Filistin-İsrail sorunu nasıl çözülür?

Bölgede kalıcı bir barış nasıl sağlanır?

Bu sorulara yanıt vermeden önce şunları bilmek gerekiyor:

Bugünkü Filistin ve İsrail'e ait topraklarda geçmişte sadece Filistinliler yaşıyordu.

Birinci Dünya Savaşı'nın ardından İngiltere, işgali altındaki Filistin'e mülteci Yahudileri getirip yerleştirdi.

İkinci Dünya Savaşı sırasında da Nazilerin zulmünden kaçan Yahudiler bu topraklara geldi.

Filistin topraklarına yönelik Yahudi göçü savaştan sonra da yoğun şekilde sürdü.

Yahudiler, 1948'de Filistin topraklarında İsrail devletini kurduklarını açıkladı.

O tarihten bu yana bölgede çatışmalar, savaşlar hiç eksik olmadı.

Sonuçta ne Filistin ne İsrail rahat yüzü gördü.

İsrail, ABD'den aldığı destekle pervasız davranıyor. Filistin ise, Müslüman devletlerden yeterli desteği alamadığı için kendini savunmakta zorluk çekiyor, ağır kayıplar veriyor.

*

Şimdi gelelim yukarıdaki soruların yanıtına:

İsrail, 73 yıldır Filistinlilere diz çöktürmeye, onların elindeki topraklara el koymaya uğraşıyor ama istediği sonucu bir türlü alamıyor.

Çünkü haksızlar!

Çünkü dağdan gelip bağdakini kovma peşindeler!

Aynı politikayı sürdürmeleri halinde önümüzdeki yıllarda da soruna çözüm getirmeleri mümkün değil.

İsrail'in yapması gereken tek şey var:

Filistin devletini tanımak ve onunla masaya oturup adil bir çözümde anlaşmak.

"Bu topraklar üzerinde tek söz sahibi benim. Zaten dini inancımızın gereği de budur" deyip şiddete yöneldikçe, sivil yerleşim yerlerini bombalarla, füzelerle, roketlerle vurdukça, insanları acımasızca katlettikçe sorun giderek kangrenleşiyor, gelecek kuşakların bile içinden çıkamayacağı bir noktaya taşınıyor.

*

Tabii, sorunun bu hale gelmesinde, Ortadoğu'yu İsrail yardımıyla kendine göre düzenlemeye çalışan ABD'nin tutumuyla, bir türlü etkili olamayan Birleşmiş Milletler'in büyük payı olduğunu da bilmeliyiz.

Peki, Türkiye ne yapabilir?

Bizim tek başımıza sorunu çözme gücümüz yok ne yazık ki.

Yapabileceğimiz şeyler sınırlıdır.

Müslüman ülkeleri İsrail'e karşı kararlı bir tutum sergilemeye davet, sorunu uluslararası kuruluşların gündemine bıkıp usanmadan taşımak ve Filistinlilere insani yardımlarda bulunmak bunlar arasında sayılabilir. 

Maymunlar ve İnsanlar

İngiliz yayın kuruluşu The İndependent ilginç bir haber yayımladı geçenlerde.

ABD'deki Purdue Üniversitesi'nden Antropolog Brandi Wren ve ekibinin yaptığı araştırmaya göre; Güney Afrika'da yaşayan yabani maymunlar, bulaşıcı bir hastalığa yakalandıklarında diğer maymunlarla temastan kaçınıyor, sosyal mesafeye azami özen gösteriyorlarmış.

Söz konusu araştırma, saygın bilim dergisi Plos One'da da yayımlanmış ve büyük ilgi görmüş.

Her akşam televizyonda, gizlice açılıp iskambil ve okey oynatılan kahvehaneleri, villalarda, teknelerde düzenlenen partileri, tıklım tıklım dolu sokakları izledikçe o yabani maymunlara sevgi ve saygı dolu bir selam gönderiyorum her defasında.

Tabii, sosyal mesafeyi ihmal etmeyerek!