Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Özeren

Levent Özeren

Yazar

Trajikozmik

Kozmik kelimesi, evrenle ve onun genel düzeniyle ilgili gizemi ifade eder.

Ayrıca yüksek öneme sahip, gizli ya da gizemli ve geneli ilgilendiren şeyleri ifade etmek için kullanılır.

"Kozmik oda" bu bilgilerin, belgelerin saklandığı, ülkenin namusu olan ve çok az kişinin bildiği, ulaşabildiği bir odadır.

Aralık 2009'da işte böylesine önem teşkil eden o kozmik odaya girilmişti.

Girmek için zorlayanlar, o tarihlerde en üst makamların birbiriyle tartışmasına sebep olarak, kozmik odaya girenler bugün yurt dışına kaçmış, haklarında hapis cezaları verilmiş kişiler.

Trajikozmik olan ise şifreli, çelik kapılı kozmik odaya girilmesine onay verenler hakkında konuşmak, soru sormak, hele hele soruşturma açmak her babayiğidin harcı değil.

Türkiye son bir haftadır yine bir kozmik vakayı tartışıyor.

Libya'da şehit olan istihbarat mensuplarının kimliklerini ifşa ettikleri gerekçesi ile gazeteciler hakkında soruşturma açılıyor, gözaltı işlemi, adli kontrol şartı ile tutuksuz, ve tutuklu yargılama kararları veriliyor.

Bilgiler bir şekilde kozmik olması gerekirken, sızdırılmaması gereken yerlerden sızdırılıyor.

TBMM'de milletvekili tarafından açıklanmış, cenazeleri kendi şehirlerinde defnedilmiş, yerel medyalarda haber olmuş, birçok isim tarafından sosyal medya hesaplarından paylaşılmış bilgiler sonrasında, bir kaç muhalif gazeteci hakkında gizli bilgileri ifşa ettikleri iddiası ile soruşturma açılıyor.

İster istemez akla şu sorular geliyor; Haklarında soruşturma açılan, bir kısmının tutuklanmasına karar verilen gazeteciler, bu bilgileri açık kaynaklardan elde ettikten sonra haberleştirmişler.

Neden bu haberi yazan herkes hakkında değil de sadece kamuoyunda muhalif olarak bilinen gazeteciler hakkında soruşturma açılıyor?

Neden Oda Tv ve Yeniçağ gazetesi konunun odağına yerleştiriliyor?

Neden daha önce birçok örneği görüldüğü gibi, "Pelikan" diye tabir edilen belli bir grup medyanın ve trollerin hedef göstermesi ile harekete geçiliyor?

Bu konuda daha önce, Adalet Bakanı'nın da şikayetlerde ve imalarda bulunduğu aynı grup yargı sistemi üzerinde ne kadar etkili?

Konu ile ilgili bilgilerin nasıl, kim veya kimler tarafından sızdırılmış olabileceği hakkında, devletin kozmik kurumları içinde bir araştırma soruşturma başlatılmış mıdır?

Bundan sonra, gizli kalması gereken bilgilerin sızdırılmasını önlemek için gerekli tedbirler alınmış mıdır?

Bu bilgileri sızdıranlar için, geçmişte kozmik odaya girenlerin yurt dışına kaçması gibi durumun ortaya çıkması muhtemel midir?

Asıl soruşturulması gereken, açık kaynaklardan edinilen bilgileri haberleştiren gazetecilerin değil, gizli bilgileri kimin, kimlerin sızdırdığı değil midir?

Kozmik odaya girenler kadar, girmelerine onay verenlerin sorumluluğu sorgulanmadığı gibi, gizli bilgilerin sızdırılması konusunun sorgulanmaması "trajikozmik" bir durum ortaya çıkaracaktır.

Devlet kurumlarının, bir takım gruplar tarafından yönlendirildiği, tahakküm altına alındığı algısı artık şüpheden öteye geçmiş, tartışılır hale gelmiştir.

Devleti yönetenler bu duruma acil olarak müdahale etmeli, devlet ciddiyetinin ve itibarının yara almaması için gerekli ne varsa uygulamaya geçmeleri kaçınılmaz bir görevdir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir daha, "Allah ve millet bizi affetsin" sözünü duymaya tahammülü yoktur.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları