İnternetten evvel pek çok insanın, özellikle büyüklerinizin her konuda nice yakınmalarını ya da hayıflanmalarını belki yüzlerce kez dinlemişsinizdir. Bazıları ''''okuyamadık'''' der, bazıları ''''yol gösteren yoktu'''' der ya da ''''imkân kısıtlıydı para yoktu'''' der.
Bu ifadelerin gerçeklik payı hem var hem de yoktur. Çünkü bilgiye ulaşmak o dönemlerde daha zor ve bedel ödenerek elde ediliyordu. Bedel ödemeden elde edeceğiniz bilgi yalnızca kütüphanelerde mevcuttu ama gidip de kitap almak dahi elbette bir vizyon meselesiydi.
Yani internetten önce yaşayan insanlarımızın çoğunun her konuda sağlam sebeplerinin belki de bahanelerinin oldukça fazla olduğunu biliyoruz.
İnternetin dünyaya gelmesiyle beraber insanlık birtakım söylemlerden mahrum kaldı. Bunların başında da elbette bahaneler var.
Bugün eğer cebinizde bir tane akıllı telefonunuz varsa siz de birçok bahaneden mahrumsunuz. Mesela ''''okuyamadık'''' ifadesi artık net bir bahanedir. Çünkü binlerce ilkokul ve yüzlerce üniversitenin olduğu elini sallayanın okuyabildiği üstelik sınıfta kalmanın da olmadığı bir Türkiye''de artık okuyamamak bir bahane değildir. Burada ya bir kasıt vardır ya da bir aptallık söz konusudur.
Evet, cebinizde para olmayabilir ama kitap okumuyorsanız burada yine ya bir kasıt vardır ya da aptallık. Çünkü artık kütüphanelere gitmenize gerek dahi kalmadan internetten binlerce kitaba ulaşıp indirebiliyorsunuz. Üstelik ücretsiz kitaba ulaşabileceğiniz yüzlerce internet sitesi de var.
Dünyaya bakışınızı değiştirebilecek binlerce filmi izleyebileceğiniz birçok internet sitesi varken bir insanda film kültürünün olmaması sizce bahane midir? Evet, günümüzde internet kültürü bizlere kendi içimizdeki kültür alanlarını genişletmekte fayda sağlayabiliyor. Kitap ve film kültürü bunların başında geliyor.
Şunu açıkça belirtmek istiyorum ki 21.yy''da bahaneleri internet vasıtasıyla ortadan kaldırmak istiyorlar. Üstelik bunun için ellerinde yeterince bilgi ve donanım da bulunuyor. Artık ''''saf'''' insan kavramı da ortadan kalkmak üzere görünüyor.
Eskiden bir ''''saf'''' insanlar vardı bir de uyanık insanlar vardı. Günümüzde saflık maalesef aptallığa doğru evrilmektedir. ''''Ben çok safım'''' diyen bir insan esasında ''''ben kendime yeterince önem vermiyorum'''' demektedir. Onu saflıktan kurtaracak yüzlerce kitap ve binlerce film varken ya da onu saflıktan kurtaracak yüzlerce siyasi olay yahut sıkıntı varken üstelik o kişinin de elinde akıllı telefon varken buna saflık demek zaten aptallıktır.
2000''li yıllarda Türkiye''de doğan bir genç Türkiye''de yaşanan olayları görüyor, internette pek çok bilgiye ulaşabilecek gücü ve imkânı olmasına rağmen ulaşmıyorsa bu bireysel bir kasıttır.
Birçok yayını izleyebilecek, birçok ülkenin sokaklarına kadar internet üzerinden gezebilecek, internetten dil dahi öğrenebilecek hatta üniversite dahi okuyabilecekken bütün bunlardan kendisini soyutlayıp yalnızca oyun oynamakla yetiniyorsa bu, kendini sosyal dünyanın dışına atmaktır.
Yani internet ve teknoloji, bahaneleri saf dışı bırakmaktadır. Zaten Türkiye''nin ilerlemesi de ancak bahane üretmekten kurtulmakla gerçekleşecektir. Burada en büyük pay tabii ki genç kuşağındır.
Peki, bu kuşak tamamen bahanesiz mi büyümektedir? Elbette hayır. Günümüz genç kuşağın haklı olabileceği en büyük bahanesi AKP iktidarıdır. Üstelik Türkiye''nin 20 yılını herkesin gözleri önünde kendi paydaşlarına dağıtmış bir AKP iktidarı söz konusudur.
''''Ben hem safım hem de çok zenginim'''' diyen binlerce insanı topluma ve televizyona sunduğu için AKP iktidarı genç kuşağın zihniyetini bozmakla suçlanmalıdır. Kısa yoldan zengin olan binlerce insanı peydahladığı için gençlerin içindeki çalışkanlığa ket vurmaları dahi AKP iktidarının halen büyük bir bahane olduğunu göstermektedir. Aslında AKP iktidarı bir bahane değil alenen sebeptir.
Bahane gerçek amacı gizler. Sebep ise alenen ortadadır.
O halde genç kuşağın öncelikli görevi önlerindeki en önemli sebebi ortadan kaldırmaktır. Eğer çalışkanların kazanacağı bir ülke istiyorsanız önceliğiniz AKP''yi saf dışı bırakmaktır. Sonra da şartsız şurtsuz bahanesiz ileri ve müreffeh bir Türkiye için elinizi taşın altına koyarak var gücünüzle çalışmak.
Hep birlikte tüm gücümüzle çalışacağız. Türkiye''nin bahaneler ülkesi olmasına müsaade etmeyeceğiz.
