Eskiden ana haber bültenlerinde cinci, üfürükçü sahte hocaları görürdük.
Doksanların, yani çocukluğumun Türkiye'sinde bunlar neredeyse hergün yaşanıyordu.
Şimdi yeniden hortlamaya başladılar.
Sosyal medya dün yine bir din istismarcısının tacizini konuştu.
Görüntülerde kendisine hoca diyen bir adam, bir kadını önce soyuyor. Daha sonra kadının vücudunun çeşitli yerlerine Arapça yazı yazan adamın kadına "Sıkılmıyorsun di mi?" şeklinde sorular da sorduğu görülüyordu.
İstismar ettiği kadına "Bugün şansına kalem de güzel yazıyor ha!" diyen bu şarlatan, istismar ettiği diğer kadınların ise "Sen benim helalimsin" diyerek güvenini kazanıyor.
Kadınlar da bu noktadan sonra soyunup sahte hocanın yazı yazmasını bekliyorlar.
***
Şimdi, bu sahte hocalara kızıyoruz, adeta gericiliğin-karanlığın vücut bulmuş hali diyoruz...
Peki... Bu şarlatanlara inanan, güvenen insanlara ne diyoruz?
Bu nasıl bir cehalettir ki, yarı çıplak hiç tanımadığın bir adamın önünde duruyorsun ve üstüne arapça, ne olduğu belli olmayan şeyler yazdırıyorsun!
Üstelik bu şarlatan sana "Sen benim helalimsin" diyor.
"Nerden ben senin helalin oluyorum" diye soran olmuyor mu hiç?
Akıl almıyor gerçekten!
Bu noktada insanların cehaletini kullanan, dini bu şekilde alçaklıklarına kullananları elbette lanetliyoruz.
Ancak bu şarlatanlara inanan cahillere de hem kızıyorum, hem de kızamıyorum.
Bir yandan da cahil bırakılmış olarak görüyorum bu insanları.
Bu yönde düşünmemin sebebi, eğitim seviyesiyle oy hesabı yapanlardır.
Ben demedim, "Eğitim seviyesi yükseldikçe oylarımız düşüyoyor" diye...
***
İYİYE GİTMİYORUZ
Korona virüs sürecinde gerçekten hiç iyiye gitmiyoruz.
Bir takım önlemler açıklandı.
Ama açıklanan önlemler neydi? Kaçımız hatırlıyoruz?
Ben toplu taşımalarda bu önlemlerin hatırlandığına dair hiçbir şey göremiyorum.
Görebilen varsa buyursun göstersin.
Derdim, birşeyler uydurup biryerleri yıpratmak değil.
Gerçekten önlemler alınsın ve uygulansın istiyorum.
***
Yapılan araştırmalar insanların sokağa çıkma yasağından yana olduğunu söylüyor.
Araştırmalar, vatandaşların en az yarısının toplu taşıma kullanmamaya çalıştğını, kullananların ise kendilerini güvende hissetmediğini söylüyor.
Haklılar da, alındığı söylenen önlemler hiçbir işe yaramıyor, vaka sayıları artıyor.
Hâl böyleyken; Neyin ısrarı bu?
Yani sırf birilerinin otelleri dolacak diye neden biz ölelim?
