Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yunus Emre Berber

Yunus Emre Berber

Yazar

Beklenen yaprak dökümü gerçekleşti

Araştırmalar ve gözlemler sonrasında klasikleşen bir tabir var hepimizin bildiği. ''Akdeniz insanı tez canlıdır, duygusaldır, hareketlidir'' tanımını yıllardır birçok kez duymuşuzdur. Bu tanım genel hatlarıyla doğrudur. Kuzey ülkelerine göre çok daha misafirperver, duygularını dışa vuran, aile kavramına önem veren, daha tutkulu yaşayan insanlar oluyor Akdeniz''e kıyısı olan ülkelerdekiler. Bunu coğrafyanın insan üzerindeki etki mi sağlıyor, kültürel akışın etkisi mi körüklüyor net olarak bilmiyorum ama durum bu. Bizim ülkemizde bu ''Akdeniz insanı'' tanımına uyuyor.

Dünyanın her yerinde insan davranışları ve eylemleri coğrafya, kültür, siyaset, ekonomi gibi faktörlerle değişebiliyor. Tabii bu davranışları net bir kalıp olarak görmek oldukça yanlış olacaktır. İnsanlar zaman içerinde sürekli olarak düşünce, davranış ve tutum olarak değişebilen canlılar. Büyüdüğü toplumun ona sunduğu kalıpları benimsemek ve son dönemde insanları içine çeken internet kültürünün bir parçası olmak da son dönemde sıkça rastlanan bir durum. Bu konu çok dallı budaklı bir hikâye olduğu için pek değinmeyeceğim.

Ben doğma büyüme İstanbul''da yaşamış, ailesi Trabzon kökenli bir vatandaşım. Çevremde birçok Trabzon''da doğmuş ve yaşamış insan var. Benim kendi gözlemime göre bu bölgenin insanları klasik ''Akdeniz insanı'' tanımının değişik bir versiyonu. Duygusal ama orantısız, ailesine düşkün ama bir çırpıda ailesinden vazgeçebilen, misafirperver ama aynı ölçüde kindar ve gergin. Bu özellikleri yoğun olarak barındıran çok insanla tanıştım ve yaşadım. Bizzat Trabzon''da geçirdiğim 4-5 ayda da bunun çok örneklerini gördüm. Ciddi anlamda özellikle Doğu Karadeniz insanının davranışları kafa karıştıracak cinsten tuhaf olabiliyor. Bu tuhaf, tutarsız davranış şehrin en önemsediği yegâne şey olan Trabzonspor ve taraftarında da gözlemlenebiliyor. Trabzonspor geçtiğimiz sene 38 yıl sonra ligde şampiyonluk yarışını birincilikle sonlandırmıştı. Yarışın çoğunu açık ara lider götüren Trabzonspor''un başarı formülü oldukça net ve basitti. Sezon bitmeden eksiklerini belirle, nokta ve uygun maliyetli transferler yap, maaş ödemesini geciktirme, pozitif havayı koru. Bu doğruların büyük bir kısmını uygulayan bordo mavili ekip sonraki sezon için de aynı doğruda ilerlediklerine yönelik paylaşımlarda bulunmuştu. Sezonun bitimine 3-4 hafta kala Abdullah Avcı, Ahmet Ağaoğlu ve Ertuğrul Doğan gelecek sezon için planlama yaptıklarına yönelik fotoğraf karesi vermişlerdi. Ancak işler verilen bu kareden sonra hiç de istenilen gibi gitmedi. İlk başta takımın en önemli oyuncularından Nwakaeme''nin takımdan sancılı ayrılık süreci ve sonrasında uzun süre form tutamayan ve istenilen üretkenliği veremeyen Trezeguet transferi. Sonrasında uzun süren transfer sessizliği ve ardından çoğu mantıksız, maliyetli peşi sıra transferler. Hamsik ve Visca gibi iki büyük oyuncu ve liderin yeni sezonun büyük bölümünde yaşadığı sakatlıklar sonrasında yapılan transferin yanlışlığı net bir şekilde gözler önüne serildi. Ne sağ kanatta Visca''nın yerini doldurabilecek kanat oyuncusu ne de Hamsik gibi oyunu yönlendirebilecek bir orta saha oyuncu almadı yönetim ve Abdullah Avcı. Onun yerine 10 numara oynayacak oyuncular, temposuz Gbamin, takıma savunmada zafiyet yaratan Marc Bartra gibi pahalı ve hedefe düzgün hizmet etmeyen transferler yapıldı. Teknik direktör Abdullah Avcı''nın da formsuzluğu ile birleşince süreç 2012-2017 arasındaki Trabzonspor tadı vermeye başladı. Ve aylarca ''Şampiyon yapan Avcı''nın kredisi var'' sözleri duysak da beklenen gelişme yaşandı. Türkiye''de özellikle de Trabzon''da kredi ve tahammül sınırları minimum düzeydedir. Tüm bu gelişmelerin yaşanması sonucunda kariyerinin en başarılı dönemini yaşayan Abdullah Avcı ile yollar ayrıldı. Ek olarak Ahmet Ağaoğlu da görevinden istifa ederek yeniden aday olmayacağını açıkladı. Şu an klüp başkanlığı için tek aday Ertuğrul Doğan gözüküyor. Trabzonspor saha içi ve dışından geçirdiği bu kötü dönem sonrasında oldukça yüksek miktarda borçlandı. Kısa sürede bu borçları ödenmesi ve takımın yine şampiyonluk yarışında iddialı konuma gelmesi pek olası gelmiyor. Bakalım bu sancılı süreçlere alışkın camia ne kadar sürede kendine gelebilecek.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları