Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mahmut Esad Kıraç

Mahmut Esad Kıraç

Bozmadığınız bir şey kaldı mı?

Refik Halid''in sevdiğim bir cümlesi var: ''''Kadına güzellikten ne anladığını sorarsanız hemen kendini düşünür; bir erkek ise sevgilisini hatırlar, artistin aklına gelen heykeller ve resimlerdir; bir filozof ise bir şeycikler diyemez şaşırır kalır!'''' der. Şimdi bu cümleye bizim siyasetçilerimizi ekleyelim…

Melih Gökçek''e güzellikten ne anladığını sorarsanız size dinozorları gösterir, Cumhurbaşkanı''na aynı soruyu sorduğumuzda size gökdelenleri gösterir. Gerçi artık dikey mimariden yatay mimariye yöneldi ama olsun. Mezarlıklarımıza bir bakınız… Öyle düzensiz ve korkunç ki…

Bir toplumun ölülerine verdiği değeri, mâzisine olan saygısını, mezarlıklardan anlarız. Hatta bir yerin yurt olduğunu gösteren en önemli ibarelerin başında dahi mezarlıklar gelir. Fakat biz de o da yok. Çoğunluğu Müslüman olan bir toplumda ölüm şeklen çok korkunç görünüyor.

İşte biz ölümün bu denli korkunç, güzellik ve estetik algısının bu denli yozlaşmış olduğu toplumda yaşamaya çalışıyoruz.

Peki, estetik duygumuzdaki bozulmanın sebepleri nelerdir? Öncelikle siyaset gelir. Siz yaptığınız her yapıyla göze hitap ediyor sonra da o gözlerin o iğrenç yapılara alışmasına sebep oluyorsunuz. Türkiye''de siyaset öyle etkin bir rol oynuyor ki toplumun tüm kılcal damarlarına kadar etki edebilecek gücü var. Estetik algısı bunlardan yalnızca biri…

Anlıyoruz ki iktidarın güzelliği inşâ etmek gibi bir kaygısı yok zaten böyle bir değeri de yok. 

***  

AKP''nin iktidara gelmesinin ardından ilk Millî Eğitim Bakanı Erkan Mumcu 2002''de göreve geldi. Ardından Hüseyin Çelik 2003''de, Nimet Çubukçu 2009''de, Ömer Dinçer 2011''de, Nabi Avcı 2013''de, İsmet Yılmaz 2016''da, Ziya Selçuk 2018''de ve son olarak Mahmut Özer 2021''de göreve geldiler.

Toplam 8 bakan gördük. Peki, bu bakanlar döneminde öğrencilerde neler değişti?

2003''te LGS''ye girildi.

2003 ile 2007 arasında OKS''ye girildi.

2007 ile 2013 arasında SBS''ye girildi.

2013 ile 2017 arasında TEOG''a girildi.

2017''den günümüze de tekrar LGS''ye giriliyor.

Bakınız, bu milletle resmen eğleniyorlar. Çocuklarınızın geleceğini deneme tahtasında planlıyorlar. Eğitimde en önemli husus devamlılıktır, gelenektir. Bizim eğitim sistemimiz kopukluklar üzerine kurulu. Üç nesil boyunca aynı romanı okuyabileniniz var mı? Tabii ki yok. Temel eserler dahi sürekli değişiyor.

Anlıyoruz ki iktidarın eğitimi düzeltmek gibi bir derdi yok zaten böyle bir değeri de yok.

***

Bir devletin omurgası silahlı kuvvetleridir. Yıllarca vesayet diyerek TSK''ya düşman oldular. Sonunda emellerine ulaşarak TSK''da tarikat ve cemaat konumlanmalarını sağladılar. Türk ordusunun şerefli askerlerini Ergenekon ve Balyoz gibi operasyonlarla sanık yaptılar. Tanık statüsünde ise bölücüleri dinlediler.

Devletin omurgasını terbiye etmeye çalışacağız derken ellerinde patladı ve 15 Temmuz gerçekleşti. Anladılar ki TSK herhangi bir grubun menfaatine hizmet etmemeliymiş. İnşallah anlamışlardır tabii…

15 Temmuz''da milletimiz devletini sokaklardan topladı. Her şey orduya yaptıkları operasyonlarla başlamıştı.

Anlıyoruz ki bunların orduyu düzeltmek gibi bir amacı yok zaten ordu gibi bir değeri de yok.

***

İktidara geldikleri andan beri bütün söylemleri din üzerineydi. Hiçbir şeyi düzeltmeseler dahi dinde ciddi devrim yapacakları en baştan belliydi. Allah ve kitap hiç ağızlarından düşmedi. İlahiyat Fakültelerinin sayısı arttı, İmam Hatip liselerinin sayısı arttı ve her yerde Kur''an kursları açıldı. Büyük büyük camilerle adeta şov yapmaya çalıştılar.

Sonuç ne mi oldu?

Uyuşturucu kullanan gençler, kutsal kitaba tekme vuran gençler, deist bir nesil ve boş kalan hatta cemaati olmayan camiler ortaya çıktı. Çünkü İslamiyet her şeyden evvel bir konuşma değil uygulama dinidir. Siz uygulayamadığınız şeyleri konuştuğunuz için bunlar başınıza geldi. Ne demiş büyükler: İnsan davranışıyla işlediği bir kusurdan konuşarak kurtulamaz. Davranış hep önce gelir.

Anlıyoruz ki dini düzeltmek gibi bir amacınız zaten yokmuş. Sizin amacınız insanların dinden soğumasını sağlamakmış. Çünkü din gibi bir değeriniz de yok. Hepsi lafta kalmış…

***

Son 1 yılda hiç artmayan en ucuz şey dahi en kötü 3 katına çıktı. İnsanımız zamlara öylesine alıştı ki adeta etrafı zam duvarlarıyla örüldü.

Bir yandan uyanık emlakçılar ucuza kirada oturan kiracıları evden çıkarıp yabancıları yerleştirmeye çalışıyor, gıda alanında stokçuluk devam ediyor, öğrenciler KYK borcumu ödemezsem bana ne olur acaba diye düşünüyor, dolmuşçular ve otobüsçüler kontak kapatıyor, doktorlara gidin deniliyor…

İşçinin maaşına yapılan zamlar Şubat ayındaki zamlarla eridi bile…

Yükselen fiyatlar bir yandan sizin ekonomide battığınızı ortaya çıkarırken diğer yandan da insanımızın ahlaksızlığını ve fırsatçılığını gözler önüne seriyor.

Bir yanda tek maaşla 1 ay çıkarmaya çalışanlar diğer yanda 7 maaş birden alan danışmanlar… Karıncayla filin savaşı gibi bir hikâyedeyiz. Maalesef biz karıncayız.

***

Bir yeni Türkiye hayal ediyordunuz gerçekleşti. Yeni Türkiye''de Türk, Kürt, Ermeni, Laz diye bir şey yok. Yalnızca zengin ve fakir var. Öyle bir açlık sınırındayız ki doğal gaz faturalarından dolayı bütün bir kış boyunca yaz gelsin diye dua ettik. Şimdi de bütün millet inşallah kış gelmez diye dua ediyor.

İklim değişikliği falan hikâye... Yalnızca entelektüel bir kaygı gibi görünüyor insanlara…

Millet açlıktan ölüyor, atanamayan öğretmenler intihar ediyor. Emekliler asgari ücretten düşük maaş alıyor.

Evet, sizin ekonomiyi düzeltmek gibi bir amacınız belki eskiden vardı o da yalnızca kendinizi düşündüğünüz içindi fakat geldiğimiz noktada anlıyoruz ki artık böyle bir değeriniz de yok.

Estetikten eğitime, eğitimden ekonomiye kadar çürüdük. Değerlerin tamamen ortadan kalktığı bir toplum peydah ettiler. Acı olansa hiçbir değeri olmayanlardan halen medet umanlar var.

Türkiye''de bunca yıllık iktidarınıza rağmen bozmadığınız bir şey kaldı mı?

Açık açık soruyorum toplumun bütün uçlarına zarar veren sizlerin sahiden hiç değeriniz oldu mu?

Son söz üstat Abdurrahim Karakoç''un:

''''Figüran heykeller var kül tablası boyunda

Yediyüz göbek atar dakikalık oyunda

İşlenen her günaha kurt da ortak, koyun da

Kalmışım ara yerde, tozdayım, dumandayım

Kirli bir mekândayım, iğrenç bir zamandayım.''''

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları