Bugün 30 Ağustos. Türk Milletinin şanlı zaferlerinden biri. İlk kurşun 15 Mayıs 1919'da Hasan Tahsin tarafından sıkılmıştı İzmir'de Yunan'a karşı, son kurşun 9 Eylül 1922'de, yine İzmir'de sıkıldı. Arkalarına bile bakmadan kaçtı, gitti işgalci Yunanlılar ve onları destekleyenlerin tamamı! Yapmadıkları zulüm, yapmadıkları mezalim kalmamıştı!
26 Ağustos gece sabaha karşı başladı o eşsiz mücadele, 30 Ağustos'la taçlandı. 9 Eylül'le noktalandı.
Cumhuriyetin yüzüncü yılına yani 2023'e kaldı iki yıl. Artık, Mustafa Kemal Atatürk'le kazanmış olduğumuz milli heyecanımızı ortaya koyma zamanı. O coşkuyu gözler önüne serme zamanı.
Çünkü, milli heyecanı ateşleyen güç sadece ve sadece milli bayramlardır.
Milli Bayram deyince, şöyle tüyleriniz diken diken olacak! Milli hisleriniz kabaracak, taşacak, Türkiye, Türkiye diye atacak kalpler, Türk Milleti diye yaşaracak gözler!
En gür sesinizle çıkıp meydanlara…Ne mutlu Türküm diyene! diye haykıracaksınız!
Elinizde ay-yıldızlı bayraklarla, İstiklal Marşını okuyacaksınız coşkuyla!
Bugün Zafer Bayramı, zafere giden yolun taçlandığı bayram! Vatan topraklarına göz diken işgalcilere vurulan son darbenin zirve yaptığı o istisnai gün!
Nasıl sevinmez, nasıl coşku duymaz, nasıl heyecanlanmaz, nasıl duygulanmaz insan?
Bugün, hür olmaya, bağımsız olmaya, devlet olmaya vesile olan gün! Milli bayramların dini bayramlara teminat olduğu gün!
Milli bayramlar olmasa, dini bayramları nasıl kutlayacaksınız? Esaret altında değil dini bayram kutlamak, Cuma namazı kılamazsınız! Camiye gitmek söz konusu olmaz.
Doğu Türkistan'ın hali, Afganistan'ın hali, Suriye ve Irak'ın hali anlayana ibrettir. Hür olmayanların, esaret altında yaşayanların milli ve dini bayramları nasıl olsun ki?
İşte onun içindir ki, milli heyecanlarımıza geri dönmemiz gerekiyor.
Milli heyecanlar olmazsa bir ve beraber olunamıyor. Toparlanılamıyor. El ele, omuz omuza verilemiyor!
30 Ağustos Milli bayramların kutlu eşiklerinden biri…
Anadolu yüzyıl kadar önce, Yunan işgalini, Fransız işgalini, İngiliz işgalini, Rus-Ermeni işgalini, İtalyan işgalini gördü.
Türk Milletinin gençleri, tarihini, geçmişini, geçmişte yaşananları bilmeli, hatırlamalı, unutmamalı…
İşte o yüzden, milli heyecanların tekrar diriltilmesi, tekrar ayağa kaldırılması lazım! Milli heyecan demek, milli bayramlar demek! Mahalli kurtuluş günleri demek! Hem bayramların hem de mahalli kurtuluş günlerinin yeniden ihyası demek!
Bu ülkede, işgalin ne olduğunu iliklerine kadar hissetmiş şehirlerimiz var, ilçelerimiz var.
O şehirlerimize Kahramanmaraş demişiz, Gaziantep demişiz, Şanlıurfa demişiz!
Egede Yunan mezalimini yaşayan, cayır-cayır yanan İzmir nasıl unutur işgali, Uşak nasıl unutur, Manisa nasıl unutur, Aydın nasıl unutur, Bursa nasıl unutur, İstanbul nasıl unutur, Kütahya nasıl unutur, Afyon nasıl unutur işgal altında neler çektiğini, neler yaşadığını? Bu şehirlerimize bağlı ilçelerimiz nasıl unuturlar yaşananları? Milli kurtuluş günleri o yörelerin milli bayramlarıdır. Milli heyecanlarını yaşadıkları, andıkları, hatırladıkları günlerdir.
Dilerim, 30 Ağustos Zafer Bayramının 99. yılı milli heyecanlara ve coşkulara geri dönmenin vesilesi olur.
Dilerim, 5 Mayıs 2012 tarihli Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri, milli bayramların ve mahalli kurtuluş günlerinin yeniden gerektiği gibi kutlanması yönünde değişir ve Türk Milleti olarak 2023 yılına coşkuyla ve heyecanla girmenin hazzına ve bahtiyarlığına erişiriz.
30 Ağustos Zafer Bayramı Türk Milletine kutlu olsun!
