Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yunus Emre Berber

Yunus Emre Berber

Yazar

Uyan, çalış, eve dön tekrarla

Normal bir günüm çoğumuz gibi sabah işe gitmek için uykudan uyanmakla başlıyor. Daha sonrasında işe gitmek için yola çıkmakla devam ediyor. İş yerine geldiğimde ise günlük görev ve rutinlerim başlıyor. Ekstra bir durum olmadığı sürece saat 17.30 gibi evime dönüyorum.

Bu durumu çoğumuz farklı yollar, farklı saatler ya da farklı ülkelerde tekrarlıyoruz. İçinde bulunduğumuz zaman ve koronavirüs salgınıyla birlikte toplum olarak geçirdiğimiz değişimin hızlandığını hissediyorum. Evlerimize kapanmamız bu değişimi yavaşlatmadı. Aksine körükledi.

İşten eve geldiğimizde ne yapacağımızı çoğu zaman bilemez olduk. Tabii ki aramızda sosyal anlamda daha aktif ve planlı aktiviteler yapan insanlar var. Ben bu çıkarımı biraz kendimden ve çoğunlukla da gözlemlerimle sizlerden sağladım.

Takvime göre yaz aylarının son günlerindeyiz. Normal şartlarda yaz eylül gibi son bulur. Ama son birkaç yıldır yaz sıcakları ekime kadar sürüyor. Küresel ısınma sağ olsun (!) insanların en rahat sokaklarda gezdiği bahar ayları yok olmaya yüz tuttu. İlk ve son olmak üzere 6 ay sürmesi gereken bahar mevsimleri artık toplam iki ayı geçemez oldu. Uzun ve sıcak yaz aylarında beton kaplı şehirlerde yaşayan ve çalışan insanlar için bu fiziksel ve mental olarak büyük bir sorun. Virüs tehlikesi, olumsuz hava koşulları ve giderek pahalılaşan hayat yüzünden evlerimizden dışarıya çıkmaktan korkar olduk.

Evlerimizde kalmak teknolojinin geldiği bu noktada eskisi kadar sıkıcı değil tabi. Artık her çeşit film ve dizileri izleyebiliyoruz. Ama bu durum sinema gibi kültürel ve sosyal aktivitelerimizi büyük sekteye uğrattı. Eskiden sinemaya gitmek için can atan insanlar artık 'Aman nede olsa 1 ay sonra internete düşer' düşüncesini benimsedi.

Ancak bir süre sonra sonsuz gibi gözüken dizi film ve videolar bitmeye, oynadığınız bilgisayar oyunlarından sıkılmaya başlıyoruz. Hiçbir ev aktivitesi eskisi kadar ilgimizi çekmiyor zamanla. Evlerimizde geçirdiğimiz onca zamandan sonra içinden çıkması zor bir ikileme giriyoruz. Kendimizi rahat ve güvende hissettiğimiz evlerimizde sıkılmaya başladık. Ama dışarıya çıkmaktan ya korkar ya da üşenir olduk. Bizim gibi olan birçok arkadaşımızda bu sürecin farklı evrelerinde olduğundan ortak bir fikir ve planda buluşmak oldukça güç bir hal aldı. Araştırmalara göre, artan depresyon oranları içinde bulunduğumuz bu süreçle beraber artarak devam edecek gibi görünüyor. Türkiye gibi fiziksel ve mental olarak yorucu bir ülkede yaşamamızda bu süreci perçinliyor. Acaba ne kadar daha evlerimizde oturup, bu ufak gibi gözüken ama iç karartan duruma maruz kalacağız. Zaman söylenildiği gibi buna da merhem olacak mı? Bekleyip göreceğiz…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları