Recep Bey "e-İnsan Uygulaması" Tanıtım Programı''nda konuşmuş ve "Yurt dışında eğitim gören Türk vatandaşı ve ya mavi kart sahibi yetenekleri kazanmaya yönelik uluslararası kariyer fuarlarımızı 10 ayrı ülkede gerçekleştirdik. Türkiye artık iyi eğitimli evlatlarının kariyer için yurt dışına gittiği değil, yurt dışında eğitim gören evlatlarını kendine çeken bir cazibe merkezi olmuştur. Hatta diğer ülke vatandaşlarından yetenekler de küresel marka haline gelen şirketlerimizde çalışmak üzere Türkiye''ye yönelmektedir. Dikkat ederseniz binlerce Türk vatandaşı istihdam etmek için çağrı açan yabancı şirketler mevcut. Birkaç başvuruyla yetinmek zorunda kalıyordu birileri. Çünkü kendini iyi yetiştirmiş bir gencimiz için ülkemizde çalışmak yurt dışında çalışmaktan çok daha caziptir. İnsan Kaynakları alanında yaptığımız düzenlemeler, kurduğumuz sistemler, hayata geçirdiğimiz uygulamalar, liyakat, yenilikçilik, eşitlik temelinde ger gencimizin önünde tüm kapıları açıyor. Birilerinin yalan yanlış, çarpıtma üzerine kurulu karalama kampanyalarına lütfen hiç kimse aldırmasın. Şu ve ya bu sebeple yapılmış istisnai uygulamayı genelleştirmeye kalkanlar aslında kendi kifayetsizliklerini örtmeye çalışıyorlar" demiş.

Yahu daha gerçeğe aykırı bilgiyi suç sayan yeni bir yasa çıkarmadınız mı? Bırakın bari yasanın mürekkebi kurusun, dün bir bu gün iki, gerçeğe aykırı bilgi yayıp algı oluşturmaya çalışmayın…

Açıkça söyleyeyim Türkiye bir cazibe merkezi falan değildir!

Bırakın gelişmiş ülkelerde yaşayan iyi eğitim almış, nitelikli insanları Suriye, Afganistan, Pakistan ve benzeri geri kalmış, yok yoksul, savaş ve şiddetin hüküm sürdüğü ülkelerden kaçanlar için bile bir cazibe merkezi değil sadece Avrupa''ya atlamakta kullanılacak bir taştır…

Bir ülkenin yaşamak ve üretmek için cazibe merkezi olabilmesi için öncelikle o ülkede demokrasi ve hukukun üstünlüğünün olması gerekir.

Sizler AKP ve MHP ittifakı olarak çıkardığınız tek adam anayasası ile ülkede güçler ayrılığını yok ettiniz, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün tabutuna son çiviyi çaktınız!

Baskıcı ve otoriter uygulamalarınız insanları konuşmaya, düşüncelerini açıklamaya korkutur hale geldi. İnsanlar anayasal hakları olan barışçıl gösteri hakkını kullanmaya kalktığı anda sizin polisinizin copu ve biber gazı ile karşılaşıyor. Sudan gerekçeler ile insanları sabaha karşı evlerinden alıp, günlerce tutuklu tutuyorsunuz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği hak ihlali kararlarına rağmen birçok insan hüküm giymeden mahkûm olarak hapishanelerde tutuluyor. İnsanlar iki satır yazı yazıp, bir tweet atarken korkudan kırk kere düşünmek zorunda kalıyor.

Böyle bir ülkede; kim yaşamak, kim çalışmak, kim üretmek ister?

Bu yüzden de iyi yetişmiş Türk gençleri akın akın yurt dışına gidiyor, ekmeğini yurt dışında arıyor.

Siz daha yakın zamanda bu gerçeği Etlik Şehir Hastanesinin açılışında kullandığınız şu sözler: "Sırf daha iyi arabaya binmek, sırf daha yeni telefon alabilmek, sırf daha çok konsere gidebilmek gibi süfli heveslerle ellerin yani başka ülkelerin, başka toplumların kapısına varanlara acıyarak bakıyorum" ile itiraf etmediniz mi?

Nitelikli Türk gençleri giderken az gelişmiş ülkelerden kaçan niteliksiz ya da kendine gelişmiş ülkelerde yer bulabilecek nitelikten yoksun Suriyeli, Iraklı, Afgan, Pakistanlı milyonlar bu ülkeye doluşmuyor mu?

Bunlar siyasi, sosyal ve hukuki gerçekler birde işin ekonomik yanı var!

Türkiye''de ücretler çok ama çok düşük, eskiden acıdığımız ve o ücretler ile nasıl geçindiklerine şaşırdığımız doğu bloku ülkeleri ve eski Sovyet cumhuriyetlerini bile altında. Nitelikli insanlar Türkiye''ye gelip neden çalışsın?

Sayılar ise gerçeği gösteriyor örneğin 2020''de 947 doktor yurtdışına gitmişti. Geçtiğimiz yıl bin 405 doktor yurt dışının yolunu tutarken, 2022''nin daha ilk yarısında bu sayı bin 171''e ulaşmış bulunmaktadır.

Son olarak New York Times''ta yer alan bir haberde "Türkiye''den 250 bin entelektüelin göç ettiği" iddia edilmektedir!

Hani nerede cazibe merkezi? Türkiye cazibe merkezi olsa bunca insan göç etmek için can atar mıydı?