Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Yanıtı belli 5 soru

-Dünyanın bir numaralı kömür üreticisi Almanya''da maden kazalarında son 40 yılda sadece 3 işçi yaşamını yitirmiş. Türkiye ise, dünya kömür üretim liginde 28''inci sırada yer aldığı halde aynı süre içinde kazalarda neden yüzlerce işçisini yitirdi?

-301 işçinin öldüğü Soma faciasından sonra maden işletmesi sorumluları sanık sandalyesine oturtulup taksirle ölüme neden olmaktan yargılandılar ve sonunda vicdanları hiç de tatmin etmeyecek şekilde asgari düzeyde cezalara çarptırıldılar. Bu davada verilen cezaların caydırıcılıktan uzak olması maden işletmelerinde kazalara karşı etkin önlemler alınması önünde ciddi bir engel oluşturmadı mı?

-Bir facia olduktan sonra devletin başta AFAD olmak üzere ilgili kurumları kısa sürede olay yerine ulaşıp arama ve kurtarma çalışmalarını büyük bir başarıyla yapıyorlar. Cumhurbaşkanı''ndan bakanlara kadar birçok yetkili de olay yerine gidiyor, çalışmaları koordine ediyor, basına açıklamalar yapıyorlar. Elbette bunlar da gerekli ve iyi şeyler ama devletin esas görevi faciaları engelleyecek önlemlerin alınmasını sağlamak değil midir?

-Türkiye''de her gün ortalama 5 kişi çeşitli iş kollarında yaşanan kazalarda ölüyor. Bunlara karşı gerekli duyarlılık gösterilmiyor, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, güvenlik önlemlerinin artırılması konularında siyasi iktidardan talepte bulunulmuyor. Ancak iş kazalarında Soma''da ve Amasra''da olduğu gibi toplu ölümler olduğu zaman toplumsal duyarlılık harekete geçiyor. Olaylara bu şekilde bakışımızda bir sorun yok mu?

-İşçi sendikalarının en önemli görevi üye işçilerinin başta yaşam hakkı olmak üzere tüm haklarını korumaktır. Sendikaların bu görevi yeterince yaptıkları söylenebilir mi?

 

Avukatları üzen yasa

Bazı avukat büroları son yıllarda sosyal medya taraması yapmayı iş edinmişlerdi.

Bu taramalar sırasında küfür ve hakarete maruz kaldığını düşündükleri kişileri buluyor, "Sizin adınıza tazminat davası açabiliriz" diyorlardı.

Mahkemelerde bu şekilde binlerce dava açılmıştı.

Şayet mesajlarda küfür ve hakaret varsa bunu kanıtlamak kolaydı.

Dolayısıyla açılan davalar genellikle müştekiler lehine sonuçlanıyor ve avukatlar da bunlardan vekâlet ücreti olarak önemli bir pay alıyorlardı.

Meclis''te geçen hafta kabul edilen ve muhalefetin sansür yasası diye adlandırdığı yasayla avukatlar artık sosyal medya taramalarıyla eskisi kadar müvekkil bulamayacağa benziyor. Pek çok insan 3 yıla kadar hapis cezasını göze alamayacağı için sosyal mesajlarında ciddi bir otosansür uygulamaya başlayacaktır çünkü.

 

Aşık Veysel zarafeti

Bizde bazı erkekler boşanmak isteyen eşlerine şiddet uygulamaktan hatta bazen onları öldürmekten çekinmiyorlar.

Yine bazı erkekler sevgililerinin ilişkiyi sonlandırma isteklerine saygı göstermiyor, silaha ya da bıçağa sarılıyorlar.

Bu anlayıştaki erkeklere Aşık Veysel''i örnek göstermek gerekir.

Değerli edebiyat adamı Ahmet Ümit geçenlerde katıldığı bir televizyon programında şu ilginç anekdotu anlattı:

"Uzun yıllardır birlikte yaşadığı eşi, Aşık Veysel''i bırakıp kendine yeni bir yaşam kurmaya karar verir.

Veysel eşine ''Nereye gidiyorsun, beni neden terk ediyorsun'' filan demez.

Onun kararına saygı duyar.

Hatta eşinin bohçasına ona hissettirmeden cebindeki paraları koyar."

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları