Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Saltuk Buğra AKSAKALLI

Saltuk Buğra AKSAKALLI

yazar

Vahşi Batı'ya yahşi hediye!

Şu günlerde S-400 ve F-35 anlaşmazlıkları dolayısıyla aramız tatsızlaşan ABD ile dostluğumuz bir hayli eskiye dayanıyor. ABD ile ilk yakınlaşmamız Sultan Abdülmecit zamanında gerçekleşmiş.

ABD, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye gibi stratejik bir ülkenin Sovyetler Birliği'nin eline geçmesini önlemek için büyük yardımlar yaptı. Bu yardımlardan en fazla pay da askerin oldu. Ancak ilk askerî yardım; ABD'den Türkiye'ye değil de Türkiye'den ABD'ye gitti. İçinizden bazılarının bu duruma "Yok deve!.." dediğinizi duyar gibi oluyorum. Gerçekten de bu askerî yardım "deve"ydi. Gelin Türk filmlerine de konu olmuş bu ilişkilere bir göz atalım:

ABD'nin talebi üzerine Sultan Abdülmecit tarafından bu ülkeye askerî amaçlı kullanılmak üzere 1855 yılında 35 adet "deve" gönderildi. Amerika o yıllarda ordusunun nakliye sisteminden muzdaripti. Bunu güçlendirmek için, deve katarlarıyla takviye etme kararı almıştı. Ancak o devirde, ABD develerin bol olarak yaşadığı bölgelerdeki ülkelerle henüz resmî temas kurmadığı için Osmanlı Devleti'nden bu konuda yardım istedi.

Dönemin ABD Devlet Başkanı Franklin Pierce'in emriyle Amerika'nın İstanbul Elçiliği tarafından, Osmanlı Dışişleri Bakanlığı'na 29 Ekim 1855 tarihinde gönderilen yazıda, "Aramızdaki mevcut iyi ilişkiler dolayısıyla, Osmanlı Devleti bize bir çift erkek bir çift de dişi deve verdiği takdirde bunun büyük bir memnunluk doğuracağını Amerika elçisi arza ve beyana cesaret eder" denildi.

ABD'den gelen talep dönemin Sadrazamı Mehmet Emin Ali Paşa tarafından Saray Başkatipliği'ne yazılı olarak iletildi ve Sultan Abdülmecit'in de onaylaması üzerine, Saray Başkatipliği'nce "Sadakat tezkeresi ve elçiliğin yazısı padişah tarafından görülmüş ve istenen iki çift devenin alasından tedarik edilerek bedelinin hazinece ödenip elçiliğe verilmesi uygun görülmüştür" açıklamasında bulunuldu.

ABD hediye edilen 4 devenin ardından otuz bir deve daha talep etti. İstenen 31 deve bedeli karşılığında piyasadan satın alınarak, Amerikan donanmasına ait bir nakliye gemisi tarafından ABD'ye gönderildi. Böylece Osmanlı Devleti Amerika'ya ilk askerî yardımı da yapmış oldu.

Amerika'da daha sonraki yıllarda İstanbul orijinli develer üretilerek, sayıları çoğaltıldı ve develerden oluşan nakliye katarları kuruldu.

O devirde Türk, ABD ilişkileri bu kadarla da kalmadı. ABD'nin sembolü olan Washington Anıtı'nda da Türkiye'den gelen hatıra bulunuyor.

ABD'nin ilk Başkanı George Washington anısına yapılan Washington Anıtı, Amerikalılara hem özgürlüğü, hem de Başkan Washington'ın ülkesine yaptığı "katkıların enginliğini" anlatıyor. Ancak bu eserin yapımı bir süre durdu.

Para sıkıntısı, siyasi çekişmeler ve iç savaş nedeniyle, 47 metreye kadar yükselen Washington Anıtı'nın yapımı 1858 yılında durduruldu. Dönemin hükümeti, diğer eyalet ve ülkelerden hatıra taşları göndermeleri teklifinde bulundu.

ABD'nin yazısı kendisine ulaşan Sultan Abdülmecid de anıta hatıra için üzerinde yaldızlı tuğrası bulunan büyük bir blok taşı gönderdi. Abdülmecid'in mermer üzerine tuğrasını da Ayasofya'da yazıları asılı olan Türk hat sanatçısı Kazasker Mustafa İzzet Efendi işledi. Mermerin üzerine de "Ebedi dostluğa destek için, Abdülmecid Han, haysiyetli adının Washington'daki uzun taşa yazılmasına izin verdi" ifadesi yazıldı.

Ülkelerden ve eyaletlerden gelen bu hatıra taşlar, anıtın katlarındaki iç kısımlara yerleştirildi.

Washington'daki Osmanlı izlerinden bir başkası da Smithson Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nde bulunuyor.

Müzenin değerli taşlar bölümünde, dünyanın farklı yerlerinden gelen birbirinden güzel değerli taşların arasında Sultan İkinci Abdülhamid'e ait değerli zümrüt broş da sergileniyor.

Abdülhamid'in resmiyle birlikte sergilenen taşa ait bilgide, Sultan Abdülhamid'in bu taşı kemer tokasına taktığı belirtiliyor. Tiffany firmasının da taşı 1911 yılında bir açık artırmada satın alarak, önce toka süsü, daha sonra broş olarak tasarladığı ifade ediliyor.

Washington'daki Osmanlı izlerinin bir diğeri de ABD Kongresinde bulunuyor. Temsilciler Meclisi'nin galerisinde, tarihe mal olmuş kanun koyuculardan 23'ünün mermer kabartma portresi yer alırken, bu portrelerden biri de Kanuni Sultan Süleyman'a ait... Portre, ünlü heykeltıraş Joseph Kiselewski tarafından 1950 yılında yapılmış.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları