Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kamuran ÖZGEN

Kamuran ÖZGEN

TURİZM EKONOMİSİ VE POLİTİKASI

2021 turizminden endişeliyim

Geçen haftaki yazımda  2021 yılı turizm sezonu ile ilgili iyi niyetli beklentilerimizin olduğundan bahsetmiştim, ama ülkemiz ve dünyada koronavirüs salgını, alınan tedbirler ve en sonunda bulunan aşılar ve bundan sonraki sürecin nasıl yönetileceği ile ilgili öngörülere bir göz attığımızda, normalleşme sürecinin sandığımız kadar da hızlı olamayacağı konusunda genel bir kanıya varıyor insan.  

Malum kış aylarında ülkemiz turizminin lokomotifi konumundaki  Doğu ve Güney Asya ülkelerinden gelen grupların 15 Mart 2020'den bu yana hiçbirisinden Türkiye'ye turizm operasyonlarının yeniden başlatılacağı ile ilgili olumlu dönüş alınamadı. Benim de şahsen profesyonel turist rehberi olarak çalıştığım bu grupların operasyonlarını durdurması nedeni ile kış aylarında büyük bir rehber istihdamı sağlayan Uzakdoğuya turizm operasyonu yapan tur operatörlerinin hepsinde endişeli bekleyiş devam ediyor.

Sayıları oniki bini geçen "profesyonel rehber camiası" ne yapacağını bilemez bir durumda bekleyişini sürdürüyor ve bu süreçte kendilerine yardımcı olan bir kurum da yok. Çünkü ülkemizde "kokartlı profesyonel turist rehberliği belgesine sahip" olanların çalışmadıklarında haklarını arayabilecekleri ne bir yasa ne de onları koruyan bir sosyal güvenlik yasası mevcut. Yani turizm olduğunda para kazanan olmadığında kendi kaderine terk edilen bir camiadan bahsediyoruz.

Profesyonel turist rehberi olabilmek için yıllarını harcayan, üniversite bitiren, ana diline yakın ikinci veya üçüncü dili okuyup, konuşup ve yazabilen, kültürünü, antik ve modern tarihini, gelenek göreneklerini, ülke siyasetini yabancıların anlayabileceği dilde anlatmakta uzmanlaşmış, her biri birer Türkiye aşığı, her yıl binlerce yabancı turiste tanıtım yapmış "rehber camiası yalnız bırakılmış" durumda.

Kış aylarına girdiğimiz bugünlerde dünya genelindeki vaka sayılarındaki hızlı artış ve bunun arkasından alınacak olan tedbirlerin ne olacağı ile ilgili belirsizlikler, tüm turizmcileri şimdiden ümitsizliğe sürüklemeye başladı bile. Oysa ki daha bir ay öncesine kadar 2021 yaz sezonu rezervasyon oranlarının yüzde altmışları bulduğundan söz ediliyordu.

Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlerin özellikle Nisan ayına kadar aldıkları kararlar ve uygulayacakları yöntemler, 2021 yaz sezonunun nasıl geçeceği ile ilgili de bir belirteç görevi görecek. Çünkü, vaka sayılarındaki ani yükseliş karşısında turizm sektörünün ana pazarlarını oluşturan ülkelerin Türkiye'ye karşı alacakları olumsuz bir "seyahat yasağı kararı" 2021 turizm sezonunda da her şeyin dibe vurması anlamına gelebilir.

Alınacak önlemlerin siyasi değil bilimsel ve mantıksal olması için her şeyin yapılması gerekmektedir. Sonuçta "turizm sektörü havadaki nemden bile etkilenen çok hassas bir sektördür ve insanların seyahat tercihlerinin başında sağlık ve güvenlik gelmektedir." Hiçbir insan kendi sağlığını ve güvenliğini tehlikede gördüğü yerlere gidip risk almak istemez.

Devlet edenlere önerim, 2021 yılında ülkemize gelecek olan turistlerden ülkeye giriş yapmadan önce sağlık testleri sonucuna göre vize verme işlemlerine başlamaları yönünde olacaktır. Yoksa turizm faaliyetlerini canlandırmak ve turist sayısını artırmak adına bazı şeylerin göz ardı edilmesi, bu sürecin çok daha uzun sürede normale dönmesine neden olacaktır.

Umarım alınan tedbirlerin uygulanmasında en üst düzeyde katılım sağlanacak şekilde bir gelişme görürüz ve bu süreçten en az zararla ülkemizin çıktığı günleri yaşarız.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları