"Bir söze bakarım söz mü diye..."

Yıllar boyu FETÖ'nün savunuculuğunu yapan Abdülkadir Selvi, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu suçlayan bir yazı kaleme aldı geçtiğimiz gün.

Yazısında Kılıçdaroğlu'nın darbeyi önleyen Erdoğan'ı suçladığını ve FETÖ'yü akladığını söyledi.

Yetmedi işi daha da ileri bir boyuta taşıma gafletine düşen Abdülkadir Selvi, Ekrem İmamoğlu'nun seçim propagandısının en önemli sloganını ortaya çıkaran 15 yaşındaki Berkay'ı da hedef gösterdi.

Selvi yazısının ilgili kısmında, "İstanbul seçimlerine Berkay isimli gencin, "Her şey çok güzel olacak" sözü damgasını vurmuştu. Herhangi bir imada bulunmak gibi bir düşüncem yok. Ama 15 Temmuz gecesi Mehmet Dişli'nin "Başıma geç, Kenan Evren ol" teklifine sert tepki gösteren Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar darbeciler tarafından derdest edilmişti. Hulusi Akar orada da darbecilere yaptıklarının yanlış olduğunu ve başarısız olacaklarını söylüyor. Bunun üzerine Ömer Faruk Harmancı darbe bildirisini uzatıp "Bunu okuyun, imzalayın. Her şey güzel olacak" diyor. Akar imza atmıyor ve "Kendinizi ne zannediyorsunuz, siz kimsiniz, başınız kim, kıçınız kim. Yeterince batağa saplandınız, hiç olmazsa bir erkeklik gösterip burada kesin" diye tepki gösteriyor. Tabi işin sonunda her şey güzel oluyor, ama darbeciler açısından değil" diyerek 15 yaşındaki pırıl pırıl Cumhuriyet ilkelerine bağlı Atatürkçü bir genci itham altında bıraktı.

Selvi'nin bu ifadeleri sosyal medyada adeta gündeme oturdu.

FETÖ'yü övüp işler tersine dönünce rüzgar gülü gibi dönen Selvi'ye sosyal medyada doğal olarak tepkiler gecikmedi.  

Selvi'nin geçmişte FETÖ lideri Fethullah Gülen ile çekilmiş fotoğrafları, FETÖ'yü övdüğü mesajları, demeçleri bir bir ortaya saçıldı. İsteyen kısa bir araştırmayla bu görüntüleri bulabilir.

Madem ki FETÖ'nün yanına bir defa uğramayan, düşünsel olarak bu zihniyete düşman insanları utanmadan sıkılmadan yaftalayabiliyorsun karşılığında gelen tepkilere ve bu yazıya da kızmayacaksın.

Bakın, Selvi 11 Ocak 2013'te attığı bir Twitter mesajında ne diyor: "AK Parti - Cemaat fitnesi kaynatmak isteyenlere bir dokunduk dökülmeye başladılar. Dershaneler konusu da çözülecek. Birileri avucunu yalayacak."

Aynı gün attığı diğer bir mesajda ise şöyle diyor, "Hocaefendinin çözümle ilgili açıklamasına en güçlü destek Yalçın Akdoğan'dan geldi. Cemaat - AK Parti fitnesini kaynatmak isteyenlere duyurulur."

Bitti mi?

Ne münasebet efendim.

Biter mi?

Yenişafak'ta 29 Kasım 2013'te yazdığı "Hocam Türkiye'ye dön artık" başlıklı yazısında Selvi, AKP ile FETÖ arasındaki dershaneler krizine değinir.

Selvi, FETÖ'nün ülkeye dönmesini isterken "Seni bakan yaparız" ifadesini bile kullanmakta beis görmez. 

Yazısında o ifadeler şöyle geçer: "Sen iyi bir insansın. Başbakan'ın seni sevdiğini biliyoruz. Başbakan'ı sen ikna edebilirsin. Bu işi (dershaneler) bırak, senin önün açık. Biz seni bakan yaparız."

Yazılarını geçelim, gelelim Ülke TV'de katıldığı programdaki bu tartışmaya ilişkin sözlerine...

Burada da diyor ki Selvi, "İktidar da bizim, Cemaat de bizim. Çatışma olması ehli imanı rahatsız etmişti."

Bir şey ima ettiğimi düşünmeyin ama şöyle de bir gerçek var.

Selvi'nin bu konuşmasının üzerinden 1 ay geçtikten sonra FETÖ'cüler 17/25 Aralık operasyonunu gerçekleştirdi.

Yine söylüyorum. Bir şey ima etmiyorum.

Selvi nasıl ki yazısında "Her şey çok güzel olacak" ifadesiyle ilgili "Bir şey ima etmiyorum" diyorsa ben de aynı şekilde "Bir şey ima etmiyorum" diyorum.

Yazımı yazarken 15 yaşındaki Berkay'ın, Abdülkadir Selvi'ye verdiği yanıtı gördüm.

15 yaşındaki Berkay'ın Selvi'ye yanıtı adeta bir ders niteliğinde.

Berkay, Selvi'nin kendisini hedef göstermesinin ardından şu yanıtı verdi:

"Daha önce FETÖ ile fotoğrafları bulunan yazar Abdülkadir Selvi'nin yazısında beni ve FETÖ'yü yan yana getirmesi son derece trajikomik. Ben her gün ilkokulda Andımızı okuyarak büyümüş ve içinde vatan sevgisi maksimum düzeyde olan bir Türk genciyim. Ben daha önce Fetullah Gülen'i hayatımda görmedim, kitaplarını okumadım, yurtlarında kalmadım, vaazlarını dinlemedim. Tam aksine bazı insanlar bunları yaparken, ben her gün okulda Atamızı anıyordum, Atatürk'ün ışığı altında tarihimizle ilgileniyordum. Gençlere yurt sevgisini ve Atatürk sevgisini aşılayan Andımızı da kimlerin kaldırdığını hatırlatmak isterim. Sonuç olarak istenilen gençlik yaratılamadı. Ben ülkemin son derece ileri noktalara gitmesini isteyen, iyice yetişip gelecekte de ülkeme yararlı olmak isteyen, çoğu gencin olduğu gibi Atatürk'ün izinde ilerleyen bir Türk genciyim. Bunun altı ne kadar deşilirse deşilsin, sonuç hep bu çıkacaktır." 

Yüreği Atatürk ve Cumhuriyet sevgisiyle dolu bu genci alnından öpüyor ve başarılarının devamını diliyorum.

Bu notu da düştükten sonra devam edelim…

Yeni Akit'in Kılıçdaroğlu'nu hedef tahtasına oturttuğu "CHP'den Gülen'i bitirin' önergesi" manşetini, Yenişafak'ın "CHP'nin Gülen'i bitirme planı" başlıklı haberlerlerini siz belki unutmuş olabilirsiniz ama biz unutmadık.

İşin tuhaf yanı Yenişafak'ın 4 Aralık 2013 tarihli bu haberinin spotunda aynen şu ifadeler geçiyor: "Dershanelerin ihtiyaç olduğunu savunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2005 yılında Fethullah Gülen Hareketi''ne ait okulların Meclis tarafından araştırılması için önerge vermiş."

Zamanında Kılıçdaroğlu'nu FETÖ'ye karşı olduğu gerekçesiyle yerden yere vuran zihniyet şimdi çıkmış utanmadan "Kılıçdaroğlu FETÖ'yü aklıyor" gibi söylemlerde bulunabiliyor.

Haberde daha neler, ne ifadeler var da o kadarını size anlatmaya, aktarmaya kalksam sayfalar yetmez.

Sadece yüzeysel geçiyorum. 

ŞİKE KUMPASI

Bu konuya da değinmeden geçemeyeceğim...

FETÖ'nün Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'ı ele geçirmeye çalıştığı o günlerde 29 Ağustos 2013'te Twitter'dan bir mesaj atar Selvi ve kimseyi şaşırtmayacak şekilde şunları ifade eder:

"Şike'den mahkum olan Aziz Yıldırım kendisini kurtarmak için Fenerbahçeyi yaktı ve hâlâ onurlu bir sekilde istifa edip gitmemeye direniyor."

16 Temmuz 2020 tarihinde Futbolda Sözde Şike Davası'nda Fenerbahçe eski başkanı Aziz Yıldırım savunma yapar.

Hakim ile Aziz Yıldırım arasında ise şöyle bir diyalog yaşanır:

Hakim: "FETÖ terör örgütü ile ilgili söylemleriniz oldu. Ek yapmak istediğiniz var mı?"

Aziz Yıldırım: "Fethullah'ın p**leri yıldıramaz bizleri. Bizim ve taraftarımızın mottosu idi. Ana slogan budur."

Hiç sanmıyorum ama umarım Abdülkadir Selvi, Aziz Yıldırım'ın bu savunmasını görür de biraz olsun utanır.  

Bu konuyla ilgili uzun uzadıya yazacak o kadar çok şey var ki...

Bu millet hangi gazetecinin FETÖ'ye karşı en başından beri nasıl tavır aldığını, hangi gazetecinin nasıl yanar döner olduğunu gayet iyi biliyor.

İsim saymaya gerek yok.

O gazeteciler kendilerini çok iyi biliyor.

Bu yazıyı okuyanların gözünün önüne hangi isimlerin tek tek geldiğini biliyorum.

Evet, onlar! 

Fazla uzatmaya gerek yok.

Diyeceğim o ki,

"Bir söze bakarım söz mü diye. Bir de söyleyene bakarım adam mı diye..."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları