Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Vahim hatanın ağır bedeli

Biraz aşı, biraz maske, biraz yasak, biraz hijyen derken korona salgını bitme noktasına gelmişti.

Ama tasını tarağını toplayıp giderken sınırımızdan geri çevirdik onu:

"Nereye gidiyorsun arkadaş! Vallahi geçen iki buçuk yılı saymayız, seni hiçbir yere bırakmayız.

Lütfen bizi terk etme! Bak senin hatırın için aşı çalışmalarını durma noktasına getirdik, maskeleri önce sokakta sonra kapalı alanlarda zorunlu olmaktan çıkardık. Test yapmayı filan iyice boşladık.

En büyük hüsnü kabulü de kurban bayramı sırasında göreceksin. Eski bayramlar gibi insanlar yine kapalı ve kalabalık ortamlarda bir araya gelecek, mesafe filan dinlemeden iç içe yaşayacak.

Yani tam senin istediğin, aradığın ortam."

Eee, bu kadar ısrara dayanamadı korona ve "Tamam, madem bu kadar sevdiniz, ben de gitmem, kalıyorum" dedi.

Aile terbiyesi almış nazik bir virüsmüş demek ki!..

...

Yani efendim 99 bini aşkın can kaybıyla bitmek üzere olan salgın Sağlık Bakanlığı''nın üst üste yaptığı vahim hatalarla yeniden aktif hale getirildi.

...

Mevcut mutasyona uğramış korona nedeniyle hastalığın hafif atlatıldığı, sadece kronik hastalığı olan yaşlılar için tehdit oluşturduğu iddiaları da pek gerçeği yansıtmıyor.

Bakın, geçen hafta koronaya yakalanan gazeteci Hande Fırat, Ankara Şehir Hastanesi''ne yatırılıp tedavi edilmek zorunda kalındı.

Fırat, yaşadıklarını Hürriyet''teki köşesinde şöyle anlattı:

"Pozitif olduğumu öğrendiğimin ertesi günü şen şakrak bir yazı kaleme almıştım.

Yazmaz olaydım...

Ertesi gün görünmez, kocaman bir balta vücudumu âdeta küçük parçalara ayırdı. Kemiklerin acısı katlanılmaz haldeydi.

Gece ise evin içinde konuşan insanların sesine uyandım. Evde konuşan insan yoktu. Yüksek ateş halüsinasyona neden olmuştu.

Bu durum iki gün sürdü.

 Şimdi negatife döndüm.

Ancak işin kötü yanı kalça protez ameliyatından çıkan ve kronik hastalığı olan anneme de ne yazık ki Covid''i bulaştırmışım... Yaşlılar, kronik hastalar, hele de bir yeni ameliyat atlatmış olanlar için ne kadar zor bir süreç olduğunu birebir yaşıyorum. "

...

Bu durumda önümüzdeki haftalarda neler olacağını ben size söyleyeyim:

- Vakalar ve ölümler artacak.

- Vaka ve ölüm verileri günlük açıklanmaya başlanacak.

- Kapalı mekânlarda maske takmak yine zorunlu olacak.

- Aşıya davet çağrıları artacak.

- Korkup evlerine kapananlar yüzünden zaten zor durumda olan ekonomik hayat bir darbe daha yiyecek.

- Eylül ayına gelindiğinde "Okulları açalım mı açmayalım mı" tartışması başlayacak.

- Enfeksiyon hastalıkları uzmanları televizyonlarda sık sık görünüp

"Virüs yeni bir mutasyona uğrayıp daha öldürücü olur mu olmaz mı" sorusuna yanıt arayacak.

- Açıklanan verilerin gerçeği yansıtmadığı, turizm etkilenmesin diye düşük tutulduğu iddiaları yeniden gündeme taşınacak.

 ...

Aslında bunlara hiç gerek yoktu.

Sağlık Bakanlığı keşke biraz sağduyulu olsaydı da, salgın hafiflemiş ama henüz bitmemişken bitmiş gibi davranmasaydı.

 

+

PARA BASIMI

Johannes Gütenberg yüzyıllar ötesinden seslense şöyle mi derdi:

"Beyler, ben matbaayı gece gündüz para basıp piyasaya sürün diye değil kitaplar basılsın diye icat etmiştim. Yanlış anladınız galiba!"

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları