Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Yoğun bakımdan normal servise...

Hükümetin, dövizdeki çılgın artışı durdurmak için açıkladığı "Kur korumalı TL mevduat hesabı uygulaması" sonuç verir mi, krizi önlemeye yeter mi?
Uygulanan düşük faiz politikası piyasa koşullarına uymuyordu. Dövizin alıp başını gitmesinin nedeni buydu. 
Bankalardaki Türk lirası mevduatlarına Dolar-Euro kalkanı getirilmesi şimdilik olumlu sonuç verdi. 
Bir diğer deyişle hasta yoğun bakımdan normal servise alındı.
Ama şu unutulmamalı ki hâlâ hastanede ve hastalığı sürüyor.
Hastanın yeniden yoğun bakıma gitmemesi, hatta entübe edilmemesi için yapılacak çok şey var.

*
Peki, ne yapılabilir, hangi önlemler alınabilir?
Amerika'yı yeniden keşfetmek gerekmiyor. 
Kendi kendine yetebilen, tek başına ayakta durabilen sağlıklı bir ekonomik düzene kavuşmak için atılacak adımlar belli. 
Sanayiden tarıma her alanda üretimi artırmadan, buna bağlı olarak ihracat gelirlerini yükseltmeden, israfı önlemeden, yolsuzlukların  üstüne kararlı biçimde gitmeden hastayı tedavi etmek mümkün değil.

*
Yatırımlar için yeterli kaynak bir türlü ayrılamıyor.
2022 bütçesinin yüzde 30'u personel harcamalarına gidecek.
Kamu sektöründe 4 milyon 800 bin kişi çalışıyor.
Oysa sağlıklı bir ekonominin yolu, özel sektörün güçlendirilmesinden, istihdamı da ağırlıklı biçimde onların yaratmasından geçiyor.
Bazı Avrupa ülkelerinin cezaevlerini bile özelleştirdiklerini unutmayalım.
"Devleti büyütmek için küçültmek gerekir" sözü saçmalık değil gerçeğin veciz bir ifadesidir.

*

İsrafa ayrı bir parantez açmalıyız.
Gelişmekte olan bir ülkede yönetim kadroları topluma örnek olacak şekilde mütevazı yaşamalıdır.
Ve tabii yolsuzlukların ve haksız kazançların önlenmesi de ülkeyi geliştirecek kaynakları bulmak için önümüze eşsiz fırsatlar çıkarır.

++

BİZE ÖRNEK OLMALI

Haberi önce BBC verdi, sonra bizim bazı gazeteler yayımladı.
Özetlemeye çalışalım:
Rusya'da yaşayan Margarita Graçeva kocasının baltalı saldırısında ağır yaralandı.
İki elini de kaybeden talihsiz kadın uzun bir tedavinin ardından kendine gelince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Dilekçesinde özetle şöyle diyordu:
"Kocamla anlaşamıyorduk. 
Bana birçok kez şiddet uyguladı. 
İlgili makamlara durumu bildirdim, kocamın saldırgan tutumunun önlenmesi için gerekenlerin yapılmasını istedim. 
Ne yazık ki başvurularıma duyarlılıkla yaklaşılmadı, hemen hiçbir şey yapılmadı.
Sonuçta uğradığım son saldırıda ellerimi kaybettim."

*
AİHM bu başvuruyu geçtiğimiz günlerde sonuçlandırdı.
Mahkemenin kararı şiddete uğrayan Türk ve yabancı tüm kadınlar için umut verici:
"Başvuru dilekçesinde yazılanlar ve gönderilen belgeler, Rusya'nın ev içi şiddetle yeterli mücadeleyi yapmayarak Margarita Graçeva'nın ağır yaralanmasına neden olduğu, yani Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin iki maddesini ihlal ettiğini göstermektedir.
Sonuç olarak, Rusya Devleti'nin mağdur kadına 370 bin Euro tazminat ödemesine karar verilmiştir."

*
Türkiye, ev içi şiddetin en yaygın olduğu ülkelerden biri.
Neredeyse her gün bir kadın eşi, eski eşi, sevgilisi ya da bir başka yakını tarafından öldürülüyor. Yine her gün onlarca kadın erkek şiddetine maruz kalıyor.
Şiddete uğrayan tüm kadınlar AİHM'e gidip haklarını arasalar iyi olmaz mı?
Kadına yönelik şiddetle etkin mücadelenin bir yolunun da bu olduğunu düşünüyorum.
Bizim ve diğer ülkelerin baroları hiç şüphem yok ki şiddet mağduru kadınlara gerekli hukuki desteği seve seve verirler.   

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları