Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baybars Ergün

Baybars Ergün

MÜNZEVİ

Taş Ata

Balbal, antik Türk kültüründe bireyin anısını yaşatmak amacıyla mezarının veya belirli kurganların çevresine dikilen taşa verilen addır. Bu taşlar, kişinin yaşamı sırasında ortaya koyduğu kahramanlıkları ve öldürdüğü kişileri sembolize eder. Kurganın başındaki balbal sayısının artması, bireyin kahramanlığının bir göstergesi olarak kabul edilir. Orta Asya Türkleri arasında, Şamanlık dininin egemen olduğu bir dönemde, ölen savaşçıların mezarlarına dikilen taşlar, savaşçının düşmanlarını simgeler ve onların öte dünyada hizmetçisi olacağına inanılır. Bu taşlar genellikle bir elinde kılıç bulunan figürlerle süslenmiş, taş parçalarına oyma yapılarak oluşturulan heykellere verilen isimdir. Balbalların sayısının fazlalığı, ölen kişinin yaşarken sahip olduğu güç, cesaret ve kahramanlık niteliklerini simgeler. İslam'ın kabulünden önce yaygın olan balballar, sonrasında mezar taşlarıyla değiştirilmiştir.

"Balbal" kelimesi, Eski Türk dilinden gelir ve "vurmak, kakmak, çakmak" anlamına gelir.

Balbal kelimesinin kökenini aydınlatabilecek en eski belge, Sümerce ‘bal’ taş kelimesidir. Türkçe gibi eklemeli bir dil olan Sümerce (Kengerce)'deki ‘bal’ taş kelimesi ile taştan yapılan ‘Balbal’ kelimesi arasındaki anlam ilişkisi açıktır. Bu nedenle, Balbal sanatının eklemeli dil kültürlerine ait eserler olduğunu söylemek doğru olacaktır.

Kırgızistan'da, Şatı ve Sarı-Bulak köyleri arasında bulunan taş balballar, Kara-Batkak müzesinde sergilenmektedir. Ayrıca Tokmok şehrinin güneyindeki Burana Açıkhava Müzesi ile Issık Göl kıyısındaki Çolpan Ata ve Karakol'da, göçebe Türklerin birçok taş savaşçısını içeren balballar bulunmaktadır. Bu balbalların 6. yüzyılda dikildiği tahmin edilmektedir. Kırgızistan'daki balbalların çoğu Çuy Vadisi'nde yer almaktadır, çünkü bu mezar işaretleri genellikle göçebe Türk boyları tarafından dikilmiştir.

Tuva Özerk Türk Cumhuriyeti'nde yaklaşık 200 kadar balbal bulunmaktadır. Bijiktighaya Dağı çevresindeki Kırık Ova alanında, Cengiz Han'ın balbalı olduğuna dair bazı araştırmacıların inandığı tek bir balbal bulunmaktadır. Bu balbalın 1200 yılı aşkın bir süredir orada olduğu tahmin edilmektedir. Bu bölgeye açık hava müzesi yapılmıştır.

Farklı kültürlerde ve dönemlerde benzer "balbal"lara rastlanmıştır, özellikle MÖ 6. yüzyıl İskit heykelleriyle önemli benzerlikler taşır.

"Taş Ata" veya "Taş Baba" eski Türk kabilelerinde mezar taşını ifade eder. Orta Asya'nın göçebe toplulukları, ölülerini yerleşim yerlerinin dışındaki sıkışık mezarlıklara gömmeyi tercih ederler. Soylular için yaygın olan mezar türü kurganlardır. Bu tür mezarlarda, genellikle gömüldüğü odanın üzerine taş ve topraktan bir tepe yapılır, üzerine de ölen kişiyi temsil eden insan biçimli heykeller dikilirdi. Bu heykellere "Taş Ata" denilirdi. Orta Asya'da, özellikle Altay ve Tuva'da MÖ üçüncü binyılın sonlarından itibaren yapılan taş heykeller, Göktürk döneminin balballarından farklıdır. Bu heykeller, 2,5 metreden 30 santimetreye kadar değişen boylara sahiptir ve çoğu hilal ve burma tarzında bıyıklıdır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları