Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Zincir marketlere zincir vurma yanlışı

İktidar, zincir marketlerle ilgili bir yasa teklifini Meclis'e getirme hazırlığında.

Buna göre, zincir marketlerin ancak belli ürünleri satmasına izin verilecek, stokçuluk yaparak fiyatları diledikleri gibi belirlemeleri engellenecek. Ayrıca küçük yerleşim yerlerinde bu tür marketler açılamayacak.

Öyle anlaşılıyor ki, yüksek enflasyonun sorumlusu olarak zincir marketler görülüyor, onların zapturapt altına alınması halinde fiyatların düşeceği düşünülüyor. Küçük esnafın ekonomik sıkıntıda olmasının arkasında da bu marketlerin olduğuna inanılıyor.

Bana kalırsa yanlış bir teşhiste bulunuyor iktidar.

Türkiye'de yüksek enflasyonun nedeni arz-talep dengesinin kurulamayışı, yani piyasaya ihtiyacı karşılayacak kadar ürün verilemeyişidir.

Enflasyonu düşürmenin yolu, A'dan Z'ye her üründe üretimin artmasını sağlamaktır.

Örneğin, tarıma önem verilip her türlü tarımsal ürün piyasaya bol miktarda verilse, zincir marketler istedikleri kadar stokçuluk yaparak fiyatları yükseltmeye çalışsınlar başarılı olamazlar.

Yine hayvancılığa önem verilip hayvansal ürünler piyasaya bol miktarda sunulsa, zincir marketler ne yaparlarsa yapsınlar fiyatları artıramazlar.

Diğer ürünler için de aynı şey geçerli.

Piyasaya; emir-komuta anlayışıyla değil, kendi özel koşullarını dikkate alarak bakmak gerekir. 

*

Şunu da unutmamalıyız.

Zincir marketler yaşamımıza büyük konfor getirdi.

İki gün önce bir zincir markete gidip ekmek, kıyma, peynir, sebze-meyve, tatlı, ampul, kedi maması, deterjan, gazete, defter ve kitap satın aldım.

Şayet zincir market olmasaydı ve bu ürünleri küçük esnaftan almaya kalksaydım; fırından bakkala, kasaptan manava, pastaneden gazete bayiine, kırtasiyeciden elektrik malzemeleri satıcısına, pet shoptan kitapçıya tam 10 dükkan dolaşmak zorunda kalacaktım.

Zincir marketlerde binlerce kişinin sigortalı olarak istihdam edildiğini ve buralarda vergi kaçırmanın mümkün olmadığını da belirtmek isterim.

Son sözüm şudur:

Elbette zincir marketler de denetlenmelidir ama bu denetim boğaz sıkma, nefessiz bırakma, yapılan ticaretten nefret ettirip işi bıraktırma noktasına varmamalıdır.

++

YURT SORUNU İÇİN

BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ

 

Binlerce üniversite öğrencisi özellikle büyük kentlerde yurda yerleşemediği gibi kiralık ev de bulamıyor.

Bugün yeni yurtlar inşa edilmeye başlansa hizmete girmesi yılları alır.

Kiralık ev sorunu da kolay aşılacağa benzemiyor.

Peki, ne yapılabilir?

Başta YÖK ve ÖSYM olmak üzere ilgili kurumlar bu yıl için şu çare üzerinde düşünmeli:

Örneğin, İstanbul'daki bir üniversiteyi kazanmış taşralı bir öğrenci, eğer kendi kentindeki üniversitede aynı bölüm varsa oraya hemen yatay geçiş yapabilmeli.

Böylece birçok öğrencinin hak kaybına uğramadan eğitimine devam etmesi mümkün olur.

Önümüzdeki yıllar için ise şu karar alınabilir:

Öğrencilere, yaşadıkları kentlerdeki üniversitelere giriş daha kolay olmalı.

Örneğin, Niğdeli bir genç, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi'nin Tarih Bölümü'ne 100 puanla girebilirken, başka kentten gelen bir öğrencinin aynı bölüme girmesi için 120-130 puan gerekmeli.

Bu yolla gençler okul seçerken ağırlıklı olarak yaşadıkları kentlerdeki üniversiteleri tercih edebilir. 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları