Beyaz Tv''deki bir programda Ahmet Çakar at sineği yemiş.

Acıkmıştır belki, olabilir.

Bu müthiş olayı bireysellikten genele, ulusal bir hadiseye nasıl çevirebilirim diye düşündüm.

Bakın aklıma ne at sineklikleri geldi…

Öncelikle Sayın Çakar derhal devlet koruması altına alınmalı.

Ülkemiz üzerinde birtakım hain planları olan devletlere ziyarete gidildiğinde veya o devletin yetkilileri bize geldiğinde Sayın Çakar''ın at sineği yerkenki fotoğrafları yanımızda olmalı.

Karşı devletin yetkililerine "La oğlum, biz at sineği yiyoz, sizi mi yemeyecez? Akıllı olun" mesajını iletmiş oluruz.

Sadece dış siyaset değil, içeride muhalefete de korku salarız.

Mesela bu gündemden düşmeyen 6''lı masa var ya, ben iktidarımın yerinde olsam "Eyy bu muhalefete bel bağlayan saf vatandaşım, siz bunların sizi doyuracağını mı sanıyorsunuz? Bakınız o oturdukları masaya, sofrada bir at sineği bile yoktu, at sineği!" derdim ve böylece o 6 partinin toptan barajın altında kalmasının yolunu açardım.

"Sinek bir şey değil ama mide bulandırır" sözüne itibar etmeyin.

"Bugün at sineği yiyen biz, yarın atı da yeriz, atı alanın geçtiği Üsküdar''ı da yeriz" dedik mi, bir sonraki yerel seçimde halk "Oy vermezsek bunlar bizi de yer" diyerek iktidarıma oy verir.

Eğitim sistemimizde biliyorsunuz seneye "Metavers" diye bir saçmalık devreye girecek. En azından rivayetler o yönde.

Biz de Metavers denen ucubeye rakip olarak, yerli ve millî "Metavers-inek"i piyasaya süreriz.

Böylece çalışkanlığından ötürü "İnek" olarak anılan öğrencilerimiz Mertaversinek veya Metavers-inek ile yeni sisteme daha kolay adapte olur.

Eğitim deyince bildiğiniz gibi 4 ana element vardır.

Bunlar hava-su-ateş ve topraktır.

Buna sinek de eklendik mi, hava-su-ateş-toprak-sinek olarak dünya bilim dünyası allak bullak olur.

Edebiyatta da "At-avrat-silah" üçlemesinde silah yerine sineği koyduk mu, ahanda size "At-avrat-sinek" olur.

Atı ve sineği yediğimize göre elimizde kala kala avrat kalır.

Rabbim bir yastıkta kocatsın.

Not: Cevabını bulamadığım tek soru şu; mutlu olunca "İçimizde kelebekler uçuyor" deriz ya, at sineği yiyen biri mutlu olunca içinde kelebek mi uçar, sinek mi, at mı?