Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Yanlış işler koleksiyonu

TEMA Vakfı'nın belirlemelerine göre, Türkiye'de her yıl ortalama 11 bin futbol sahası büyüklüğünde orman alanı yanıyor.

Bu acı gerçeğe karşın ormanlardan sorumlu bakanlık ve genel müdürlük bakın neler yaptı:

- Ormanların içinde ve çevresinde yangını önleme amaçlı gerekli önlemleri almadı. Piknikçileri ve art niyetli kişileri yeterince denetlemedi. Mobese kameralar yerleştirmedi. Koruma ekiplerinin sayısını yeterli düzeye çıkarmadı.

- Kimi yerleşim yerlerinin ormanla iç içe olmasını görmezden geldi.

- Deposunda tek bir yangın söndürme uçağı bulundurmadı.

- Orman yangınları konusunda uzmanlığı olan Türk Hava Kurumu'yla işbirliği yapmadı, tam aksine o kurumun atıl kalmasında, uçaklarının çürümesinde rol oynadı.

*

Böyle bir tablo karşısında söyleyebileceğim tek şey var:

Ormanlardan sorumlu yetkililer "yanlış işler koleksiyonu" yapmayı bırakmalılar.

İlle de bir koleksiyon yapmak istiyorlarsa pul, resim, tespih, kalem, pipo filan toplamaya başlamalılar.

ORMANLARA ADLARINI VERELİM

Cumhuriyet döneminde ormanlarda çıkan yangınları söndürmek için mücadele edenlerden yüzden fazlası şehit düştü. Bunların arasında askerler, Türk Hava Kurumu pilotları, mühendisler, itfaiyeciler, orman işçileri, koruma görevlileri ve vatandaşlar vardı.

Söz konusu kayıpların en büyüğü 6 Eylül 1985'te Kuşadası-Davutlar'da yaşandı. Söndürme çalışmalarına katılan Söke 51. Piyade Alayı'ndan 80 kişilik birlik akşama doğru rüzgârın aniden yön değiştirmesiyle bir anda dev alev dalgalarının arasında kaldı.

O askerlerden 14'ü ile bir orman işçisi yanarak ve duman zehirlenmesi sonucu şehit oldu.

*

Bunları, ormanları kurtarmak için hayatlarını kaybedenlerin unutulmaması, her zaman saygıyla anılması gerektiğini hatırlatmak için yazdım.

Son günlerdeki yangınlarda ölenler ile daha önce kaybettiğimiz orman şehitlerinin adları kurulacak yeni ormanlarda yaşatılmalıdır.

*

TEKNİK DİREKTÖR

Tokyo'daki olimpiyat oyunlarında mücadele eden Kadın Voleybol Milli Takımımız inişli çıkışlı bir grafik çiziyor.

Ben başarılı buluyorum.

Ama takım kadar teknik direktörü Giovanni Guidetti'den de söz etmek gerekiyor.

Sahanın kenarında o kadar soğukkanlı ve centilmen duruyor ki takdir etmemek mümkün değil.

Kazanılan maçlarda karşı tarafı rencide edecek abartılı sevinç gösterisinde bulunmuyor, kaybedilen maçların ardından ise gidip rakip meslektaşlarını içtenlikle kutluyor.

Kendi oyuncularına maçı kaybetseler bile sitem etmiyor, dostça, arkadaşça bir tavır sergiliyor.

Ve hakem kararlarını takımın aleyhine de olsa öfkeyle karşılamıyor.

Bizim futbol takımlarımızın teknik direktörlerinin ondan öğrenecekleri çok şey var.

Son bir not:

Giovanni Guidetti'nin yıllardır Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı'nı çalıştırdığını ve bu takımla 2011 yılında Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kucakladığını da hatırlatayım.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları