Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Yeni bir randevu önerisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkenin önemli sorunlarıyla ilgili görüş alışverişinde bulunmak için randevu istediği devlet kurumlarının yetkilileri tarafından pek de nezakete uymayan şekilde geri çevriliyor.

İşte son olarak Et ve Süt Kurumu''ndan içeri alınmadı.

Ama olsun...

Randevu taleplerini kararlı bir biçimde sürdürmeli Kılıçdaroğlu. Bu vesileyle yetkilileriyle görüşmek istediği kurumlarla ilgili sorunları kamuoyunun dikkatine bir kez daha getiriyor ve yeniden tartışılmasını sağlıyor.

Günlerdir verimli topraklara sahip olan Türkiye''nin et ve süt üretiminde neden bu kadar geriye düştüğü tartışılmıyor mu?

Kılıçdaroğlu''na naçizane önerim Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü''nden de randevu talebinde bulunmasıdır.

Muhtemelen yine reddedilecektir ama yapacağı açıklamayla kamuoyuna şu bilgileri ulaştırma olanağı bulabilir:

- Türkiye''deki 384 cezaevinin toplam kapasitesi 271 bin 823 olduğu halde halen 309 bin 558 hükümlü ve tutuklu bulunuyor. Yani cezaevleri tıka basa dolu.

- Türkiye, her yüz bin kişiye düşen 400 hükümlü ve tutuklu ile Avrupa birincisi. Bu sayı Almanya, Fransa ve İspanya''da 90''ı, İngiltere ve Galler''de 150''yi geçmiyor.

-Suç ve suçlu sayısındaki rekorun arkasında 20 yıldır ülkemizde uygulanan politikaların yatmadığını söylemek gerçekçi olur mu?

 

*

 

-Ekonomi bu kadar kötü olmasa, işsiz sayısı milyonlarla ifade edilmese hırsızlık, gasp, dolandırıcılık, yankesicilik olayları herhalde bugünkü kadar yaygın olmazdı.

-Şiddet olaylarında da ekonomik sorunların tetikleyici rol oynadığı inkâr edilemez. 

Tabii, şunu da ifade etmek gerekiyor:

Kılıçdaroğlu ve diğer muhalefet liderleri sorunları dile getirmekle yetinmemeli, iktidara geldiklerinde söz konusu sorunları ne kadar sürede ve nasıl çözeceklerini de inandırıcı bir şekilde ortaya koymalıdırlar.

 

+

 

YANLIŞ ÜSTÜNE YANLIŞ

 

Annesi tarafından sokağa terk edilen üç aylık Nisa bebeğin götürüldüğü devlete ait kurumda beslenirken boğazına kaçırılan bir mama parçası yüzünden komaya girmesi toplumda büyük üzüntüye yol açtı.

Evet, üzülelim ama şu sorulara da yanıt arayalım:

- Nisa''nın annesi, bir erkekle yaşadığı uyumsuz beraberliğin ardından ayrılmak zorunda kalıp sığınma evine yerleşmiş. Ama sığınma evi, kalış süresi altı ayı geçince onu çıkarmış. Böyle bir uygulama nasıl yapılır? Gidecek yeri, para kazanacak işi olmayan henüz 20 yaşındaki bir kadının o evden ayrılmak zorunda bırakılması yanlış değil mi?

- Sokağa terk edildikten sonra bulunup devlet yurduna yerleştirilen Nisa bebeğe orada gerekli özenin gösterilmediği anlaşılıyor. Nitekim bebeğin komaya girmesinden sorumlu tutulan görevli, ihmal nedeniyle yaralanmaya neden olduğu gerekçesiyle suçlanınca, aynı anda çok sayıda bebeğe bakmak zorunda olduğunu ifade etmiş. Söz konusu devlet kurumunda yeterli personel mi yok, yoksa mevcut personel görevlerini doğru düzgün yapmıyorlar mı?

-Bebeğin götürüldüğü kurumdan sorumlu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı''nın koma olayının ardından verdikleri tepkiler, yaptıkları açıklamalar olumlu. Ama bu özenli tavrı neden o bebek komaya girmeden önce gösteremediler?

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları