Yüz yüze!

Yüz yüze deyince, aklımıza eğitimden başka bir şey gelmiyor. Pandemi dönemi, öğrencileri okullarına, arkadaşlarına ve öğretmenlerine uzun bir süre hasret bırakmıştı.

Okullar açıldı, hasret bitti, ancak hemen halledilmesi gereken dertler bitecek, tükenecek gibi değil.

Eğitimin ilk sıradaki belalısı, başının belası ne?

Aşı!

Bir ara, siyasette gençlerin önünün neden açılmadığı sorusuna, eski güngörmüş siyasiler, "yaşımız başımıza bela oldu" demişlerdi.

O hesap, yüz yüze faslında, "Aşı mı eğitimin başına bela, aşı olmamak mı?" haline dönüştü.

Kabahat aşı da mı, aşı hızında mı, aşı karşıtlığında mı, ikna denen metot da mı, açıklamaların insanları tatmin edememesinde mi? Hep yüz yüze gelememekten kaynaklı bir yığın açmaz!

Öğretmenler aşısız! Veliler aşısız! Öğrenciler aşısız! Personel aşısız!

Salgın dolu dizgin, her gün iki yüzün üzerinde can alıyor! Bu arada, konu seyirlikmiş gibi de seyrediliyor! Herkes laf yarışında olunca, olan eğitime ve öğrencilere oluyor!

Eğitimi yüz yüze başlattık, lakin taraflar yüz yüze gelemiyorlar!

Madem ki, okullarımız yüz yüze eğitimden vazgeçmeyecek, yüz yüze gelmesi gerekenler, yüz yüze nasıl gelecekler, acil bekleyen meseleleri ne zaman çözecekler?

*****

Biz var ya biz! Yüz yüze gelmesini, yüzleşmesini, kavga etmeden tartışmadan konuşmasını, uzlaşmasını, asgari müştereklerde buluşmasını unuttuk!

Nedir bu yüz yüze gelememenin altında yatan?

Nazlanmak mı, sızlanmak mı?

Egolara ve gururlara daha yolun başında teslim olmak mı?

Yüz yüze gelmekten, barışmaktan korkmak mı?

Hani biz dosttuk ya… Hani biz arkadaştık ya… Hani biz kardeştik ya…

Hani bir ve beraber olma türküleri söylüyorduk ya…

*

Yüz yüze bir anlamda yüzleşmek anlamına da geliyor. Ortada yüzleşmek diye bir mevzu varsa yüz yüze geleceksiniz!

Taraflar bir araya gelecek, oturacak konuşacaklar dert her neyse çözülecek, ama yüz yüze…

Kimse kendi adına, kendini temsilen bir başkalarını göndermeyecek. Yüz yüze görüşmeler ve konuşmalarda tarafların bizzat kendilerinin olması önemli…

Değilse ne mi diyoruz? Benimle ya da bizimle konuşacak yüzü yok! Kesinlikle yüz yüze gelemez!

Hangi yüzle gelecek, karşımıza çıkacak gibi cümleleri bir düşünün.

Böyle cümleler nerede kullanılır? Kullanılmaması gereken her yerde. Geçtim kim haklı, kim haksız yaklaşımlarından, onlarda bizlerin ayıbı!

*

Yüz yüze kavramı seçim meydanlarının da vazgeçilmezi! İktidara talip olanlar o meydanlara inmek, o meydanlara gelmek zorunda.

Oy vereceklerle yani sana bu ülkeyi yönetmek için yetki veriyorum diyeceklerle yüz yüze gelinmeyecek mi? Sahalara, meydanlara inilip, gözlerinin içine bakılmayacak mı?

Gel buraya, gel yanıma, bana yüzünü göster yüzünü, göster ki yüz yüze gelelim diyenden var mı kaçmanın imkanı?

Sonra, kaç-kaç-nereye kadar? En önemlisi milletle yüzleşmek, milletle yüz yüze gelmekti!

Millet, herkesi pandemi de sınadı, enflasyonda sınadı, rakamlarda sınadı, depremde sınadı, selde sınadı, yangında sınadı… Yani yüzleşti, yüz yüze geldi!

Bundan sonrası için, söz milletin, karar milletinse, gerisi inanın teferruattır!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları