Çoğumuz farklı hobi ve ilgi alanlarımız dâhilinde etkinliklere katılırız. Kimi müziksever dinlemekten keyif aldığı müzisyenin konserine giderken kimisi ilgisini çeken sanat sergilerini ziyaret eder. Günümüzde artan hobi çeşidi sayesinde ziyaret edilecek etkinlik, sergi vb. organizasyonlar da oldukça artış gösterdi. Özellikle bilgisayar oyunları ve teknoloji fuarlarında ülkemizde gözle görülür bir artış var. İnsanlar buralarda ilgilendiği oyunların tanıtımları ve etkinlikleri ile zaman geçirirken, yine takip ettiği yayıncılar ile tanışma fırsatı yakalıyor. Çoğunlukla evde bilgisayar başında vakit geçiren kişiler için bu etkinlikler güzel bir sosyalleşme fırsatı oluyor.
YouTube, Twitch, Spotify ve benzeri platformlarda da son dönemde içerik üreticileri hızla gelişmeye ve ilgi görmeye başladı. Bir konu ya da genel bir sohbet şeması etrafında geneli 2-4 kişiden oluşan grupların oluşturduğu video ve podcast kanalları oldukça popülerleşti. İnsanlar bir iş ile uğraşırken, spor yaparken kulaklıklarından bu içerikleri dinliyorlar. Özgün içerik üreten, tanınan ve ya sevilen yüzleri içinde barındıran ve düzenli olarak ürünlerini hakla sunan yapımlar zaman içerisinde öne çıkıyor. İzlenme ve dinlenme sayısında belli bir seviyeye gelen kanallar bir süre sonra içeriklerini canlı performanslar şeklinde sunmaya başlıyor. Son dönemde dijital mecrada ünlenen grupların ülke genelinde turnelere çıktığına sıkça tanık oluyorum. Sponsor ve düzenli içerik üretiminde sıkıntı yaşamazsa bu oluşumların uzun süreli piyasada yer alabileceklerini düşünüyorum.
Gelelim milyonların yıllarca beklediği, hayalini kurduğu o dev organizasyona. Futbol dünya genelinde en çok ilgi gören ve takip edilen etkinliklerin başında geliyor. Her yıl milyonlarca kişi maçları statlarda ve televizyon başında seyrediyor. Bu büyük organizasyonun bana kalırsa açık ara en zevkli ve özel anlarını barındıran turnuvası dünya kupasıdır. Dört yıl boyunca bu organizasyona katılmak için maçlar oynayan ulus takımlarından 32 tanesi başarılı olabiliyor. Ne yazık ki onca harcama ve ilgiye rağmen ülkemiz yine bu dev organizasyona katılamadı. Bize yine 2002 hatıraları ile avunmalı günler kaldı.
Milyonları ekran başına toplayacak bu organizasyonun ev sahibi ise Katar oldu. Bir futbol ülkesi ya da kültürü olmayan Katar''ın bu kupaya ev sahipliği yapma süreci en başından beri tepkiyle karşılandı ama para ve ikili ilişkilerin galibi olan Katar kazanan taraf olmayı bildi. Maçlara sayılı günler kala taraftarlara kendi kurallarını ve sınırlarını dikte etmeye çalışan Katar son günlerde yine eleştiri oklarının hedefi oldu. Ve organizasyonun Katar''da düzenlenecek olması hali hazırda devam eden liglerin akışını da bozdu. Normal şartlarda yazın ligler bittikten sonra oynanan kupa şimdi ilk yarının bitmesini bile beklemeden takvimde yerini aldı.
Bu dünya kupasının ek olarak ayrı bir önemi var futbol tarihi için. Ronaldo ve Messi gibi tarihin en iyisi olarak gösterilen iki dev ismin çok büyük ihtimal son dünya kupası. İkisi de kazandıkları onca başarıya rağmen bu kupayı henüz kaldıramadı. Portekiz ve Arjantin de bu kupaya oldukça iyi kadrolarla, hazır bir şekilde geliyor. İki takımın da özel bir motivasyon kaynağı var. Messi ve Arjantin için mental ve sosyal durum daha pozitif bir halde iken Portekiz için durum pek iç açıcı değil. Yaşadığı sakatlık ve ilerleyen yaşı nedeniyle eski performansından uzaklaşan Ronaldo oynadığı ve efsane olduğu Manchester United''ta hocası ve takım arkadaşlarıyla pek iyi geçinemiyor. Genellikle yedek oturan Ronaldo geçtiğimiz günlerde medyaya verdiği röportajla birlikte hocası ve takımı ile arasındaki ipleri koparma noktasına getirdi. Üstündeki ölü toprağını atması ve en büyük hedeflerinden biri olan dünya kupasında mutlu sona ulaşması için bence bu son şansı. Kariyeri boyunca tüm zorlu engelleri aşmış bu ikon ismin en büyük rakibi ile birlikte yapacağı son dansı tüm dünya gibi ben de dört gözle bekliyorum.
