Uzmanı uyardı! Duygusal açlık obeziteye yol açar

Uzmanı uyardı! Duygusal açlık obeziteye yol açar

Obezitenin de psikolojik sorunlara neden olabileceğini belirten Doç. Dr. Taha Can Tuman, “ Kadınlarda obezite ve depresyon ilişkisi daha güçlü. Bir çalışmada, kadınlarda obezitenin depresyon riskini yüzde 37 artırdığı gösterildi" dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Taha Can Tuman, obezitenin altında yatan psikolojik nedenlere dikkat çekti. Obezitenin, ülkemizde en hızlı büyüyen sağlık sorunlarının başında geldiğini vurgulayan Tuman, "Son yıllarda obezite oranlarında ciddi artış yaşanmakta.

Obezite, hipertansiyon, tip 2 diyabet, felç riski, uyku apnesi, safra kesesi hastalıkları ve yüksek kolesterol gibi bedensel sağlık sorunlarına yol açar. Ayrıca, depresyon ve sosyal anksiyete bozukluğu gibi psikiyatrik sorunlara da neden olur. Obezite, hem fiziksel hem de psikolojik sorunlar nedeniyle ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Beden kitle indeksi 25-30 arası aşırı kilolu, 30’un üstü ise obez olarak sınıflandırılır. Obezitenin gelişiminde genetik, hormonal, sosyokültürel, psikolojik ve çevresel faktörlerin rolü bulunur" dedi.

PSİKOLOJİK FAKTÖRLER VE OBEZİTE

Obeziteye neden olan psikolojik faktörleri sıralayan Tuman, "Tıkınırcasına yeme, yemek kontrolünü kaybetme, stres, üzüntü, kaygı, mutsuzluk gibi duygusal sıkıntı dönemlerinde aşırı yeme ve gece yeme gibi faktörler öne çıkıyor. Ayrıca dürtüsellik, hazzı erteleme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, atipik depresyon, anksiyete bozuklukları ve bipolar bozukluk da obezite gelişimi ile ilişkilidir. Olumsuz duygularla baş edememe, stres ve mutsuzluk gibi duygularla baş etmek için aşırı yemek bir başa çıkma stratejisi olarak kullanılabilir. Yemek, aynı bağımlılık yapan maddeler gibi beyinde dopamin ve endojen opioidleri artırarak ödül merkezini uyarır ve haz verir. Yemek yemenin verdiği haz, pozitif pekiştireç olarak işlev görürken, stres ve kaygı gibi olumsuz duygulardan kurtulmak için yeme davranışı ise negatif pekiştireç olarak işlev görür" dedi.

TIKINIRCASINA YEME VE GECE YEME BOZUKLUKLARI

Doç. Dr. Tuman, obezite hastalarında en sık görülen yeme bozukluğunun tıkınırcasına yeme olduğunu belirtti ve ekledi:

"Tıkınırcasına yeme bozukluğu, kısa sürede aşırı miktarda gıda tüketilmesi ve yemek kontrolünün kaybedilmesidir. Bu dönemlerde hızlı yeme, rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedene kadar yeme, bedensel açlık duymuyorken aşırı yeme, tek başına yeme ve yemek sonrası tiksinti veya suçluluk hissetme gibi belirtiler görülür. Obezite hastalarında sık görülen bir diğer yeme bozukluğu ise gece yeme sendromudur. Obezite, beden imajından memnuniyetsizlik, mutsuzluk, özgüven ve özsaygıda azalma, yaşam kalitesinde düşme gibi psikolojik sorunlara yol açar.

İkinci derece obezitesi olan kişilerin, normal kilolulara göre son bir yılda majör depresyon atağı geçirme riski beş kat fazladır. Obezite ve depresyon ilişkisi kadınlarda daha güçlüdür, çünkü kadınlarda dış görünümün benlik saygısını erkeklere göre daha fazla etkilediği görülmüştür. Bir çalışmada, kadınlarda obezitenin depresyon riskini yüzde 37 artırdığı bulunmuştur. Obezite, beden memnuniyetsizliğine yol açarak sosyal anksiyete bozukluğunu da tetikleyebilir."