Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ömer Erbıyık

Ömer Erbıyık

Baktığım Yerden

Çanakkale demek -2-

Sevgili okuyucularım. Çanakkale yazıma devam ediyorum...

Takım Komutanı şehit düşünce komutayı  üstlenen 28 yaşındaki Yahya Çavuş, geri kalan 67 askeri öyle bir şekilde siperlere yerleştirmiştir ki, İngiliz Generali Nepier, Yahya Çavuş ve askerlerinin yoğun ateşi karşısında, karşılarında bir Türk Tümeni bulunduğunu zanneder.

Yahya Çavuş ve 67 askerin cephaneleri biter ve hepsi savundukları tepede şehit düşerler.

 

 * * *

 

Ertuğrul Koyu'na çıkarma yapan 3000 askerden oluşan İngiliz kuvvetini, komutasındaki 67 askeriyle on saat durduran, çıkarma yapılan koyun sularını o çıkarma yapan düşmanın kanı ile  kırmızıya boyayan, "Ezineli Yahya Çavuş ve 67 askeri"dir Çanakkale.

 

Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş'tular.

Tam üç alayla burada gönülden vuruştular.

Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri.

Allah'ı arzu ettiler, akşama kavuştular.

 

 * * *

 

Başındaki "Enveriye şapkası" oldukça büyük olan, üzerindeki askeri kıyafeti çok bol gelen 13- 15 yaşlarındaki gönüllü bombacı

Ali Reşat Çavuş.

Gecenin karanlığında siperlerden çıkar, düşman askerlerinin, özellikle subaylarının yerlerini bulur ve bombasını atardı. Yaşı küçüktü. Ama cesareti ve yüreği büyüktü. Savaşta göstermiş olduğu yararlıklardan dolayı kendisine çavuş rütbesi verilmişti. Çanakkale cephesinde, Arıburnu ve Anafartalar bölgesinde kahramanlıklar göstermiş bir genç olan "gönüllü bombacı

Ali Reşat Çavuş'tur." Çanakkale.

 

 * * *

Conkbayırı'nda, düşmanın büyük kara çıkarmasını durduran, kendisinden 5 kat büyük olan düşmana savaş meydanını dar eden, dünyanın en kahraman birliği olan ve "Tamamı şehit olan  57. Alaydır." Çanakkale.

 

* * * 

 

"Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir." diyerek 57'nci Alayın karşı saldırıya geçmesi için Mustafa Kemal'in emir verdiği yerdir Çanakkale.

 

 * * *

 

Esir alınan yüzlerce Türk Mehmetinin İngiliz ve Avustralyalılar tarafından toplu halde üzerlerine benzin dökülerek yakıldığı, buna rağmen İngiliz ve Avustralyalı esirlere ise komutanlarımızın insanlık örneği gösterip misafir muamelesi yaptığı yerdir Çanakkale.

 

***

 

Yüreği yufka Mehmetin yaralı Anzak askerini İngiliz siperlerine kadar kucağında taşıyarak teslim ettiği, yaralı askeri teslimden sonra kendi siperlerimize dönen Mehmetlerimizin İngiliz askerlerince sırtından vurduğu yerdir Çanakkale.

 

 * * *

 

Conkbayırı'nın güneyindeki 261 rakımlı tepe.

Bir müfreze asker sahilin gözetleme ve korunmasıyla görevli olarak orada bulunmaktadır.

Mermisi biten bu askerler Conkbayırı'na doğru koşarak kaçmaktadırlar.

İşte bu askerlerin koşarak kaçtığını görür Mustafa Kemal.

 

  * * *

 

Mustafa Kemal olayı şöyle anlatmaktadır;

Bu askerlere;

-Niçin kaçıyorsunuz? dedim.

-"Efendim düşman askerleri." dediler.

-Nerede?

-"İşte" diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.

Kaçan askerlere;

- Düşmandan kaçılmaz, dedim.

- "Cephanemiz kalmadı." dediler.

- Cephaneniz yoksa süngünüz var, dedim.

Ve bağırarak bunlara süngü taktırarak yere yatırdım.

Bu askerler süngü takıp yere yatınca, düşman askerleri de yere yattı. 

"Kazandığımız an bu andır." diye anlattığı yerdir Çanakkale.

 

 * * *

 

Yer Conkbayırı.(Conkbayırı Çanakkale İli Eceabat İlçesinde bir mevki adıdır.)

Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal harekatı tepe üzerinden izlemekte ve yönetmektedir.

Bir şarapnel parçası gelir tam kalbinin üzerine çarpar.

Elini göğsüne götürür. Kan akmıyordur. 

Kalbinin  üzerinde cebinde bulunan saat paramparça olmuştur.

Büyük önderin parçalanan cep saati sayesinde şans eseri mutlak bir ölümden kurtulduğu yerdir Çanakkale.

 

 * * *

 

253 bin şehidimizin  koyun koyuna yattığı, düşmanın Çanakkale geçilir sandığı, askerinin, silahının ve mühimmatının fazla olmasına kandığı, askerlerimizin düşmana "Çanakkale geçilmez" dedirttiği,

"Geldikleri gibi gittikleri" yerdir Çanakkale.

 

 * * *

 

Boğaza döşediği mayınlarla hem savaşın hem de ülkenin kaderini değiştiren "Nusret Mayın" gemisi.

Nusret mayın gemisine komutanlık yapan, 26 adet mayını gecenin karanlığında boğaza döşeyen "Tophaneli Yüzbaşı Hakkı'dır."  Çanakkale.

 

 * * *

 

"Allahaısmarladık." diyerek bir daha geri dönmemek üzere giden kınalı kuzular demektir Çanakkale.

 

* * *

 

Çanakkale;

Nezahat On­başı'dır.

Zeynep Mido Çavuş'tur.

Saçlarını sıfıra vurdurup "Ahmet" ismiyle savaşa katı­lan, Anafartalar 56'ıncı Fırka'da silahıyla mücadele veren Mücahi­de Hatice Hanım'dır.

Çanakkale Savaşı'nda gösterdiği üstün hizmetiyle tarihe geçen hemşi­re Safiye Hüseyin Elbi'dir.

 

* * *

 

Mustafa Kemal Atatürk'ün 18 Mart 1934 tarihinde  "Anzak" annelerine hitaben yazdığı mektupta;

"Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; 

Burada dost bir vatanın toprağındasınız.

Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. 

Sizler Mehmetçik'lerle yan yana, koyun koyunasınız. 

Uzak diyarlardan evlatlarını harabe gönderen analar; 

Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bağrımızdadır. 

Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. 

"Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."  diyerek kendi topraklarımızı işgale gelenlerin ailelerine Türk'ün düşmanına dahi olan alçak gönüllülüğün anlatıldığı yerdir Çanakkale.

 

 * * *

 

ANZAK (Anzac) sözcüğü, Avustralya ve Yeni Zelanda kolordusu

(Australian and New Zealand Army Corps) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiş bir kısaltmadır.

 

 * * *

 

Sonuç olarak;

 

Çanakkale  demek;

18 Mart 1915 ve 25 Nisan 1915 tarihlerinde yazılan destan demektir.

Çanakkale destanını göremeyip bu destanı "sözde destanlarla kıyaslamaya çalışmak" ise nankörlüktür.

Çanakkale Destanı'nı yazanlara saygısızlıktır.

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları