Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mahmut Esad Kıraç

Mahmut Esad Kıraç

Altılı masa neyi bekliyor?

Hem iktidar cenahı hem de halk tarafından en çok sorulan sorulardan biri yazımızın başlığıdır. Tabii bu yalnızca bir soru maksatlı değil aynı zamanda eleştiri olarak da sunulmaktadır. Altılı masayı zayıflatmak isteyenlerin ve halk nezdinde itibarsızlaştırmak isteyenlerin en sık başvurduğu yol tam olarak budur.

Şimdi size altılı masanın ne yaptığını açıklayacağım…

Altılı masada bulunan altı siyasi partiye ve genel başkanlarına baktığınızda altı farklı insan tipi görürsünüz. Üstelik bu altı partinin tüzüğü, ideolojisi, hassasiyetleri ve seçmen kitlesi birbirinden tamamen farklı. Üstelik geçmişte birbiriyle husumeti olan liderler de şu anda aynı masadalar. Bu da demektir ki altılı masada cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinden evvel güvenin sağlanması gerekiyor.

Peki, güven nasıl sağlanır? Tabii ki saatlerce konuşarak güven sağlayamazlar çünkü politikacılar konuşmalarıyla değil politikalarıyla güven verirler. Demek ki altılı masa şu anda politikayı sistemleştirmeye çalışmaktadır.

Erdoğan sonrası Türkiye için altılı masanın daha sonra birbirine düşmesini ve rezillik çıkmasını istemiyorsanız altılı masanın sessizliğini mantıklı ve makul bulmalısınız. Hatta altılı masa eğer ilk biraraya geldiği zaman cumhurbaşkanı adayının ismini açıklamış olsaydı işte o zaman korkmanız gerekirdi. Çünkü hem isim yıpranır hem de Erdoğan sonrası Türkiye''nin makam ve mevki hesapları dahi havada kalmış olurdu.

Bakınız, Türkiye küçük bir ülke değil. Bakanlıkları, ekonomisi hatta genel müdürlüklerine kadar çok ciddi rantın döndüğü yalnızca bir genel müdürlükte yüz milyonlarca lira vurgunun yapılabildiği bir ülkedeyiz. Eğer sistemi önceden doğru kurgulamazsanız cumhurbaşkanının değişmesinin hiçbir önemi kalmaz. Hatta insanlar gelen gideni aratır dahi diyebilir. Bunun altılı masa da gayet farkında olduğu için önceliklerini sisteme vermiş durumdalar.

Demek ki evvela sistemde uyuşulması gerekmektedir. Rantın olmadığı, yolsuzluğun meşrulaştırılmadığı, eğitimde fırsat eşitliği, hukukta adaleti ve pek çok alanda Türkiye''nin geleceğini tesis ve dizayn etmeden cumhurbaşkanı ismini açıklamak ya da belirlemek ne kadar doğru?

İşte tam da bu sebeple altılı masada birbirine zıt siyasi partilerin bulunması ve esasında birbirlerine güvenlerinin olmaması halkın en büyük güvencesidir. Çünkü masadaki her siyasi parti ''''Gün gelir devran döner'''' durumuna karşı hem kendini hem de sistemi güvence altına almak isteyecektir. Yani ne olursa olsun altılı masadan halkımız ve Türkiye kazançlı çıkacaktır.

Henüz seçim tarihi dahi net belli olmadan altılı masanın neyi beklediğini sormak, zaten art niyetli bir söylemdir. Elbette bir değişimi arzuluyoruz fakat sabırlı olmak zorundayız. Ayrıca unutmamak gerekir ki değişimin en sağlamı sistematiği net olanıdır. Konum değişimi ise en yanıltıcı olandır.

Ben de Türk milliyetçisi bir seçmen olarak eski günahlarının henüz bedelini ödememiş olan Davutoğlu ve Babacan gibi isimlerin altılı masada Türkiye''nin geleceğini tasarlamasından hoşnut değilim. Fakat bu isimlerin orada olması aynı zamanda benim en büyük güvencemdir. Çünkü halka kişilerin değil sistemin sağlamlığının önemli olacağını göstermektedir.

Kısacası okurlarım, altılı masa yapması gerekeni yapıyor. Sürecin uzaması emin olun hepimizin lehinedir. Eğer bir anda cumhurbaşkanı adayı açıklanırsa bilin ki hepimizin aleyhinedir. Altılı masadaki bütün siyasi partileri sevmek gibi bir zorunluluğumuz da yok, fakat Erdoğan''dan kurtulmak istiyorsanız güvenmek gibi bir zorunluluğumuz mevcuttur. Tam da bu sebeple en azından muhalefet seçmeni altılı masa hususunda sabırsız olmamalıdır. Sabrın sonu selâmettir.

Şu anda o masada tekrar parlamenter bir Türkiye''nin, adil ve eşit bir Türkiye''nin temelleri farklı görüşteki partiler tarafından atılmaktadır. O masada sağcısı da solcusu da milliyetçisi de İslamcısı da liberali de bulunmakta. O masada tüm Türkiye var. Bu sebeple tekrar ifade ediyorum sabırlı olmakta fayda var. Değişime az kaldı.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları