MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Türk Tabipleri Birliği'nin kapatılması yönünde yaptığı çıkış, yeni bir beka(!) tehdidini ortaya koydu…
Bahçeli'nin konu ile ilgili "milli beka ve huzurun temini" soslu tespitlerinden çıkardığım sonuç şudur; Türk Tabipleri Birliği'nin yerine "Cumhur Tabipleri Birliği" kurulmalı!
Eğer Cumhur Tabipleri Birliği de, aynı tavır ve yaklaşımları sergilerse, tavsiyem tıp fakülterinin kapatılmasıdır!
Peki Cumhur Tabipleri Birliği'ne neden ihtiyaç var? Örgütlü toplum, yandaş olmayan STK ve meslek kuruluşları iktidar ve ittifak ortağının midesine oturuyor da o yüzden!
Mesela şu Türk Tabipleri Birliği'nin son dönemde yaptıklarına bakalım. Korona salgını ile ilgili açıklanan rakamların şeffaflığını kaybettiğini ortaya koyuyor ve salgına yönelik bilimsel verilere dayanan uyarı ve önerileri kamuoyu ile paylaşıyorlar!
Olacak iş mi? Size mi kaldı toplumun sağlık ve yaşam hakkı için mücadele ve sorumluluk!
Biraz sayın Bahçeli'den feyiz alın. Zira kendisi de doktordur. Ekonomi hocasıdır. Peki siz hiç Dr. Devlet Bahçeli'nin ülkenin yaşadığı ekonomik buhran hakkında açıklamalarını, iktidara tavsiye ve uyarılarını duydunuz mu?
Üstelik, başında "Türk" ibaresi bulunan Türk Lirası, döviz virüsü karşısında her gün eridiği, tarihin en değersiz dönemini yaşadığı halde! Hiç sesini çıkardı mı Dr. Devlet Bahçeli?
Demek ki, salgında kaybedilen doktorları ve sağlık çalışanlarını siyah kurdele ile anmak ve başka kayıplar olmasın diye çabalamak, Türk Lirası'nın içerisinde bulunduğu durumdan daha tehlikeli…
Eeee boşuna "Bilge" denilmiyor bağlıları tarafından kendisine. Öyle ki Türk Tabipleri Birliği hakkında yaptığı çıkışı sayesinde parlak bir fikir geldi aklıma…
Hani şu hep eleştirilen, şikayet edilen Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Yasası var ya… Bu iki kanunda bir değişiklik yapılsın.
TBMM'de grubu bulunan partilerin genel kuruldaki oylamalarda, parti programının ve son seçim beyannamesinde yer alan vaadlerin en az 3 kez aksi yönünde hareket etmeleri durumunda, o partiden 10 milletvekili bağımsız statüye geçirilsin…
Aynı fiilin 5 defa tekrarlanması durumunda, o parti bir dahaki seçime girme hakkını kaybetsin! (Söz konusu fiillere örnek: Andımız, EYT'liler, FETÖ'nün siyasi ayağının araştırılması için verilen önergelerin reddedilmesi)
Böylelikle de, en sert, en ağır ifadelerle başkanlık sistemine karşı çıkıp bu sayede 1 Kasım 2015 erken genel seçiminde aldığı oylar ile Meclis'e giren, ama Meclis'te o reyleri bir başka partiye sistem tedariki için çek eden MHP'nin yaptığı gibi, milli iradeye tertip kurulması engellensin…
Hatta! Partisini bir başka siyasi partinin üssü haline getiren, aslına rücu etmekte direnip zıddına dönüşen partiler de kapatılsın!
Ya da adında değişikliğe gidilsin! Ne yani, Türk Tabipleri Birliği, adındaki "Türk" ifadesini taşıyamıyor da, siyasi partiler "Milliyetçi, Adalet, Kalkınma" gibi ibareleri çok mu taşıyor?
