Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Uçak ve itibar

Yıl 2010...

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Türk Hava Yolları'nın tarifeli uçağıyla Helsinki'den İstanbul'a geldi.

Türkiye'deki temaslarının ardından yine tarifeli uçakla ülkesine uçtu. Hatta Atatürk Havaalanı'nda özel bir araçla uçağa kadar götürülmesini istemedi,  apronda bekleyen otobüse bindi.

*

Yıl 2018...

Almanya Başbakanı Angela Merkel, devletin kendisine tahsis ettiği uçak arıza yapınca Arjantin'de yapılacak G20 zirvesine tarifeli uçakla gitti.

*

Yani, bizim iktidar mensuplarının sandığı gibi özel uçakla itibar arasında bir ilişki yok.

Böyle bir ilişki olsaydı, petrol zengini Arap ülkelerinin kral ve emirleri dünyanın en itibarlı insanları arasında sayılırdı.

Bir liderin itibarının ölçüsü demokrasiye, insan haklarına, hukuka saygıdan geçer, yönettiği halkın refah düzeyinin yüksek olması ile pekişir.

+

Hazır söz buraya gelmişken "Dünyanın en fakir Devlet Başkanı"ndan bahsetmemek olmaz.

Jose Mujica, 2010-2015 döneminde Uruguay Devlet Başkanıydı.

Başkanlara tahsis edilmiş sarayda oturmayı reddetti, köy evinde karısı ve köpeğiyle yaşamayı tercih etti. Yanında sadece birkaç koruma görevlisi bulunmasına izin verdi, diğer personeli istemedi.

Devlet başkanlarına ayda 12 bin dolar maaş veriliyordu. "Bu para benim için çok fazla. Ben 2 bin dolarla rahatça geçinebilirim" dedi, her ay maaşının 10 bin dolarını fakirlere dağıttı.

Servet beyanında tek bir malı görünüyordu:

1987 model Volkswagen araba. Değeri sadece 1800 dolardı.

*

Son bir not:

İktidar yıllarında Türk ekonomisine yeni bir yörünge çizen, gerçek anlamda liberalleşmeyi başlatan Turgut Özal'ın zaman içinde yıpranmasının en önemli nedenlerinden biri, eşi Semra Özal'ın "Papatyalar" denilen sosyetik kadın grubuyla sergilediği adeta Lale Devri'ni andıran lüks ve şatafat içinde yaşam görüntüleri olmamış mıydı?

++

YEDİ SORU

Bir:

ABD, Afganistan'ı niye terk ediyor?

İki:

Orada doğacak boşluğu bizim doldurmamız için neden ısrarcı?

Üç:

PKK-PYD yoluyla yaptığı oyunlardan, kurduğu tezgâhlardan istediği sonucu alamadığı için bizi köşeye sıkıştıracak yeni bir tuzak peşinde mi koşuyor? 

Dört:

Verdikleri sözlere güvenmek mümkün mü? Şimdiye kadar hangi sözlerinin arkasında durdular?

Beş:

Afganistan'ın büyük bölümünü kontrolü altında tutan Taliban güçlerinin, "Ülkedeki tüm yabancı askerleri düşman kabul ediyoruz" açıklamasından haberimiz var mı?

Altı:

Çin ve Rusya'nın da Afganistan üzerinde planları olduğunu biliyor muyuz?

Yedi:

Terörle mücadelede can kayıplarını vatanı korumak için veriyoruz. Afganistan'da askerlerimiz can vermeye başlarsa bu nasıl izah edilebilir?

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları