Türkiye'nin, gerek Kuzey Irak'taki Fırat Kalkanı Harekâtı'nda, gerekse Suriye Afrin'de düzenlediği Zaytin Dalı Harekatı'nda yüzde 75 oranında milli ve yerli mühimmat kullanması dikkat çekmişti. Mehmetcik'in, o operasyonda kullandığı yerli ve milli silahları şöyle sıralayabiliriz:
Fırtına obüsleri, Cirit füzeleri, hassas güdümlü Kit'ler, PYD ve DEAŞ terör yuvalarını yerle bir etmişti. Operasyona katılan komandolar milli piyade tüfeği MPT-76'yı kullandı. Özellikle yerli İHA'nın kullanılması görüntü ve istihbarat alımında her hangi bir ülkenin engeliyle karşılaşılmasının önüne geçti. Böylece de Türk askeri, anlık refleksler göstererek terör örgütlerinin saklandıkları yerleri imha etti.
Türkiye'nin sınır hattında oluşturulmak istenen terör koridoruna karşı başlatılan her iki harekâtta da, yüz akımız "milli silahlar" damga vurdu. TSK'nın Afrin'e yönelik kara harekâtı öncesi, teröristlerin oluşturduğu mevzi, sığınak ve tüneller Fırtına obüsleri ile yerle bir edildi. Türk mühendislerince geliştirilen, yüksek ve alçaktan top mermisi atabilen kısa namlulu Fırtına obüsleri, hedefe elektronik olarak kitlenme, otomatik atış kontrol ve mermi doldurma sistemleri sayesinde, terör örgütü PYD ve DEAŞ hedeflerini sıfır hatayla vuruyordu. Art arda yaptığı üç atışı, hedefe aynı anda ulaştırma özelliği bulunan Fırtına obüsleri, bu sayede hedeflerin tamamen imha edilmesini sağladı.
Türkiye'de güdüm sistemi bakımından üç tür bulunuyor. Bunlar lazer güdümlü bomba, GPS güdümlü bomba ve serbest düşümlü bomba. Uzmanlar, hepsinin serbest düşümlü bomba olduğunu ancak üzerine takılan lazer güdümü ya da GPS güdümlü kitlerle akıllı bomba haline getirildiğini ifade ediyorlar. Bu kapsamda Türkiye'nin elinde daha çok MK 82 ve 84 tipi bombalar bulunuyor. MK 82, 227 kilogram. MK 84 ise 930 kilogram. Bu bombalar hedefin üzerinden bırakılması gerekiyor.
Türkiye'nin yerli silah üretimini geliştirmesi, bazı ülkeleri rahatsız ediyor. Yunanistan'da yayımlanan Ptisi Diastima dergisinde Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekâtı'na ilişkin ilginç yorumlar yer almıştı. "Teknolojinin savaşı nasıl kazanılır" başlıklı yazıda, Türk Ordusu'nun gösterdiği başarı "endişeyle" karşılandı. Afrin Harekâtı esnasında Cinderes'in kenar mahallelerinden Türkiye tarafına top atışı yapan sivil giyimli teröristlerin İHA'larla saniye saniye görüntülenmesinin ardından vurulmasına yazıda geniş yer ayrıldı.
Yazıda, Afrin'de yerli üretim SİHA'larla vurulan teröristlerden bahsedilirken, teröristlerin atış yaptıktan sonra zekice yer değiştirdiklerini ama onları yukarıdan izleyen "Türk teknolojisinin farkında olmadıkları için sonlarının geldiklerini bilmeden ortadan yok olduklarına" vurgu yapılarak teknolojinin ne kadar önemli olduğu anlatıldı.
Son zamanlarda Yunanistan ile Türkiye arasında yaşanan gerginliğe de atıf yapılan analizde "Tekrar 'Türk propagandası' yapmakla suçlanacağız ancak uyanmanın vaktinin geldiğini düşünüyoruz" ifadesi kullanılırken, "Biz daha üstün bir DNA ile değil daha üstün silahlarla bir savaş kazanabiliriz" sözleriyle Türk Ordusu'nun başarısı dolaylı olarak Yunan Ordusu'yla kıyaslanıyordu.
Türkiye'nin gelişmiş modern silahlar üzerine yaptığı yatırımlara bir yenisi eklendi. Hem de Dünya tarihinde ilk kez sıcak bir çatışmada, 'lazer silahı' deneniyordu.
Türkiye'nin geliştirdiği lazer silahı, Çin yapımı Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) Wing Loong II'yı Libya'da düşürdüğü bildirildi. Bu "lazer silahı" gerçek savaş ortamında ilk kez Türkiye tarafından kullanılmış oldu. Böylelikle Türkiye, dünya savaş tarihine geçiyordu.
Askeri teknolojiyle ilgili analizleri ile tanınan ArmyRecognition adlı sitenin haberine göre, Libya'da geçtiğimiz günlerde bir SİHA, Türkiye'ye ait lazer silahıyla düşürülmüştü.
Düşürülen SİHA'nın, Hafter yönetimindeki Libya Ulusal Ordusu (LNA) güçlerine destek amacıyla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından kullanılan Çin yapımı Wing Loong II olduğu ifade edildi. Siteye göre SİHA, ASELSAN yapımı 50 kilowaat saat güç üreten lazer hava savunma sistemi tarafından Misrata kenti üzerinde uçarken vurularak düşürüldü.
Çin yapımı Wing Loong II'nin düşürüldüğüne gösteren fotoğraflar geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaşıldı. Haberde bu gelişmenin 4 Ağustos'ta meydana geldiği ve dünya savaş tarihinde ilk defa yaşandığı aktarıldı. Haberde bu durum, "İlk defa lazer silahı başka bir askeri aracı, gerçek savaş ortamında imha etti" denildi.
Hedefi etkisiz hale getirmek için yoğun ısı yayarak yanmasına ya da arızalanmasının sağlanması mantığıyla çalışan lazer silahları, başta Çin ve ABD olmak üzere bazı ülkeler tarafından son yıllarda ar-ge çalışmalarının odak noktalarındandı.
Türkiye, ASELSAN ve bir takım özel kuruluşlar ile lazer silahı geliştirmek için çalışan süper güçler arasında böylece yerini almış oldu.
