Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Durmuş Ali Özyiğit

Durmuş Ali Özyiğit

ANALİZ

Bir jandarma komutanının feryadı

Değerli okuyucularım bugün sizlere yaşadığım bir olayı anlatıp, Jandarma Genel Müdürlüğüne dönüştürülen bu kurumun sivilleşip sivilleşmediğini yazacağım.

Bir yakınım için iş görüşmesine büyük bir hastaneye gittim. Hastanede ilgili yöneticinin odasında oturuyorduk. Jandarma Komutanı sivil olarak o yöneticinin odasında oturup çay içiyordu. Komutan, hastane yöneticisinin de çocukluk arkadaşı.

Komutanla tanıştım. Sonrasında diğer kişilerin işi oldukları için çıktılar ve ikimiz kaldık.

Komutanla koyu bir sohbete giriştik.

Komutanın her sözünde bir feryat vardı.

İlk başta jandarmanın değişen ve tartışmalara neden olan kıyafetini söyledi.

Komutan, bu kıyafet çok kötü oldu halk bir türlü bizi benimsemedi dedi. Ben de komutana bu yeni jandarma kıyafetinin sosyal medyada itfaiyecilere benzetildiğini söyledim. Haklısın dedi.

Komutanın feryadı, sadece bir kıyafetle kalsa...

Komutan açtı ağzını yumdu gözünü. Resmen teşkilatımız yerle yeksan oldu dedi.

Derken söze ben girdim ve şu ifadeyi kullanarak komutana söyledim:

"FETÖ'cüler jandarma teşkilatını mahvetmişlerdi, bunlar tüy diktiler."

Komutan sözlerine devam etti. Meslekle alakalı ters düşen konuları dile getirdi.

Madem, jandarma teşkilatımızı sivilleştirdiniz neden hâlâ askerler gibi içtima var dedi? Örneğin polislerde, adliyede böyle bir şey yok bizde neden var diyerek eleştirdi.

Ayrıca peşi sıra ben dedim ki: Sivilleşmiş kurumda hükümlü vatani görevini yapan Mehmetçiğin işi ne dedim? Yani sivil adliyede veya polisin yanında Mehmetçik vatani görevini mi yapıyor? Komutan haklısın dedi ve şunları söyledi:

Neyse ki onlar azaltıldı ama hükümlü Mehmetçik olmadığı jandarma karakolumuzda içtima alınıyor dedi.

Nasıl yani diyerek garipsedim? Çünkü askerliğini yapanlar bilirler ki, içtima hükümlü vatani görevini yapan Mehmetçik için özel yapılan bir olaydır. İçtima, askerden kaçan varsa onların tespit edilmesi veya askerin başına bir iş gelmişse bilinmesi amaçlıdır.

Yanlış duymadınız komutan diyor ki: Mehmetçik olmayan yerde uzman jandarma, astsubay ve diğer subaylarla içtima alınıyor. Memurların içtiması, yanlış duymadınız!..

Bu nasıl sivil kurum? Bu şuna benziyor diyerek komutan devam etti:

Adliyede bir hâkim veya savcı tüm personeli toplayıp tekmil alıp içtima yapması gibi bir şey. Veya bir polis karakolunda da bu olayın olması gibi. Sivil kurumda içtima üstelik de Mehmetçik olmadan...

Komutanın konuşmasının devamı jandarmanın geldiği durumu göstermesi açısından daha vahimdi. Çünkü yüzbaşı, astsubay, uzman jandarma veya subay rütbelerinin olduğu sözde sivil kurumda, jandarma teşkilatında artık askerî hiyerarşinin 'H' si kalmamış.

Özetle değerli okuyucularım, sivilleştirilmeye çalıştırılmış yılların jandarma teşkilatı, sivil mi yoksa askerî mi belli olmayan bir kuruma dönüşmüş.

Muhalefet iktidarı, "Kurumların içini boşalttınız" şeklinde ifadelerle sert eleştirmişti.

Yukarıdaki muvazzaf jandarma komutanının dilinden aynen aktardım. Jandarma teşkilatının durumum bizzat işin içindeki ismin ağzından siz okuyucularıma direkt anlattım.

Bazıları diyecektir muvazzaf jandarma olduğunu nereden anladın? Adam kimliğini gösterdi. Kimliğini de muvazzaf ne demektir onu anlatırken bana gösterdi. Muvazzaf, demek kadrolu asker yani sözleşmeli değil.

Bu durumda Jandarma teşkilatının ne halde olduğunu ve diğer devlet kurumlarının durumunun yorumunu siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları