Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Bilim nedir?

Hiç düşündünüz mü, "bilimsel yöntem" derken kastettiğimiz şey aslında ne?

Bu yazıda oturup size bunun resmi tanımı üzerinden giderek, "Efendim işte bir gözlem yaparız, oradan yola çıkarak bir hipotez geliştiririz, onu test ederiz, yanlışlayabilirsek hipotezi terk eder veya değiştiririz." gibi şeyler anlatmayacağız. Bunlar, bilimin kağıt üzerinde nasıl işlediğidir. Bilimin kalbinde ne var?

Cevap çok basit: Kandırılmamak. Öyle eş dost tarafından kandırılmamak da değil; doğa tarafından kandırılmamak. Kendimiz tarafından kandırılmamak. Richard Feynman bunu çok güzel bir şekilde ifade etmişti:

Bilim, kendi kendini kandırmamanın bir yoludur. İlk kuralı, kendini kandırmamaktır. Çünkü kandırılması en kolay kişi, kendinizsiniz.

Yani "bilimsel metot" dediğimiz şey, Neil deGrasse Tyson'ın ifadesiyle şöyle özetlenebilir:

Ne yaparsan yap, ama ne yaparsan yap, kendini kandırma. Bunun için ne gerekiyorsa yap.

Çünkü bir düşünün, istediğimiz kadar önyargıya ve inanca sahip olalım, onların doğru mu yanlış mı olduğuna karar veren nihai merci doğadır.

Herhangi bir konuda, herhangi bir şeye inanıyor olabilirsiniz; ama doğadan deney yoluyla topladığımız veriler o inancınızla aynı fikirde değilse... Hatalısınız. Bitti. İstediğiniz kadar kavgaya tutuşun, sonuç değişmez.

Kandırılmak aşırı kolay. Beynimiz önyargılarla ve zaaflarla dolu. Evren'in bir kullanma kılavuzu yok. Kapkaranlık bir oda içerisindeyiz ve odanın ne olduğunu, içinde neler olduğunu, odada olup bitenlerin neden ve nasıl o şekillerde olduğunu bilmiyoruz.

Ama bilebiliriz. Eğer odaya dair aklımıza gelen ilk olasılıklara sığınmak yerine, kendimizi kandırmaksızın bu oda hakkında neler bilebiliriz diye sorarsak ve bunu garanti altına almayı hedefleyen bir metodoloji tutturabilirsek, o odanın sırlarını çözebiliriz. Bilime işte tam da bu nedenle ihtiyacımız var. Bilim, kusursuz değil. Bilim, hatasız değil. Bilim, mutlak doğru değil. Ama bilim, sistematik bir yaklaşımla kendimizi kandırmamayı garanti altına almamızın, gerçeğe olabilecek en fazla miktarda yaklaşabilmenin bugüne kadar keşfedilmiş en başarılı yolu.

Daha iyisi yapılana kadar, en iyisi bu. Ve işte bu yüzden ondan sonuna kadar faydalanmak zorundayız.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları