendirme suçunun maddi unsurları olarak tanımlanmıştır. Bakanın bütün bu yasal düzenlemelere karşın, gençliğinin baharında yaşamdan kopartılan Enes Kara olayını, ''sosyal çevre ve aileleri ile olan iletişimlerindeki talihsiz sorunlar'' diye küçültmesi, cinayeti yok sayması, cinayetteki sorumluların dosyalarının hukuka aykırı olarak kapatılmasını onaylaması; hiçbir şekilde bir hukukçuya yakışan tavır değildir" değerlendirmesini yaptı.
 
Çolak, "Bu kafa; ''siz yıkın hukuk arkadan gelir'' ya da ''iktidar partisi milletvekilinin taleplerini karşılamayan bürokratın kafasına sandalyeyi geçirin'' diyen zihniyetin aynısıdır. Ayıptır, yazıktır, günahtır, suçtur" ifadelerini kullandı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar