Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yunus Emre Berber

Yunus Emre Berber

Yazar

13 yılın ardından beyaz perdeye dönüş

Yeni yıla sayılı günler kaldı. Her yıl olduğu gibi senenin başında geçmek bilmeyen takvimdeki günler göz açıp kapayıncaya kadar Aralık sonunu göstermeye başladı. Kuzey yarım kürede yaşayan bizler için havalar soğudu ve bölgesel kar yağışları yüz göstermeye başladı. Klasikleşen yılbaşı temalı dizi ve filmler ekranlarda yerini aldı. Eskisi kadar ikonik ve sevilen yapımlar çıkmasa da her yıl bu tip onlarca iş önümüze geliyor. Geçtiğimiz günlerde uzun zamandır bu tip bir filmi seyretmediğimi fark ederek sinemanın yolunu tuttum. Düşük beklentiyle gittiğim Violent Night (Vahşi Gece) filmi az da olsa beklentimi aşarak bana farklı tatta bir yılbaşı filmi tecrübesi yaşattı. Son dönemin sevilen ve bence başarılı aktörlerinden David Harbour başrolde yine iyi bir performans göstermiş. Daha önceki ikonik yılbaşı filmlerine bol gönderme yapan film izleyeni üzmeyecek ama akılarda da çok yer etmeyecek bir seviyede vizyonda yerini almış bir yapım. Vizyona giren ve 13 yıl önce olduğu kadar olmasa da adından oldukça söz ettiren bir filmimiz var. İkinci filmi ile yeniden karşımıza çıkan bu yapım Avatar: The Way of Water. İlk filmin çıktığı zamanı unutmak oldukça zor. Vizyona girdiği zaman yapılan tanıtımlar ve reklamlar o güne kadar görmediğim sevideydi.

Ortaokulda okuduğum zamanlarda okulumda ayda bir veya iki kez 3d animasyon filmler oynatılırdı. Heyecan ile karton gövdeli mavi ve kırmızı camlı gözlüklerimizi takar okulun tiyatro salonuna geçerdik. Ekranda dönen animasyon filminde üstümüze geliyormuş gibi gözüken objeleri gördüğümüzde atılan heyecan çığlıklarını hâlâ dün gibi hatırlıyorum. Oldukça basit ve düşük kalitede de olsa 3d teknolojisi o dönemde çocuk olan kişiler için oldukça etkileyici bir deneyim sunuyordu. Yıl 2009 olduğunda billboardlarda ve televizyon reklamlarında sürekli Avatar''ın reklamı yapılmaya başlanmıştı. Türkiye için vizyon tarihi geldiğinde babam ile birlikte sinemaya gitmiştik. Film o zamana kadar izlediğim tüm 3d yapımlardan çok farklıydı. Çok daha farklı bir 3d hissiyatı sunmuştu. Görsellik ve efekt kalitesi sanki gelecekten gelen bir film hissiyatı vermişti herkese. O zamana kadar görülmemiş bir kalite sundu James Cameron seyirciye. Çekimleri yıllar sürmüştü ve sebebini anlamıştık izlerken. Ancak o dönem çocukken izlerken de şimdi izlerken de filmin senaryosundan pek etkilenmemiştim. Hatta beni sıkan bir hikâye ağına sahipti. O yüzden yıllar sonra tekrar izlerken görselliklere yine hayran kalmama rağmen senaryo canımı oldukça sıkmıştı. Aradan tam 13 yıl geçti. Avatar: The Way of Water serinin ikinci filmi olarak karşımıza çıktı. Vizyona girmeden önce önümüze gelen fragmanlar bize eski anıları hatırlatsa da ilk filmin verdiği hissiyat ve beklentinin onda birini anca hissetmişizdir. Bunun da bence en büyük sebebi senaryo. İnsanların bağlanmasının zor olduğu bir karakter var başrolde ve hikâyenin temelleri adeta bir uzayda geçen Kızılderili filmi hissiyatı veriyordu. Masum, barışçıl uzaylıların gezegenini güç ve para için yağmalayıp ele geçiren zalim Amerikalılar. Bu formül bence izleyici için fazla basit ve bayat bir bileşen. Ancak yine de ikinci film bize çok iyi bir görsellik sundu. Çoğu bilimkurgu filminde kullanılan efekt ve görsellerin hissiyatı, dokusu ve gerçekçiliği rakiplerinin çok ilerisinde hissettirdi. Ama yine ilk film ile aynı aşil topuğuna sahip Avatar: The Way of Water. Senaryo yine yeterince orijinal hissettirmiyor ve karakterlere yeteri kadar anlam yükleyemiyoruz. Yine ilk filme nazaran daha sempatik hissettirse de karakterlerde tam sebebini çözemediğim bir yapaylık hissi var. Serinin 2-3 tane daha devam filmi olacağı söyleniyor. 68 yaşındaki James Cameron''ın ömrü ne kadar yeter bilmiyorum ama gelmesi muhtemel devam filmleri için içimde hep bir merak kırıntısı olacak.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları