Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Tercihlerini işsizliğe yapacaklar

Üniversitelere giriş için tercih süreci başlarken ortada şöyle bir sorun var:

Tercihlerini yapacak gençlerin çoğu mezuniyetlerinde iş bulamayacak.

Çevrenize bir bakın lütfen:

İletişim fakültesi mezunları içinde pazarlarda tezgâh açanların sayısı, gazete, televizyon ve radyolarda çalışanlardan çok daha fazla.

Öğretmen yetiştiren fakülteleri bitirenlerin pek azı bir okulda istihdam imkânı bulabiliyor.

Ziraat, veterinerlik, mühendislik ve hatta hukuk fakülteleri bile işsizlik diploması veriyor artık.

*

Peki, sorunun çözümü için ne yapılabilir?

Doğru olan galiba şu:

Devlet, önümüzdeki yıllarda hangi mesleklerde kaç kişiye ihtiyaç olduğunu yaptıracağı araştırmalarla net biçimde saptayıp açıklamalı.

Bu yapılırsa, örneğin ülkenin 10 yıl boyunca ziraat mühendisine ihtiyacı olmadığını öğrenen bir genç, koşa koşa ziraat fakültesine gitmez herhalde.

Ya da 15 yıl boyunca hukuk fakültesi mezununa ihtiyaç duyulmayacağını bilen genç, hukuk fakültesine kayıt yaptırmak için can atmaz.

*

Eğitim sistemimizin bir diğer yanlışı da ara insan gücü yetiştirmeye hiç ama hiç önem vermemesi.

Birkaç örnek vereyim:

Ziraat mühendisimiz çok, ziraat teknisyenimiz az...

İnşaat mühendisimiz çok, inşaat teknisyenimiz az...

Veteriner hekimimiz çok, veteriner teknisyenimiz az...

*

Özetlemek gerekirse:

-Üniversiteler işsizlik diploması veren kurumlar olmaktan kurtarılmalıdır.

-Ara insan gücü yetiştirmeye önem verilmelidir.

-Gençler, üniversite diplomasının sihirli değnek olmadığını bilmeli, gerektiğinde kendilerine yeni yol haritaları çizmelidir.

BOKS ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ

İki boksör genç kızımızın Tokyo Olimpiyat Oyunları'ndan iki madalyayla dönmesine ulusça sevindik, gurur duyduk.

Ama bu tablo boksla ilgili şunları bilmemize engel olmamalı:

-Boks, özellikle gelişmiş ülkelerde hızla gözden düşüyor.

-İki kişinin ring denilen platformda birbirlerini öldüresiye dövmesinin insani olmadığını, böyle bir sporun kabul edilemeyeceğini  söyleyenler giderek daha fazla taraftar buluyor.

*

Bizde de boksun zararlarını dile getiren uzmanlar var.

Örneğin Prof. Dr. Cengiz Kuday, "Boks yapanların yarısında kalıcı nörolojik hasarlar oluşuyor. 11 bin 173 boksör üzerinde yapılan bir çalışmaya göre, boksörlerin bir kısmında ileri yaşlarında Parkinson, Alzheimer gibi ciddi hastalıklar, bir kısmında da beyin kanaması görülüyor" diyor.

Bu saptamaya şunu da eklemekte yarar var:

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi boksörü kabul edilen Muhammed Ali, boks maçlarında başına aldığı darbeler sonucu 42 yaşında Parkinson hastalığına yakalandı. 32 yıl bu hastalığın pençesinde yaşadı, 74 yaşında acılar içinde öldü. Son yıllarında konuşma yetisini bile kaybetmişti.

*

Sonuç olarak diyeceğim şu:

İki boksör genç kızımızın olimpiyat başarısı dilerim ki Türkiye'de boksa ilgiyi artırıcı etki yaratmaz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları