Değerli okuyucularım Elazığ depremi hepimizin yüreğini yaktı. Türkiye seferber oldu. Ama tartışmalar bu yönde değil. Polemiklerin fitilini deprem olduktan kısa bir süre sonra Türk Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın attığı tweet ateşledi.

Tweette, deprem yardımı için 10 TL ve üzeri bağış yapmak için filanca yazın şu numaraya mesaj yollayın yazıyordu.

Bu tweet tepkilere neden oldu. Tepkilerin nedeni 10 TL verin meselesi değildi.

Mesele, deprem vergileri nereye gitti ki, Türk Kızılay'ı 10 TL istiyor.

Deprem vergilerinin nereye gittiğini AKP'li eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Biz deprem vergilerini duble yollara harcadık" ifadeleriyle net biçimde anlatmıştı.

AKP iktidarı, deprem vergilerini başka yerlere harcadığını itiraf etti diyebiliriz.

Mesele basit bir tweet değildir. Mesele deprem vergileri duble yollara gitti ki Türk Kızılay'ı para istiyor meselesidir.

Deprem sonrası başka bir tartışma ise, kentsel dönüşüm diğer adıyla rantsal dönüşümdür.

Çürük yapılar meselesi de diğer tartışma konusu oldu.

İstanbul rantını bırakmak istemeyenlerin İBB seçimlerini 31 Mart sonrası yenilettiklerini gördük.

Her ne kadar İstanbul'u bırakmak istemeseler de sonuçta 23 Haziran'da ağır bir yenilgi aldılar.

Mesele İstanbul rantını bırakamamaktı.

Peki bunun depremle ne ilgisi var diyeceksiniz? Hemen anlatayım. İstanbul'da imar rantı ve yandaş müteahhitlere peşkeş düzeninin sonunu İBB seçimleri getirdi. Olası bir deprem sonrası, yıkılan yerleşim alanlarını rantsal dönüşümle birilerine vermenin düşüncesi diyebiliriz...

Ayrıca fakir mahallelere uğramayan zengin yerlere uğrayan rantsal dönüşüm de söz konusu.

Deprem ülke gündemini sarstı. Arkadaşlarımızda da paniğe neden oldu. Hemen deprem önlemleri konuşulur oldu.

İktidar mensupları panikle hemen biz depremde şöyle yaptık, böyle yaptık diyorlar. Bu da yetmez gibi depremi önleyemeyiz ama deprem sonrası bakın Van'ı yeniden inşa ettik diyorlar.

Deprem öncesi bina güçlendirmek ve yeniden binalar inşa etmek önlem olabilir mi sayın iktidar mensupları?

Yeniden inşa ettiniz Van'ı öyle mi?

Peki sorayım; Van'ı yeniden inşa etmekle övüyorsunuz, yitip giden canları geri getirebildiniz mi?

Tabii ki hayır!..

Bu canların yitip gitmesini deprem öncesi alacağınız tedbirlere azaltmak sizin iktidar olarak göreviniz değil mi?

Sosyal medyada bir iddia gördüm. Adeta tüylerim ürperdi. İddia odur ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'a enkaz alanına gitmeden önce 1 saat kadar yıkık binaların altında kalan bir vatandaş bekletilmiş.

İddia sosyal medya yalanı da olabilir. Ama bu iddia korkunçtur.

Sayın Cumhurbaşkanı'nın böyle bir emir vereceğine ihtimal bile vermiyorum.

Ama tek adam rejiminde kraldan çok kralcılar türeyeceği için bu bir aklıevvelin Erdoğan'dan habersiz çevirdiği iş olabilir.

İddia vahimdir iddia korkunçtur. O enkaz altındaki vatandaş 1 saat beklediği için ölseydi ne yapacaktınız?

Yetkililerin hemen bu konu hakkında inceleme başlatması lazımdır. Sosyal medya yalanıysa da bu yalanı türetenlerin hemen savcının karşına çıkartılması lazımdır. Çünkü deprem konusu hassas bir konudur. Birçok kardeşimiz canını kaybetti, yaralandı, ocaklar dağıldı. Hepimizin yüreği yanarken bu yalansa yalancıların, değilse aklıevvellerin cezasını çekmesi lazımdır.