Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Teşhisi geç koymanın bedeli

Hastalıkların tedavisinde erken teşhis çok önemlidir.

Vücutta oluşan bir tümörü operasyonla hemen alırsanız onun yayılmasını önler, hastayı ölümden kurtarırsınız.

Pek çok hasta tedavisi mümkün hastalıklarının erken teşhis edilememesi yüzünden hayattan kopuyor ne yazık ki.

*

Sağlıkta olduğu gibi ülkemizin karşılaştığı sorunların çözümünde de erken teşhis büyük önem taşıyor.

Önce Suriye'den, ardından Afganistan ve Irak başta olmak üzere çeşitli ülkelerden kaçıp gelenlere karşı gerekli önlemler yıllar önce alınmalıydı.

İlk göç dalgası ile karşılaşıldığında, "Bu bizim tek başına çözebileceğimiz bir sorun değil. Herkes taşın altına elini koymalı" deyip Avrupa sınırındaki kapılarımızı Türkiye'den gitmek isteyenlere sonuna kadar açabilseydik sorun herhalde bugünkü boyutuna ulaşmazdı.

"Efendim, Avrupalılar göçe izin vermezlerdi, durdururlardı" görüşünü ileri sürenler olabilir.

Bence, Suriyeliden Afganlıya, Iraklıdan Pakistanlıya yüz binlerce kişi Yunanistan ve Bulgaristan'a doğru yürüyüşe başlasaydı durdurulmaları kesinlikle mümkün olamazdı.

*

Peki, şimdi ne yapılabilir?

Bugün yapılacak şey de sınırları açmaktır.

İran nasıl Afganlıların topraklarında kalmayıp Türkiye'ye geçmelerini kolaylaştırıyorsa biz de misafirlerimizin Avrupa'ya ulaşmaları için her türlü yardımı onlara yapmalıyız.

KÖLELİK DEVRİNDE Mİ YAŞIYORUZ?

"Fenerbahçe iki futbolcusunu sattı"

"Beşiktaş, Avrupa'dan bir futbolcu daha kiraladı"

"Galatasaray iki kiraladı, bir sattı"

"Trabzonspor'dan satın alma opsiyonlu kiralama"

*

Gazetelerin spor sayfalarıyla televizyonların spor programlarından birkaç başlık bunlar...

Kölelik düzeni dünyadan kalkalı yüzyıllar oldu ama anlaşılan zihinlerimizden henüz kalkmamış.

Futbol dünyasında tıpkı iş dünyasında olduğu gibi profesyonellik egemendir.

Nasıl ki, bir holdingin genel müdürü başka bir holdinge genel müdür olarak gittiğinde ortada kiralama ve satın alma değil imzalanan bir sözleşme varsa, bir futbolcunun başka bir kulübe gitmesi de yapılan bir sözleşmeyle olur.

Bunu "kiralama" ve "satın alma" diye adlandırmak son derece yanlış olduğu gibi insan haklarına da aykırıdır.

Futbolcular satılmaz ve kiralanmaz, profesyonelliğin gereği olarak kulüp değiştirir.

+

OSMAN HOCA'NIN ÇELİŞKİSİ

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, NTV'de yayınlanan "Hayatın Senin Elinde" programının geçtiğimiz Çarşamba günü yayınlanan bölümünde sağlıklı beslenme konusunu ele aldı ve birkaç kez "Sağlıklı ve uzun yaşamak isteyenler iki öğün beslenmeyi seçmelidir" dedi.

Çok şaşırdığım bir söz oldu bu. Çünkü bir süre önce Müftüoğlu'nun "Hayat Bilgisi-Yaşasın Hayat" kitabını okumuştum ve kitabın 163 ve 164'ücü sayfalarında şunlar yazılıydı:

"Sosyal hayatta en çok önem verilen öğün akşam yemeği olmasına karşın, beslenme açısından en önemli öğün kahvaltıdır. Önümüzdeki güne hazırlanmak için gereksinim duyacağımız enerji öncelikle kahvaltıyla karşılanır.

Öğle yemeği, iş koşuşturması arasında çabucak geçiştirilen bir öğün olsa da, aslında önem açısından kahvaltıdan sonra ikinci sıradadır.

Her ne kadar akşam yemeği aile fertlerinin, dostların bir araya geldiği ve uzun süren bir öğün olsa da aslında en hafif olarak yenilmesi gereken öğündür."

Gerçek görüşü acaba nedir Osman Hoca'nın...

Televizyonda söylediği gibi iki öğün yenilmesini mi istiyor, kitabında yazdığı gibi üç öğün yenilmesini mi?

Kim bilir, yakında belki şöyle bir açıklama yapabilir:

"Televizyonda beni izleyenler iki öğün, kitabımı okuyanlar üç öğün yemek yesin. İkisi de son derece besleyicidir ve sağlıklıdır."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları