Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Oğuz Ekici

Oğuz Ekici

Her Telden

Bunu yaşıyorsanız korona geçirmiş olabilirsiniz… Uzmanlar artık daha yüksek sesle söylüyor

Korona virüs salgını, hayatımıza girdiği 31 Aralık 2019 yılından bu yana, tüm planlarımızı alt üst etti. Gençlerimizin evlilik hayalleri, anne- babaların sünnet telaşları, daha üst yaştaki vatandaşlarımızın bir araya gelmek için yaptıkları planların hepsi, bir anda tepe taklak oldu.

Salgın nedeniyle şu ana kadar tüm dünyada 863 bin kişinin hayatını kaybettiği biliniyor. Bu rakam ülkemizde ise 6 bin 417… Tabi ki bu söylediğimiz rakama, sadece bir rakam olarak bakmamak gerekiyor.

6 bin 417 hayat ve 6 bin 417 farklı kişiden, hikâyeden bahsediyoruz.  Ancak korona virüs salgını, bize bir kez daha şunu öğretti. 'Millilik, ulusal sınırlar ve vatan toprağı' kavramları yeniden önem kazandı.

Korona virüs nedeniyle başta toplumlar olmak üzere ülke ekonomileri kendi kabuğuna çekildi. Hayır, bahsettiğimiz kavram ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin sonlandırılması ile ilgili değil. Tam olarak, 'dünyanın küresel bir köy' olmadığı ile ilgili. Yani, 'aynı evrenin vatandaşıyız' sloganının nasıl çöktüğünü görmüş olduk.

***

Şimdi ise yeni bir telaşımız var. Hepimiz, başta kendi ülkemiz olmak üzere İspanya, İtalya, Fransa ve İngiltere'de ikinci dalga ihtimalinin önüne geçmek istiyoruz.

Çünkü çok yıprandık, bıktık ve usandık. Her ne kadar tam olmasa da eski hayatlarımıza dönmek istiyoruz. En azından bunun hasreti ile yanıp tutuşuyoruz. Bu nasıl gerçekleşecek? Tabii ki de olası bir ilaç ve aşı durumu ile… Eğer, bu iki ihtimalden biri gerçekleşmezse, korona virüsün hayatımızda risk olarak kalacağı gerçeğini aklımızdan çıkarmamız gerekiyor…

Peki, çözüm ne? Çözüm olarak ise şimdilik gerekli tedbirlere uymaktan başka çare olmadığını görüyoruz.

Bilim dünyası, salgına karşı canla başla ilaç ve aşı bulmak için mücadele ediyor. Benim ön görüm, aşının beklenen tarihten de önce piyasada olacağı. Çünkü dünya değişti. Ülkeler daha fazla teknolojiye sahip. Evet, aşıların bulunma süreleri ile ilgili geçmişte önemli deneyimlerimiz var ama şu anki teknolojiler gerçekten de çok ileri. Ancak benim aşı konusunda korktuğum nokta, 'aşı milliyetçiliği'… Bu aşının, nasıl ve ne şekilde dünyaya ulaştırılacağı ciddi bir merak konusu, izleyip göreceğiz.

*

Tüm bunlar bir yana dursun. Ülkemizde milyonlarca vatandaş, korona virüs geçirip geçirmediğini merak ediyor. Bununla birlikte, antikor testi yaptırmaya korkan veya imkânı olmayan vatandaşlar için bazı bilgiler vermek istedim.

Korona virüs geçirdiğinizi nasıl anlarsınız?

Bu konu ile ilgili başta ülkemizdeki uzmanlar olmak üzere, dünya genelindeki tıp insanları da yavaş yavaş bir noktayı artık yüksek sesle dillendirmeye başladı.

"Yorgunluk"…

Maalesef ki korona virüsün yarattığı en önemli olumsuz etkilerden biri, insan vücudundaki yorgunluk… Konu ile ilgili farklı görüşler olmakla birlikte, Yeditepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu'nun bu konudaki görüşleri önemli. Prof. Dr. Sönmezoğlu, korona virüsü hafif atlatan kişilerde, "En önemli belirti halsizlik ve sırt ağrısı oluyor. Bununla birlikte daha az olmakla birlikte, öksürük ve üşüme, karın ağrısı ve ishal gibi şikâyetler yaşanabiliyor" diyor.

Evet, yüzde 100 değil ancak bu belirtiler sizde de varsa, korona virüs geçirmiş olabilirsiniz. Konu hakkında Avrupa'da ve Amerika'da yapılan birçok araştırmada da yorgunluk hisseden bireylerin korona virüs geçirme ihtimalinin yüksek olduğu üzerinde duruluyor.

Gelelim, korona virüs ile ilgili bir diğer önemli soruya…

Hafif atlatan kişilerde, organ hasarı kalıyor mu?

Yine uzmanlar tarafından yaygın olarak dile getirilen fikre göre, virüsü hafif atlatan kişilerde herhangi bir organ hasarı kalmıyor.

Ancak tüm bunlara rağmen, korona virüs geçirip geçirmediğinizi öğrenmenin en iyi yolu, antikor testi yaptırmak… Bu testin de ilerleyen günlerde yetkililerimiz tarafından vatandaşın daha kolay erişebileceği hale getirilmesini diliyoruz.

Unutmayın, korona virüs değil, tedbirler daha güçlü…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları