Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Halim Bahadır

Halim Bahadır

Yazar

Bahçedeki erik ağacı,  kedi ve bir çift kumru…

Yaş aldıkça insan erken yatar, erken kalkarmış. Ama sanırım bu yazılı olmayan kural "normal" insanlar için geçerli olmalı ki, bende tuhaflaşmıştır. Artık eski zamanlarda olduğu gibi geç yatıp geç kalkmıyorum. Geç yatıp erken kalkıyorum. Ve geceleri yazmaya, düşünmeye, yaşamaya devam…

Bu sıralarda sabah erkenden kalkınca ilk işim yaklaşık bir aydır takip ettiğim bahçedeki erik ağacına bir göz atmaktır balkondan. Bir ay önce tomurcuklanmaya başlamıştı. Sonra çiçekler, ufacık yapraklar ve ardından da meyveler görünür olmaya başladı. Yapraklar iyice serpilip gelişirken, erikler neredeyse bir fasulye tanesi büyüklüğüne ulaştı. Ancak bu bir ayda oluverdi. Ve her gün bir adım daha attı ağaç, ürününü dökebilmek için. Sanırım en geç bir ay sonra, yanından geçerken dalına uzanıp birkaç tanesini alma şansım olacak. Onu her gün dikkatle gözlemleyeceğim bundan sonra da. Zira, hayatın sırlarından birini içinde barındırıyor. Hayatın gülen tarafını temsil ediyor erik ağacı…

Bu aralar hayvanlarla da keyifli anlar yaşamaya başladım… Bir ara bir sarman dadanmıştı eve. Yarı sokak, yarı ev kedisi gibi bir şey kendileri… İlk zamanlar aç olduğu için geliyor zannına kapıldım. Ama kedi aleminin sırlarına az da olsa vakıf oldukça bunun doğru olmadığı ortaya çıktı. Kedi benden çok daha becerikli olduğu için bedavaya karnını alasından doyurabiliyordu. Bunu anladım. Hayvan ya çiğ balık varsa, o da benim yanımda yiyordu ya da umurunda olmuyordu diğer nevale. Ne versem, kokluyor burnunu kıvırıyor, sonra geçip karşımda, kendisine tevdi ettiğim küçük battaniyeye kıvrılıp beni izliyor. Ve koltuğa uzanır uzanmaz da, şöyle bir gerinmenin ardından ağır adımlarla yanıma geliyor. Gözlerimin içine bakıyor Ve bir hamlede üstüme çıkıp postu seriyor kucağıma. Birkaç dakika sonra da başını da yatırarak tam uzanma pozisyonuna (iki seksen de diyebiliriz) geçerek okşanmayı bekliyor. Ve bir dakika geçmeden keyif mırıltısı başlıyor…

Ve sonra kuşlar alemine geçtim yaklaşık on gün önce…

Yalnız takılacağım halde, nereden aklıma estiyse, üç odalı bir ev kiraladım. Tabii ki odanın biri anında ardiyeye terfi etti ve ne bulduysam kaldırıp attım oraya. Bahar ayları ya, pencereleri açık bırakıyorum. Ve bu işi gören bir kumru çifti ile tanıştım böylece. Onları arada bir karşı apartmanın çatısında yarenlik ederken görüyordum. Bir hafta sonra kullanmayıp o odaya kaldırdığım minderlerin üzerinde çalı çırpı bulmaya başladım. Ve odaya gider girmez kaçan iki kuş… Çalılara baktım ve keyifle gülümsedim. Hergeleler benim odada yuvalarını kurmaya karar vermişti ve malzeme taşıyorlardı. Bir ara malzemelerin yerlerini değiştirdim ufaktan. Ertesi gün baktığımda kafalarına göre şekil vermişlerdi çalılara. Ve ondan sonra onlara yardım etmeye karar verdim. Odaya sık girmemi gerektirecek malzemeyi taşıdım. Pencere hep açık kalıyor artık. Ve dışarıya çıktığımda, bu kuşların topladığı çalı çırpıya benzer ne bulursam getirip bırakıyorum inşaat halindeki yuvalarının hemen yanına. Ve bu iki sevimli kuşun, getirdiğim bir tek çalıyı bile yabancılamadığını gördüm. Bir tuğla bir tuğladır diyerek bir yerlere yerleştirdiler çalıları. O zaman hizmete devam. Bakalım kalırlar mı odada. Ve bakalım ne zaman tanışırız yumurta ve sonra da yavrularla…

Hayat madalyonun iki tarafında da vardır diye düşünürüm. Bir yanda acı, sıkıntı, hüzün, gözyaşı ve daha nice dert varken, diğer tarafı harika keyiflerle doludur…

Ve kişisel iki ders…

Kedi senden daha yetenekli usta… Baksana bedava nevalesini çıkarıyor. Ve yine bedava sevilme ihtiyacını karşılıyor. Oysa biz insanlar bu iki temel ihtiyacımız için nice bedeller ödemek zorunda kalıyoruz, bu hayatta…

Kumrular de senden daha yetenekli… Yuvalarını birlikte kuruyor ve ömür boyu birlikte kalıyorlar. Şayet birisi ölürse diğeri yaşadığı sürece kaldırıp da gözünü bakmıyormuş bile karşı cinse…

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları