Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Utangaç Zamcılar

Yoğun bir zam sağanağı altında yaşıyoruz.

Bunun sonucu olsa gerek kimi kuruluşlar zamları artık vatandaşa açıklamıyorlar, gizlice yapıyorlar.

"Utangaç zamcılar" da denebilir onlara.

Bakın, bizim apartmandan örnek vermek istiyorum:

Merkezi ısıtma sistemiyle ısınan apartmanımıza 24 Ocak'ta 5 bin lira karşılığı 1912 metreküp doğalgaz satın almıştık.

7 Şubat'ta yine 5 bin liralık doğalgaz aldık. Ama bu defa saatimize sadece 1835 metreküp doğalgaz yükleyebildik.

Yani aynı parayla aldığımız doğalgaz 15 gün içinde 77 metreküp azaldı.

Kimi gıda üreticisi firmalar da benzer bir yöntem uyguluyorlar ne yazık ki.

Örneğin, bir peynir üreticisi firma 500 gramlık peyniri, kutuyu ufaltmadan 450 grama indirdi ve aynı fiyattan satıyor. Vatandaş aynı paraya bir öncekinden 50 gram daha az peynir almaya başladı.

Çikolata üreticileri de farklı değil. 80 gramlık çikolataları 70 grama, 70 gramlık çikolataları 60 grama indirdiler. Tabii,  fiyatlarını da ambalajlarını da değiştirme gereği duymadılar. 

Tuhaf örnekler bunlar.

Sağlıklı bir piyasa düzeninde her kuruluşun sattığı ürünün fiyatını açıkça ilan etmesi, yaptığı zammı faturalara, kutulara, ambalajlara gizlememesi gerekmez mi?

 

ÜNİVERSİTE HOCASI

 

İstanbul'daki özel bir üniversitede tiyatro derslerine giriyordu.

Bir öğrencisini devamsızlıktan sınıfta bıraktı.

Öğrenci yanına geldi, "Beni geçirin, bu iyiliğinizin altında kalmam" dedi.

Yani rüşvet teklif ediyordu.

Nazikçe geri çevirdi onu.

Öğrenci bu defa okul idaresine başvurdu, kaldığı dersten geçirilmemesi halinde başka bir üniversiteye geçiş yapacağını söyledi.

Üniversite yönetimi öğrenciyi müşteri olarak görüyor olmalıydı. Kaçırmak istemedi. Sınıfı geçirdi.

Bunu öğrenen hoca, "Burası bir eğitim yuvası olmaktan çıkmış" dedi, o gün görevinden istifa etti.

 

 

Yukarıdaki olayın kahramanı hoca, ünlü tiyatro sanatçısı Ali Poyrazoğlu'ydu.

Geçenlerde katıldığı bir televizyon programında büyük bir üzüntüyle anlattı başına gelenleri.

 

SİLAHA BAKIŞ

 

Umut Vakfı'nın raporuna göre, 2021 yılında 3 bin 801 silahlı şiddet olayı yaşandı. Bu olaylarda 2 bin 145 kişi yaşamını yitirdi.

Korkunç bir tablo.

Buna karşın insanların silahlanması tam hız devam ediyor.

Tabancalar 3 bin liraya, pompalı tüfekler 500-600 liraya rahatça satılabiliyor.

İktidar, bireysel silahlanma konusunda nedense duyarlı davranmıyor.

Oysa silah ticareti denetim altına alınsa, ruhsatsız silah bulundurma ve taşımaya ağır cezalar getirilse muhtemelen cinayetlerin büyük bölümü önlenecek.

Benim merak ettiğim şu:

2023'te iktidara geleceklerini iddialı bir şekilde söyleyen muhalefet partileri bireysel silahlanma salgını karşısında ne düşünüyorlar?

Bu silahları denetim altına alacak bir programları var mı?

Yoksa silahlanmanın aynı şekilde sürmesinde bir sakınca görmüyorlar mı?

 

İŞGAL EDER Mİ, ETMEZ Mİ?

 

Rusya'nın Ukrayna topraklarına girip girmeyeceği merak edilirken büyük devletlerin liderlerinden farklı sesler çıkıyor.

İki tarafı da dinleyip sağduyulu bir çözüme ulaşma arayışı pek yok.

Rusya, Ukrayna'nın NATO'ya üye olmak istemesini kendisi için büyük bir tehdit olarak görüyor, böyle bir üyelik gerçekleşirse başta ABD olmak üzere NATO üyelerinin ağır silahlarını sınırlarına kadar dayayabileceğini düşünüyor.

Bu kaygıyı anlamak gerekir.

Rusya'ya, "Sen işgal planından vazgeç ve bunu samimi olarak ortaya koy, gerekli anlaşmaları imzala, buna karşılık biz de Ukrayna'yı NATO üyesi yapmayacağımızı açıkça ilan edelim" denilirse sorun çözülebilir gibi geliyor bana.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları