Bazen işleyen bir sistem ufak değişikliklerle tamamen bozulabilir. Değiştirdiğiniz parçanın yerine koyduğunuz kâğıt üzerinde ve mantıken sorun çıkarmayacak, yerini aratmayacak gibi hissettirebilir aklınızda. Ama iş icraata gelince o eski işleyişi, verimi, hissiyatı alamazsınız. Değişim sonrası eskiyi anmak onu kovalamak ise sizi daha çok yorar ve başarısız kılar. O yüzden elinizdeki malzemeyi muhafaza edip onu en iyi verimde kullanmak size kalmış. İster yeni bir düzen kurup zamanla onu geliştirirsiniz, ister elinizdeki beğenmediğiniz, başarısız siteme müdahale etmeyip (ya da yanlış müdahale edip) eskiyi yâd edebilirsiniz. Bizler toplum olarak genel çerçevede duygusal, fevri kararlar verebilen insanlarız. Bu yüzden genellikle elimizdeki düzen bozulunca panikler, mantık yerine daha çok duyguyu ortaya koyarız. Haliyle bu da istikrarlı başarı elde etmemizde bize engel olur.
Gelelim bu tanıma örnek olmaya başlayan geçen seneyi Türkiye liginde şampiyon tamamlamış Trabzonspor''a. Geçen seneyi 38 yıl aranın ardından oldukça görkemli bir şekilde sezonu şampiyon tamamlayan Trabzonspor son 2 seneyi 4 kupa ile sonlandırdı. Şampiyon olduktan sonra başarısının formülü olan doğru ve erken transfer, maaş dengesi, başkan ve yöneticilerin sahaya karışmaması gibi kriterleri yine uygulamaya çalıştı. Ancak bu sefer kâğıt üzerinde doğru görülen ya da doğru olduğu umut edilen bazı hamleler istenilen verimi vermedi. Sezon başı takımın hücum gününün en büyük dişlilerinden olan Nwakaeme ile yollarını ayıran bordo mavililer o bölgeye ligimizde başarılı performans gösterip İngiltere''ye transfer olan Trezeguet ile doldurdu. Kâğıt üzerinde bu hamle Nwakaeme''nin gidişi sonrası yapılabilecek en doğru hamlelerden biriydi. Ama sezona fazla kilolarıyla giren Trezeguet ne kadar sahada istekli olsa da eski performansından oldukça uzak kaldı. Üstüne üstlük Edin Visca''nın sezon başı kolunu kırması, Hamsik, Peres ve dönem dönem Bakasetas''ın sakatlığı derken takımın ana iskeleti ağır darbe aldı. İşin hücum kısmında bu kadar eksikliğin üstüne Trezeguet, Djaniny ve Cornelius''un formsuzlukları denkleme eklenince takım gol yollarında oldukça sıkıntı çekiyor. Takımın kanat rotasyonu da oldukça yetersiz Trezeguet ve Visca hariç net bir kanat oyuncusu yok Trabzonspor''un. Visca dönse ve Trezeguet form tutsa dahi kanatlara mutlaka skor katkısı verebilecek hızlı bir oyuncu şart.
Abdullah Avcı kendi sisteminden ödün vermeyen ve genellikle a planına bağlı kalmaya çalışan bir teknik direktör. İşin savunma kısmında özellikle Bartra, Larsen ve Eren eklemesi sonrası takım oldukça iyi durumda. Bartra özellikle geldiğinden bu yana takımın topu oyna sokmasında ve baskılardan daha iyi çıkmasına ön ayak oldu. Ek olarak Abdullah Avcı''nın bu sakatlık ve formsuzluk tufanında aldığı kararlar ve tercihleri de tutmadı. Trabzonspor sahada istediği sonuçları alamayınca anında alevlenen yerel medya son dönemde Avcı''ya maç sonu röportajlarında iğneleyici sorulara maruz kalmaya başladı. Ben eskisi gibi Avcı''nın bu sıkıştırmalardan etkileneceğini düşünmüyorum ama bir yandan da sahada ortaya konan oyun, sakat, formsuzluk fark etmeksizin oldukça iç karartıcı. Özellikle Kopenhag maçının ikinci yarısında mutlak gol gereken son 15 dakikalık dönemde takım resmen hücum yapamadı. Geride sürekli pas yaparak yavaş yavaş ileri çıkmaya çalışan takım maç sonunda gol atamadan elenince taraftarın tadını oldukça kaçırdı.
Sakatlar elbet iyileşecek, formsuzlar elbette form tutacaktır ama takımın içindeki ruh ve istek kaybolmaya başlarsa bunu Avcı''nın Trabzonspor gibi bir camiada yeniden inşa etmesi hiç kolay olamayacaktır.
