2018 yılında Zambiya ile imzalanan anlaşmada, ''gemilerde personel mübadelesi ve gemilerle karşılıklı liman ziyaretleri''nden söz edilirken, söz konusu ülkenin ne deniz kuvvetleri ne de denize kıyısı var.

Yukarıdaki açıklama İYİ Partili Sayın Ahmet Erozan''a ait.

Denizi olmayan, limanı olmayan, deniz kuvvetleri olmayan bir ülke ile neden mi anlaşma yapılır?

Çünkü biz geleceği görüyoruz. Olur da ileride küresel ısınma olur, orayı burayı su basar ve Zambiya da deniz kenarı bir ülke olur diyerek şimdiden yatırım yapıyoruz.

Bakın, devlet aklı diye bir şey vardır. Bu devlet aklı teeee seneler sonrasının planını yapar.

Zambiya denize kıyısı olan bir ülke olsa, denizden balık çıksa, halk da balığa bakıp "Acaba bu ne ki?" dese, meraklı biri yese ve boğazına kılçık kaçsa ve ölse iyi mi olacak?

Bizim büyüklerimiz de bu insani duygularla onlara deniz-liman-gemi kavramını alıştıra alıştıra anlatıyorlar.

Bence devletimiz Zambiya konusunda daha da atak bir politika izlemeli.

Ne yapmalı mesela?

Ben olsam Beyaz''ın söylediği "Gemilerde talim var" adlı eseri Zambiya''daki tüm okulların teneffüs zili olarak çalınması hususunda lobi faaliyetleri yapardım. Ayrıca konu okuldan açılmışken, oradaki okullarda çocukların kâğıttan kayık, kâğıttan gemi yapmasını teşvik ederdim. Böylece çocuklar kayık ve gemi kavramını daha yakından tanırlar.

O çocuklardan birileri Zambiya semt pazarında satıcı olsa, malını satmak için "Batan geminin malları bunlar" diye bağırsa bir tür pazarlama devrimi yaratabilir.

Sayın Erozan muhalefet partisinde olan biri olarak elbette bu konudan dolayı iktidarımı eleştirecek, sıkıştırmaya çalışacak ama bir de işin avantajları var.

Mesela Zambiya halkı ayranı bilmez.

Biz onlara denizlerimizdeki müsilajı ayran diye kakalarız. Onlar müsilajın ayran olmadığını anlayıp bizim arkamızdan saydırırlar ama hiç olmazsa müsilajın denize dair bir kavram olduğunu da öğrenmiş olurlar.

Ben bireysel olarak ne yaptım peki bu konuya destek vermek için?

Zambiya halkının ülkemizin bu girişiminden memnun olup olmadığını test etmek için omuzuma kasetçalar alıp Taksim''e gittim. Zambiyalı olup olmadığını bilmesem de, benzettiğim birinin yanına gidip önce "Anan ölsün Cemil, baban ölsün Cemil, öksüz kalasın Cemil" şarkısını çaldım. Hiç tepki vermedi.

Ama hemen sonra "Denizleri aş da gel kurbanın olam, kurtar beni buralardan ne olur" şarkısını çalınca baktım ufaktan oynamaya başladı.

Demek ki doğru yoldayız Sayın Erozan.

Not: Zambiyalı sandığım adamım Türk çıktı. Kendisine "İlk şarkıda neden tepki vermedin?" dediğimde "Adım Cemil benim" dedi.