Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Ünlü gazeteci kavgaları

Uğur Dündar ile Yılmaz Özdil'in giriştikleri kavga, sonradan araya girenler sayesinde yatışmış gibi görünse de basın tarihine geçecek cinsten.

 

Çünkü geçmişte ayrı gazetelerde çalışanlar kavga ederlerdi. Burada ise aynı gazetenin iki üyesi kavgaya tutuştu.

 

Yine geçmişte, taraflar gazetelerdeki sütunlarından birbirlerine "ateş" açarlardı. Dündar-Özdil kavgasında ise atılan birkaç tweete televizyon ekranından yanıt verildi.

 

Neyse, dileriz iki gazeteci arasındaki "ateşkes" sürekli olur, yeni bir "çatışma" çıkmaz.

 

...

 

Bu vesileyle, Emin Karaca'nın "Türk Basınında Kalem Kavgaları" (Gendaş Yayınları) araştırmasından yararlanarak yakın tarihimizdeki kimi gazeteci kavgalarına değinmek istiyorum.

 

Söz konusu kavgaların sonucu itibariyle en serti Tanin gazetesi yazarı Hüseyin Cahit Yalçın ile Tan gazetesi yazarları Sabiha ve Zekeriya Sertel arasında olmuştu.

 

Yalçın sütununda sürekli biçimde Sertel çiftini Komünizm propagandası yapmakla suçluyordu. Serteller de gazetelerinde kendilerini savunuyor, toplum yararına gazetecilik yaptıklarını söylüyorlardı.

 

Kavga, 3 Aralık 1945 tarihinde Yalçın'ın birinci sayfada yayınlanan "Kalkın Ey Ehli Vatan" yazısıyla yeni bir boyut kazandı. Yazıda, "Azgın ve insafsız bir propagandanın Türk vatandaşlarının ruhuna zehir dökmesine müsaade edemeyiz. Bu vatanın içinde hür ve müstakil yaşamak isteyen her Türk bu propagandaya karşı koymaya mecburdur" deniyordu.

 

Yazı etkisini gösterdi, 4 Aralık 1945'te İstanbul Üniversitesi'nin bahçesinde toplanan binlerce kişi "Kahrolsun komünizm, kahrolsun Serteller" sloganları atarak Sirkeci'deki Tan gazetesine geldi. Bir saat içinde gazetenin bürosu ve matbaası yerle bir edildi.

 

...

 

Peyami Safa, birçok gazetecinin yanı sıra Orhan Selim müstear adıyla makaleler yazan şair Nazım Hikmet'le de kavga etti.

 

Bedii Faik'le Necip Fazıl'ın, Uğur Mumcu'yla Mehmet Barlas-Çetin Altan-Ahmet Altan ve Mehmet Altan'ın, Emin Çölaşan'la Mehmet Barlas-Mehmet Altan ve Cengiz Çandar'ın giriştiği sütun kavgaları da okuyucular tarafından günlerce ilgiyle izlendi.

 

...

 

İşte, küfürlerin, hakaretlerin havada uçuştuğu kavgalardan biri...

 

Bugün ikisi de hayatta olmadığı için anılarına saygı gereği isimlerini vermeyeyim.

 

Gazetecilerden biri diğeri için şunları yazdı:

 

"Babıâli'nin Bab-ı âdi cephesinde, çöp tenekesi boyunda bir kulübeye sığınmış bir köpek var.

 

Dökük kıllarının her kökünde uyuz kabartıları zıpzıplaşan ve ruhundaki cerahat ağzından dökülen ve hokkasını dolduran bu adi hayvan kalemini işte her gün bu hokkaya daldırıp ulvi manalara mikrop aşılar. Fikir adına hiçbir mahalle itinin tenezzül etmeyeceği küfürlere kadar düşer ve devamlı bir can çekişme içinde ulviliklere karşı ulur."

 

Muhatabı bu yazıya yanıtı ertesi gün şu şekilde verdi:

 

"Vaktiyle din ticaretinde sömürdüğü biçarelerin paralarını kumar masasında yerken yakalandığı zaman, 'Ben kumarın kötülüklerini yakından tetkik ediyordum' diyebilecek kadar utanmaz bir şarlatandır bu. Ama bu defa yalnız kuyruğundan değil titrek kellesinden de tutulmuştur."

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları