Şahlanma kavramı ekonomiyi sevdi, ekonomi şahlanmayı. Şahlanmayı sadece siyasilerimiz sevmedi.
Fırsatçılar bayıldılar şahlanmaya.
Her felaket onları şahlandırdı.
Her şahlanma onları ihya etti.
Şahlanmanın edebiyat tarafı yani laftan ibaret olanı da vatandaşa kaldı.
Ekonomi şahlandı, enflasyon şahlanmazsa olmazdı!
Öyle olunca da iğneden ipliğe şahlanmayan ne kaldı?
Ekmek şahlandı!
İşsizlik şahlandı…
Delta varyantı şahlandı, Delta Plus kanatlandı!
Ev sahipleri kiraları şahlandırdı…
Arada biz garip kaldık!
Ne olduğunu, anlamadık!
Yok mu bizi şahlandıracak?
*****
Şahlanmak coşmak demek ya…
Doğalgaz şahlanmış! Elektrik şahlanmış! Su şahlanmış!
Marketler her Allah'ın günü şahlanıp duruyorlar!
Allah eksikliğini göstermesin, makarna dahi şahlanmış!
Bulgur fırlamış, pirincin yanına yaklaşmaya yürek istiyor.
Süt ürünleri şahlandıktan sonra, şahlanmayan ne yoğurt kalmış ne peynir!
Ayran bile şaha kalktıktan sonra, durdurabilene aşk olsun.
Coşalım, sevinelim de nasıl?
Yok mu bizi şahlandıracak?
*****
Memur ve memur emeklisinin maaşına 2022'nin ilk altı ayı %5, ikinci altı ayı %7, 2023'ün ilk altı ayı %8, ikinci altı ayı %6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı.
Bu zamların ilkini yani %5'i ne zaman alacak memur ve emekliler?
Ocak 2022'de…
Ağustos ayının son günlerindeyiz…Daha önümüzde Eylül var, Ekim var, Kasım var, Aralık var!
Şimdi memur ve emeklisi şahlanmış mı oldular? Şahlandılar mı?
Yarın biz şahlandık diye sevinenlere, "Müjde! Memur ve emeklisi şahlandı" diye yazanlara, şahlanmanın üstatları şahlanış öyle olmaz, böyle olur demeyecekler mi?
Ve bu insanlar her zaman olduğu gibi yine ne mi diyecekler?
Yok mu bizi şahlandıracak?
*****
Şimdi efendim deniyor ki, Türkiye ekonomisi yüzde 7 büyümüş, yıl sonu itibariyle yüzde 9 büyüme içinde olunacakmış!
Hepsine tamam, hepsine eyvallah da! Biz ne kadar büyüdük, büyüyebildik, büyüyeceğiz?
Sonra deniyor ki, Enflasyon altında yurttaşımızı, kamu çalışanlarımızı ezdirmeyeceğiz!
Anlaşıldı, şahlanacağız demek ki…
Çarşı-Pazar fiyatları şaha kaldırmış! Faturalar şaha kalkmak için hiçbir bahaneyi kaçırmıyor!
Biz yine Orhan Veli misali cep delik, cepken delik soracağız?
Ne diye mi?
Yok mu bizi şahlandıracak?
