Bu ara ülkenin en büyük gündemi ekonomi.

Sayın Bakan kura bakmadığını beyan etse de kurdan etkilenen yine vatandaş oluyor.

Vatandaşlar fakirleştikçe fakirleşiyor.

İşler iyiye gitmiyor.

Temennimiz bu koronavirüs belasından da ve ekonomik buhrandan da bir önce çıkabilmek.

Bildiğiniz üzere Bakan Albayrak'ın yeni ekonomi planını açıklamasının ardından muhabirler yine soluğu sokaklarda aldı.

Ellerinde mikrofonlarıyla vatandaşın sorunlarını aktarmasına olanak tanıyan muhabirler bizlere hemen her gün bir başka malzemeyle geliyorlar.

"Almanya bizi kıskanıyor" diyen mi dersin, "Türkiye ekonomik olarak çok iyi, siz görmüyorsunuz" diyen mi dersin, hatta ve hatta hayatından memnun olmayanları vatan haini ilan edenler mi dersin.

Yani ne ararsanız var.

Tüm bunların yanı sıra değinmek istediğim bir başka röportaj var.

Hepsinden başka!

Sosyal medyaya bir video düştü ki, izleyenler duygulanmadan edemedi.

Videonun kahramanı beyanına göre 52 yaşındaki Naci Şahin.

Öyle bir konuştu ki, öyle bir tonladı ki içindeki isyanı izleyen kişinin duygulanmamasına imkan yok.

2 dakikaya ne kadar yoğun duygu sığdırılabilirse işte o kadarını sığdırdı Naci Şahin.

Tüylü Mikrofon adlı Youtube kanalına konuşan Şahin şunları söyledi:

"Aç kalan biziz, doymak bilmeyen insan kim? Ben bir vatandaşım, şurada bir hırsızlık yapsam kanunen suç değil mi?

Peki tepedekiler yapınca neden hiç bir savcı harekete geçmiyor. Bu nasıl bir çelişki ya.

Beni askerlik zamanı, suç işlediğim zaman çağırıyorsun, ama aç kaldığımda yoksun. Böyle bir devlet sistemi olamaz, yok ettiler ülkeyi.

Hiç kimse çağdaş Atatürk insanını ezemez.

Seni ben seçiyorum, sen nasıl beni ezersin?

Ben bugün işsizim 2 tane kızım var, sen konuşma ben konuşmayayım. Kim konuşacak. O zaman nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa? Ölüm mü? Gelsin canla başım gözüm üzerine...

Ben Atatürk çocuğuyum kardeşim.

Ölüme de bin defa Atatürk için ülkem için gitmeye razıyım.

Yazık günah. Araplara, Katarlılara peşkeş çekiyorlar. Hiç kimse Türk milletini pasife alamaz. Benim adım Naci Şahin kardeşim.

52 yaşındayım, tek isteğim insan gibi geçinebilmek."

Vatandaşlar bırakın bir sosyal etkinliğe katılmayı, bırakın tatile gitmeyi, bırakın üstlerine başlarına yeni yeni elbiseler almayı istemiyorlar.

Acı ama bir gerçek var ki vatandaşlarımız sadece insan gibi geçinebilmek istiyor.

Sade bir vatandaş olarak bu sözler bana dokundu.

Peki ya devleti yönetenler şu isyandan hiç utanır mı, hiç yüzleri kızarır mı, bu çığlığı duyarlar mı!

***

4 yıl önce katıldığı programda Necmettin Batırel'in doların nasıl indirileceğine dair yaptığı yorumla gündem olan ekonomist Özgür Demirtaş geçtiğimiz gün Instagram hesabından Almanya ile Türkiye arasındaki ekonomik uçurumu anlatan ve adeta sosyal medyanın gündemine oturan bir paylaşımda bulundu.

Demirtaş, "Alım gücü anlatımı. Almanya ve Türkiye" diyerek paylaştığı gönderide Almanların BMW marka aracı 1600 euroya alabiliyorken Türkiye'de yaşayan bir vatandaşın ise uzaktan kumandalı akülü arabayı 1727 liraya alabildiği görülüyor.

Okuduğunuz üzere siz "Almanya bizi kıskanıyor" deyip dursanız da görünen köy kılavuz istemiyor.