Orman yangınları ile ciğerlerimiz yok oluyor.
Ben bu yazıyı yazarken elimizdeki bilgi, '3 ildeki 7 yangın sürüyor, 32 ildeki 119 yangın kontrol altında' şeklindeydi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından yapılan son açıklamaya göre, Manavgat'taki yangında toplamda 507 kişi etkilenirken, 497'sinin tedavileri tamamlandı, 10 kişinin tedavisi sürüyor.
Marmaris ve Bodrum'daki yangınlarda ise etkilenen 203 kişiden 186'sının tedavileri devam ederken 17'nin tedavisi tamamlanmış oldu.
Yangınlarda 7 vatandaşımızı, sayısız orman canlısını ve doğamızı kaybettik.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yangınların devam ettiğini belirterek, "Canımız, Manavgat'ımız, canlılarımız yanıyor. 7 vatandaşımızı kaybettik. Şu an siyasetin yeri ve zamanı değil. Derdimiz yangının bir an önce söndürülmesi. Büyüklerimiz de ne yapması gerekiyorsa yapsın artık" dedi.
Muhittin Böcek, bu uyarıda çok haklıydı. Çünkü iktidar birçok konuda siyasi hırslarıyla hareket ediyor.
***
Nasıl mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, orman yangınlarının devam ettiği Muğla'da yaptığı incelemelerin ardından Marmaris'te konuştu. Yaptığı konuşmanın ardından vatandaşa çay fırlattı.
Bu süreçte ise Türk Hava Kurumu'nun yangın söndürme uçaklarının hangarda çürümeleri, az bir kapasite eksikliği nedeniyle ihalelere katılamamaları ve tecrübeli pilotların da kayyum yönetiminin gelmesiyle birlikte işten çıkarılmaları başlıca eleştiri konularını oluşturuyor.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise Türk Hava Kurumu uçaklarını kasıtlı olarak kullanmamakla suçlanıyordu.
THK ile bir sorunları olmadığını söyleyen Pakdemirli ise "(THK'nin) elindeki uçakla ilgili problem, uçabilecek kapasitede değil, uçsa da performans verecek bir kapasitede değil" dedi ve bunun yerine iki senedir daha verimli uçakların kullanıldığını söyledi.
Pakdemirli, "Biz burada diyoruz ki insansız hava uçağı, helikopter, son teknoloji jet amfibik uçak diyoruz, hâlâ antikacı dükkanı gibi 1960'dan kalan uçakları kullanalım diye açıklama yapılıyor" dedi.
***
Daha sonra ne mi oldu?
Tele1 Ege Temsilcisi ve Cumhuriyet yazarı Tuncay Mollaveisoğlu, yangın söndürme işinin 2019 yılında nasıl özelleştirildiğini, Türk Hava Kurumu'nun (THK) nasıl saf dışı bırakıldığını canlı yayında anlattı.
Tele1 yayınında konuşan Mollaveisoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yangın söndürme işini 2019'da bir şirkete verdiğini, aldığı hizmet karşılığında da saat üzerinden ödeme yaptığını söyledi.
***
Yetmedi mi?
Türk Hava Kurumu kayyumu Cenap Aşçı, memlekette 7 şehirde 21 noktada orman yangınının çıktığı gün düğünde olduğunu açıklamıştı.
Tepki görmesinin ardından yeni açıklama yapan Aşçı, Sadece nikaha gittik, tebrik ettik" dedi.
Güler misin, ağlar mısın?
Daha sonra bu kayyum bey, Habertürk'te Afşin Yurdakul'un sorularını yanıtlamaya çalıştı.
Yurdakul, programa canlı bağlanan Cenap Aşçı'ya 'Bakım sorumluluğu kimde?' diye sordu.
Cenap Aşçı ise, "Bakım sorumluluğu Türk Hava Kurumu'nun kendisindedir" dedi.
Yurdakul'un şaşırarak "Affedin?" demesi üzerine Aşçı yanıtını tekrarladı.
Aldığı cevap üzerine Afşin Yurdakul, 'Başkan olduğunuz için size soruyorum, neden bakım yapılmadı?' diye sordu.
Cenap Aşçı'nın cevabı ise "Ben THK Başkanı değilim, THK Kayyum Heyeti Başkanıyım" oldu.
Gerçekten, güler misin, ağlar mısın?
Kayyum atanan birçok kurumun iflasa sürüklenmesinin tek nedeni Kayyum Heyeti Başkanı'nın hiçbir şey yapmadan oturması olabilir mi? Böyle bir duruma: hiçbir işe yaramadan sadece para kazanmakmı demeli?
***
Memleket kül oluyor, biri çay atıyor, diğeri düğüne gidiyor.
Dünyadan yardım isteyen ünlülerimiz kadar endişelenmiyor, çalışmıyorsunuz.
