Ramazan ayında beslenmenin hassas bir konu olduğunu söyleyen Aslan, "Sahur ve iftar olmak üzere iki ana öğün arasındaki zaman diliminde beslenme alışkanlıklarına özen göstermek gerekir" dedi.
Ramazan ayında uzun süreli açlık nedeniyle kan şekeri seviyelerinde belirgin düşüşler yaşandığını ifade eden Aslan, iftar öğününde hızlı bir şekilde besin alımıyla kan şekerinin ani yükselmesinin ardından yorgunluk ve ağırlık hissi yaşanabileceğini vurguladı. Bu durumun önüne geçmek için sahurun mutlaka yapılması gerektiğini belirten Aslan, sağlıklı bir beslenme düzeniyle vücudun ihtiyacı olan enerjinin sağlanması gerektiğini dile getirdi.
Aslan, "Ramazan boyunca sağlıklı bir beslenme programı hazırlayarak uzun süreli açlıktan sonra yavaş yavaş sindirilebilecek, sıvı tüketimini artıracak, az yağlı ve dengeli besinlerin tercih edilmesi önemlidir" dedi. Ayrıca, gün boyunca kaybedilen sıvının yerine konması gerektiğini ve özellikle sahurda su tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Sahurda yenilecek yiyeceklerin de önemine değinen Aslan, hafif ve tok tutucu özellikte olan protein ve lif açısından zengin gıdaların tercih edilmesi gerektiğini belirtti. Bu kapsamda süt ürünleri, sebzeler ve meyvelerin sahur sofralarında bulunmasının önemine değinen Aslan, yağlı ve tuzlu yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini söyledi.
Son olarak, sindirim problemlerini önlemek için yüksek lifli gıdaların tüketilmesi, bol sıvı alımı ve hafif yürüyüşlerin yapılmasının faydalı olacağını belirten Aslan, sağlıklı ve dengeli bir beslenme ile Ramazan ayını sorunsuz bir şekilde geçirmenin mümkün olduğunu ifade etti.