Vertigo bir teşhis değil semptomdur

Vertigo bir teşhis değil semptomdur
Prof. Dr. Nuri Özgirgin, toplum arasında sıkça rastlanan vertigo hakkında, "Vertigo bir teşhis değil, bir semptomdur" açıklamasında bulundu.

Uzmanlar, giderek karmaşık hale gelen modern yaşamın ve çalışma koşullarının insan sağlığını tehdit ettiğini belirtiyorlar. Özellikle pandemi döneminde artan çalışma saatlerine dikkat çeken uzmanlar, yoğun yaşam tarzının vertigonun ortaya çıkmasına neden olduğuna dikkat çekiyorlar.

Bu bağlamda, Prof. Dr. Özgirgin, 15 Nisan Dünya Vertigo Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, vertigonun sıkça rastlanan ve genellikle dönme hissi, baş dönmesi ve denge kaybı gibi semptomlarla belirlenen bir durum olduğunu belirtti. Vertigonun, bir teşhis değil, semptom olduğunu vurgulayan Özgirgin, "Vertigo, baş dönmesi anlamına gelir. Baş dönmesine neden olan birçok faktör vardır ve bunların çoğu iç kulağa, bazen de sinir sistemiyle ilgilidir. Denge sistemine katkıda bulunan organlardaki herhangi bir sorun baş dönmesine neden olabilir" şeklinde konuştu.

Tedavi sürecine hastanın hikayesini dinleyerek başladıklarını belirten Özgirgin, "Hastanın gerçek sorununu anlamaya çalışıyoruz çünkü baş dönmesi tanısı, hastanın şikayetlerinin ve hikayesinin değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, hastaları değerlendirdikten sonra denge testleri yaparak kesin bir teşhis koyuyoruz. Denge organımız iç kulağımızda yer aldığı için, bu hastaların çoğunun sorunu iç kulağımızla ilgilidir. Eğer bu süreç beyne giden yolları etkiliyorsa, hastaları uygun şekilde yönlendiriyoruz" şeklinde konuştu.

Vertigo kapsamında, tipik baş dönmesi olmayan ancak hastaların sıkça şikayet ettikleri durumların olduğunu belirten Özgirgin, "Kişi yürürken yer ayağının altından kayıyor gibi hissedebilir, sersemlemiş gibi hissedebilir veya havada yürüyormuş gibi hissedebilir. Bunlar vertigo kapsamında incelenebilir ancak genellikle bu semptomları baş dönmesi terimi altında toplamak daha uygundur" dedi.

Kristal oynamasının en sık baş dönmesi nedeni olduğuna işaret eden Özgirgin, "İç kulağın denge organında bulunan kristallerin hareketini gösterir. Bu kristaller, uygun bir manevra ile yerine oturtulmalıdır. Bu hastalık, bir manevra ile tedavi edilebilir. Hastalara, hayatlarını kısıtlamamalarını söylüyoruz. Ağır sporlar gibi bazı aktiviteleri yapmamalarını önerebiliriz ancak günlük yaşamlarını kısıtlamamalarını öneriyoruz. Bu şekilde, genellikle sorun çözülmüş olur" açıklamasında bulundu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar