Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Vehbi Dinçerler'in anıları

Tarihin doğru yazılabilmesi için önemli görevlerde bulunan kişilerin anılarını kaleme alması büyük önem taşıyor.

ABD'de ve Avrupa ülkelerinde neredeyse her önemli makam sahibi köşesine çekildiğinde oturup üşenmeden görev yıllarını ayrıntılı şekilde yazar örneğin.

Ne yazık ki bizde cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık, genelkurmay başkanlığı gibi kilit görevlerde bulunmuş kişilerin çoğu böyle bir alışkanlığa sahip değiller.

Sonuçta ölenlerle birlikte mezara gömülüp gidiyor pek çok gerçek.

Bu açıdan baktığımda; ANAP'ın kurucularından, Millî Eğitim ve Devlet Bakanlıklarında bulunmuş, üç dönem milletvekilliği yapmış, muhafazakâr kişiliği nedeniyle çeşitli tartışmaların odağında yer almış Vehbi Dinçerler'in anılarını ve Meclis konuşmalarını topladığı "Vesayete Direniş" kitabını saygıyla karşıladım.

...

Bu kitaptan iki anıyı özetleyerek paylaşmak istiyorum.

ANAP 1983'de yapılan seçimle tek başına iktidara gelmişti.

Cumhurbaşkanı Kenan Evren bu gelişmeden memnun olmadıysa da sonucu kabullendi.

Vehbi Dinçerler, bakan olarak ziyaretine gittiği Evren'e bir ara şu soruyu yöneltti:

"Efendim, askerî müdahalenin planlanması ve icra edilmesi çok büyük bir organizasyon işidir. Bir gecede devletin her noktasına hâkim olmak gerekir. Bunu nasıl yaptınız?"

Evren'in yanıtı şöyle oldu:

"Tam 10 sene çalıştık Dinçerler."

...

Bu sözler karşısında çok üzülen Dinçerler kitabında şu yorumu yapıyor:

"Yani millî savunma hizmetleri görüntüsü altında yıllarca darbe hazırlığı yapmışlar."

...

Ve ikinci anı:

ANAP iktidara geleli henüz 6 ay olmuştu.

Ne var ki yapılan bazı icraatlar darbeci komutanları rahatsız ediyordu.

Onlardan biri ANAP'ın kurmaylarını şu sözlerle sert biçimde uyardı:

"Daha yeni yaptık müdahaleyi... Tekrar mı yapalım..."

***

Değişim arzusu hızla büyüyor

 

Bir türlü dizginlenemeyen enflasyon...

10 milyona ulaşan işsiz sayısı...

Yeniden alevlenen "tek adam" tartışması...

Adalet sistemine duyulan güvensizlik...

Komşu ülkelerle bir türlü bitmeyen gerginlikler...

Ve tabii Korona salgınının yarattığı ilave sorunlar...

...

18 yıllık Ak Parti iktidarı 2023 seçimine sıkıntılarla dolu bir bagajla gidiyor.

Buna özellikle genç seçmenin yenilik arayışı, değişim arzusu da eklenince Ak Parti'nin işi hiç de kolay gözükmüyor.

Cumhur ittifakına yeni katılımlar sağlamaya dönük arayışların yoğunluk kazanması işte bunun sonucu.

Öyle görülüyor ki, Cumhur İttifakı 2023 seçiminde başarısız olacağını anlarsa son çare olarak parlamenter sisteme dönecek, cumhurbaşkanını Meclis'e seçtirecek.

Yani, muhalefetteki hemen hemen tüm partilerin son günlerde "güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönelim" şeklindeki açıklamaları Ak Parti'nin gelecek seçimle ilgili endişelerini ve arayışlarını net biçimde görmesinden kaynaklanıyor.

...

Tabii, parlamenter sisteme dönüşün alt yapısının da iyi hazırlanması gerekiyor.

Paldır küldür bir dönüş yeni sorunlarla karşı karşıya bırakabilir ülkeyi.

Güçler ayrılığı istikrarsızlığa meydan vermeyecek biçimde nasıl sağlanacak?

Seçim barajı tümden mi kalkacak, iki-üç puan aşağı mı çekilecek?

Milletvekili seçiminde bugünkü sistem mi uygulanacak, dar bölgeye mi geçilecek?

Cumhurbaşkanlığı sembolik bir makama mı dönüşecek yoksa bazı önemli konularda kontrolü elinde mi tutacak?

...

Yazarların, aydınların, üniversite öğretim üyelerinin yeni sisteme geçişin sağlıklı olması konusunda daha çok fikir üretmesi, dünyadaki iyi örnekleri önümüze getirmesi gerekiyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları