Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Yaşam sevincine kesilen fatura

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin''in bir partide yakın arkadaşlarıyla içki içip gülüp eğlenmesi nedense bize dert oldu, kadıncağız hakkında sosyal medyada "Böyle başbakan mı olur", "Finlilere acıyorum vallahi... Rezalet", "Tarihî skandal... Bu hanım vakit geçirmeden görevinden istifa etmeli" gibi çok sayıda mesaj yazıldı. Medyamızda da Marin''i yadırgayan haber ve yorumlar yer aldı.

Asık yüzlü çatık kaşlı siyasetçilere alışkın bir kültürden geliyoruz.

Bu nedenle İngiltere Başbakanı Johnson''ın danslı partilerine olduğu gibi Marin''in eğlence gecelerine de hoşgörüyle bakamadık.

Oysa iyi bir siyasi lideri belirleyen kıstaslar var:

Görevini anayasa ve yasalar çerçevesinde dürüstçe yapıyor mu?

Düşünce ve ifade özgürlüğüne gereken önemi veriyor mu?

Demokrasiyi evrensel kurallarıyla uygulamayı biliyor mu?

Yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gidiyor mu?

Devletteki atamalarda liyakati ön planda tutuyor mu?

Millî geliri artırıyor mu, büyümeyi sağlıyor mu?

Enflasyonu düşürüyor mu, işsizliği azaltıyor mu?

Halkın refah seviyesini yükseltiyor mu?

Sosyal güvenlikte iyileştirici adımlar atıyor mu?

Sağlık hizmetlerini geliştiriyor mu?

Eğitime gerekli özeni gösteriyor mu?    

Diğer ülkelerle sağlıklı ilişkiler kuruyor mu?

İhracatta yeni hamleler yapıyor mu?

Finlandiya Başbakanı bu konularda yanlışları varsa elbette eleştirilmeli, doğru yolu bulması için kendisine önerilerde bulunulmalıdır.

Ama görev dışı saatlerde arkadaşlarıyla eğleniyor diye onu eleştirmek kimse kusura bakmasın hiç sağlıklı bir yaklaşım değil.

...

Olayın bir de şu boyutu var:

Batı''lı ülkelerde kişiler devlet yönetiminde geldikleri görevleri geçici pozisyonlar olarak değerlendiriyor, oturdukları koltukları kolayca başkalarına devredebiliyorlar.

Onlar için önemli olan iyi bir vatandaş olmak, sevgiyle, neşeyle yaşamak...

Bizde ise kimse oturduğu koltuktan kalkmak istemiyor.

Sonuca gelecek olursak:

Yaşamın koltukların verdiği güç ve özgüvenden ibaret olmadığını, samimi dostlukların, sıcak arkadaşlıkların, kahkahalı sohbetlerin, coşkulu eğlencelerin ondan daha önemli olduğunu bilmeli, dünyaya bakış açımızı buna göre düzenlemeliyiz.

 

//////////////////////////////

İKİNCİ YAZI

 

Küsmek kötü, barışmak güzel

++++++++

Ak Parti iktidarı bir dönem yöneticileri hakkında hakarete varan ağır eleştirilerde bulunduğu ülkelerle barışmanın yollarını arıyor.

Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İsrail''in ardından şimdi de Suriye ile dostluk köprüleri kurulması için harekete geçildi.

Böyle bir anlayış karşısında geçmiş yanlışları hatırlatarak "Vay efendim sen bir zamanlar böyle dediğin insanlarla şimdi nasıl olur da el sıkışmaya kalkarsın" demek bana kalırsa son derece hatalı bir yaklaşım.

Zararın neresinden dönülürse kârdır.

Şu aşamada yapılması gereken, iktidara, "Hiç olmazsa bundan sonra dış ilişkilerde daha dikkatli davranmalı, geri adım atmak zorunda kalınacak davranış ve ifadelerden kaçınılmalı" şeklinde uyarılarda bulunmaktır.   

Unutmayalım:

Küsmek kötü, barışmak güzeldir.

Kaldı ki şu zor günlerde sözü edilen ülkelerle barışmak ulusal çıkarlarımıza yüzde yüz uygun düşmektedir.

 

//////////////////////

ÜÇÜNCÜ YAZI

 

 "Geliyorum" demişti

++++

Kara yollarında hız sınırının 140''a kadar yükseltilmesi, ehliyet verirken gerekli özenin gösterilmeyişi, denetimlerin sözde kalması, araçların mekanik sistemlerinin sağlıklı olup olmadığına yeterince bakılmaması, direksiyon başına alkollü geçenlerin yakalandıklarında birkaç bin lira cezayla kurtulması, sürücülerin günde kaç saat araç kullandıklarının araştırılmaması katliam gibi kazaların "Geliyorum" demesiydi.

Nitekim geldi.

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları