Son yıllarda bu oranın %35'e yaklaştığını ifade ediyor. Yapılan araştırmalarda erkeklerde sperm sayısının azaldığının tespit edildiğini söylüyor. Çevre kirliliği, GDO'lu gıdaların tüketiminin artması, sigara, alkol ve ilaç kullanımının artması gibi çeşitli faktörlerin sperm sayısının azalmasında rol oynadığını vurguluyor. Ayrıca, aşırı kilo ve obezitenin de kısırlıkla ilişkilendirildiğini belirtiyor.
Prof. Dr. Özbey, erkek kısırlığıyla ilgili açıklamalarda bulunuyor ve kısırlığı, evli çiftlerin 1 yıl süreyle korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamamaları olarak tanımlıyor. Kısırlık vakalarının üçte birinde erkekte sorun olduğunu, üçte birinde kadında sorun olduğunu ve üçte birinde her iki eşte de sorun olduğunu söylüyor. Bu durumda kısırlığın yaklaşık %50'sinde erkeğin sorumlu olduğunu belirtiyor.
Kısırlık oranlarının arttığını söyleyen Özbey, çevre kirliliği, GDO'lu gıdaların tüketiminin artması, sigara, alkol ve ilaç kullanımının kısırlıkla ilişkilendirildiğini belirtiyor.
Kısırlık tanısının nasıl konulduğunu ve nedenlerini açıklayan Özbey, erkek hastalarda ilk yapılması gereken testin "spermiyogram" testi olduğunu belirtiyor. Diğer testlerin spermiyogram sonuçlarına göre istendiğini ifade ediyor. Ancak günümüzde erkek kısırlığının yalnızca %50-60'ının nedeninin bilinebildiğini ve geri kalanının ise çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları, GDO'lu gıdalar ve genetik faktörlerden kaynaklanabileceğini söylüyor.
Tedavi seçeneklerine de değinen Özbey, hormonal nedenlerin ilaçla tedavi edilebileceğini, varikosel gibi hastalıkların ameliyatla düzeltilebileceğini ve tüp bebek yöntemiyle hastaların %65-70'inin çocuk sahibi olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, aşırı kilonun da kısırlığa yol açabileceğini ve kilo vermenin bir tedavi seçeneği olduğunu vurguluyor.
